Maliye Bakan Yardımcısı Yavilioğlu Açıklaması

'Eveti ve hayırı tartışırken iki ülkenin, iki devletin ayrı ayrı yapılarını tartışmıyoruz. 'Evet' demek de 'hayır' demek de demokratik bir tercihtir. Yani 'evet' diyen vatanperver, 'hayır' diyen vatan haini değildir. Bu tip ayrımları hiçbir şekilde gündemimize almayalım. Tartışmaları da bu şekle dönüştürmeyelim'

Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu, 'Eveti ve hayırı tartışırken iki ülkenin, iki devletin ayrı ayrı yapılarını tartışmıyoruz. 'Evet' demek de 'hayır' demek de demokratik bir tercihtir. Yani 'evet' diyen vatanperver, 'hayır' diyen vatan haini değildir. Bu tip ayrımları hiçbir şekilde gündemimize almayalım. Tartışmaları da bu şekle dönüştürmeyelim.' dedi.

Yavilioğlu, Kırıkkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Mavi Salon'da düzenlenen 'Ekonomik, Siyasal ve Sosyal Boyutlarıyla Türkiye'de Hükümet Sistemi Tartışmaları' konulu konferansa katıldı.

Anayasa referandumunda 'hayır' diyenlerin de 'evet' diyenlerin de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ve bu topraklarda yaşadıklarını belirten Yavilioğlu, 'evet' çıktığında da 'hayır' diyenlerin de 'evet' diyenlerin de birlikte yönetileceğini ifade etti.

Yavilioğlu, 'Eveti ve hayırı tartışırken iki ülkenin, iki devletin ayrı ayrı yapılarını tartışmıyoruz. 'Evet' demek de 'hayır' demek de demokratik bir tercihtir. Yani 'evet' diyen vatanperver, 'hayır' diyen vatan haini değildir. Bu tip ayrımları hiçbir şekilde gündemimize almayalım. Tartışmaları da bu şekle dönüştürmeyelim. 'Evet' de 'hayır' da demokratik bir tercihtir. Bu tercihin bir sistem tercihi olduğunu her yerde, her zaman paylaşalım. Çünkü herkesin oyu değerli ve kıymetlidir.' diye konuştu.

Toplumun değişim sürecine yetişemeyen, ona dar gelen bir anayasa ve sistemin bulunduğunu savunan Yavilioğlu, buna 'vesayet sistemi' dendiğini ve bunun değişmesi, değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.

- '7 Haziran'da yüzde 41 oy alan bir parti, iktidar olamadı'

Yavilioğlu, sistemin toplumu kuşatmama sorununun olduğunu savunarak, şöyle konuştu:

'Bu sistemin mağduru ne sadece sağcılardır ne solculardır ne İslamcılardır ne de ülkücülerdir. Toplumun tamamında bir mağduriyet var. Demek ki bu sistemde var olan arızanın giderilmesi lazım. Yapılan değişikliklerden ilki, sistemin bu arızasının yani topluma dar gelen, toplumu kuşatmayan bu arızanın giderilmesi. 7 Haziran'da yüzde 41 oy alan bir parti, iktidar olamadı. Ondan sonra bir sürü kaos oldu. Yatırımcılar yatırım yapmadı. Yaprak kıpırdamadı. Bir sürü terör olayları oldu. Demek ki bu hükümet kuramama sorununun giderilmesi lazım. Hükümet kurulamama sorunu bir sistem sorunudur. Bu sistem sorunun giderilmesi lazım. Getirilen yeni anayasa ile çözülmek istenen ikinci gerekçe budur. Yani istikrarsız dönemlerin dışarıda bırakılması, mutlaka ve mutlaka bir hükümetin kurulmasına imkan tanınması.'

Yapılmak istenen şeyin, güçlü bir sistemin, kurumsallaşan bir sistemin oluşturulması olduğunu aktaran Yavilioğlu, arızaların kurumsallaşmayla kendiliğinden çözüleceği bir sisteme dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.

Yavilioğlu, büyük sorunların olduğu bir coğrafyada yaşadıklarını, güçlü iktidarlar ve yönetimlerle problemlerin üstesinden gelinebileceğine işaret ederek, şöyle devam etti:

'Onun için güçlü iktidarları üretecek, bu sorunları giderebilecek, güçlü iktidarların varlığını sağlayabilecek sistemin olması gerekir. Hem cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği hem de hükümetin, TBMM'nin halk tarafından seçildiği sisteme 'yarı başkanlık' diyoruz. Türkiye parlamenter sistemden 2007'de bir değişim, dönüşüm yaşadı. Yarı başkanlık sistemine pratikte geçmiş olduk. Bu sistemin adını koymak, normalleştirmek lazım. Anormal durumu, yaşanabilir, idare edilebilir, yönetilebilir bir hale dönüştürmek lazım.'

Konferansa, Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, Rektör Prof. Dr. Ekrem Yıldız, AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Mürsel Akçay ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA