FETÖ İle Mücadelede 'Diplomasi' Ve 'Bilinçlendirme' Şart

Makedonya'da özellikle eğitim, ulaşım, ticaret, sağlık ve turizm alanlarında faaliyet gösteren FETÖ'ye karşı yürütülecek mücadelede Türkiye'nin, bölge halkının bilinçlendirilmesi ve yoğun diplomasiye ağırlık vermesi gerektiği değerlendiriliyor Türkiye'nin desteğiyle Makedonya'da kurulacak bir hukuk ekibi aracılığıyla da FETÖ'nün bu ülkedeki kolej, iş çevresi ve medya ayağına yönelik de ciddi adımlar atması bekleniyor.

ORHAN TOPAL - Makedonya'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasının özellikle eğitim, ulaşım, ticaret, sağlık ve turizm alanlarındaki faaliyetlerinin önüne geçilmesi amacıyla yürütülecek mücadelede Türkiye'nin, bölge halkının bilinçlendirilmesi ve yoğun diplomasiye ağırlık vermesi gerektiği değerlendiriliyor.

AA muhabirinin, Makedonyalı yetkililerden edindiği bilgiye göre, ülkede 7 okul, bir gazete, küçük çaplı ticari şirketler ve turizm acenteleri yoluyla faaliyetlerine devam eden FETÖ'nün ülkedeki varlığının sona erdirilmesi için Türkiye ve Makedonya'nın ortak hareket etmesi gerekiyor.

FETÖ'ye karşı gereken mücadelenin verilmediği Makedonya, Arnavutluk ve Kosova gibi çevre ülkelerde, Türkiye'nin desteğiyle birer hukuk ekibi kurulması önem arz ediyor. İyi bir hukuk ekibiyle FETÖ'nün bu ülkelerdeki kolej, iş çevresi ve medya ayağı ile bunların bağlantılarına yönelik çalışmaların sonuç vereceği belirtiliyor.

- 'Balkan Masası kurulmalı'

Bunun yanı sıra Türkiye'nin de vakit kaybetmeden bir 'Balkan Masası' kurarak, söz konusu hukuk ekipleriyle ortak çalışma yapıp, tüm Balkan ülkelerindeki FETÖ yapılanmasına ilişkin bir rapor hazırlanması ve yol haritasının buna göre çizilip, mücadelede somut adımların atılmasının şart olduğu vurgulanıyor.

Türkiye'nin 'anavatan' olarak görüldüğü ülkede, özellikle Türkiye tarafınca yapılacak girişimler büyük önem taşıyor. Harekete geçilmesi için yoğun diplomatik girişimlerde bulunulması beklentisi hakim.

FETÖ ile iş birliği içindeki Makedonyalı iş adamlarının tespit edilerek, bu kişilere Türkiye'ye giriş izninin verilmemesi veya bunların Türkiye'de sorgulanarak sınır dışı edilmeleri de mücadelede etkin bir yöntem olarak değerlendiriliyor. İki ülke arasındaki tarihsel ve kültürel ilişki göz önünde bulundurulduğunda, pek çok Makedonyalının Türkiye ile bağlantısı olduğu, bu ilişkinin kesilmesini göze alamayarak FETÖ ile iş birliğini her alanda kesebilecekleri belirtiliyor.

Ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi öncesindeki bağlantıların da araştırılmasıyla, kendini gizlemeye çalışan FETÖ mensuplarının ortaya çıkarılmasının sağlanabileceğine dikkat çekiliyor.

Diplomatik çabalara, Türkiye'nin Makedonya'daki kurum ve kuruluşlarının da yüksek bir katılımla etkin destekte bulunmasının önemine değinen yetkililer, topyekun mücadelenin Makedonya'daki FETÖ varlığını sona erdirebileceğine işaret ediyor.

- 'Oturma veya çalışma izni' talep edenler araştırılmalı

İlk etapta yapılabilecek mücadele için önemine vurgu yapılan bir konu da Türkiye'den kaçan FETÖ mensuplarının Makedonya'ya yerleşmelerinin önünü kesmek.

Bunun için Makedonya tarafının, Türkiye'den vizesiz gelip okul kaydı, şirket kurma veya şirkete ortak olma yöntemleriyle 'oturma veya çalışma izni' talep eden kişilerin FETÖ ile bağlantısının olup olmadığını, Türkiye'nin Üsküp Büyükelçiliğiyle istişare etmesi isteniyor. Bu yapılabilirse, FETÖ mensuplarının ülkeye yerleşimlerinin de engellenebileceği belirtiliyor.

- FETÖ'nün 'silahlı terör örgütü' olduğu anlatılmalı

Ülkede, FETÖ ile mücadele için yapılması şart diğer konu ise halkın bilinçlendirilmesi... Özellikle FETÖ okullarına öğrencilerini gönderen halkın, örgütün Türkiye'de kanlı bir darbe teşebbüsü gerçekleştirmesiyle sonuçlanan terör faaliyetlerinin anlatılmasının, Makedonya'da yaşayan Makedon, Arnavut, Türk ve diğer etnik gruplar üzerinde etkili olacağı görüşü hakim.

Bu süreçte Türkiye'nin kurumları ile vatansever Makedonyalıların, din adamlarının, sivil toplum kuruluşlarının 'birebir görüşme' yöntemiyle halka FETÖ'nün özellikle dini duyguları istismar ederek başlattığı hareketinden ortaya silahlı bir terör örgütü çıkardığının vurgulanması gerekiyor.

Etkin bir bilinçlendirmeyle, ülkedeki FETÖ okullarında 15 Temmuz'dan sonra kısmen azalan ama devam eden öğrenci varlığının en aza düşürülebileceği ifade ediliyor.

Öte yandan, Türkiye Maarif Vakfının çalışmalarıyla ilk etapta ülkede Türk okullarının açılması gerektiğine vurgu yapan yetkililer, böylece çocuklarının kaydını FETÖ ile irtibatlı okullardan alacak velilerin elinin rahatlayacağı görüşünde.

Kaynak: AA