CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Köse Açıklaması
'(Anayasa değişikliği referandumu) Karanlığa inat, gökkuşağı bahçelerine ulaşmak, umudu büyütmek adına bizler, bu halk, 'hayır' demeliyiz. Herkesin huzur içerisinde yaşayacağı, kimsenin kimseye üstünlük taslamayacağı yeni bir anayasa yazabiliriz, bu mümkün'
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, anayasa değişikliğinin oylanacağı referanduma ilişkin, 'Karanlığa inat, gökkuşağı bahçelerine ulaşmak, umudu büyütmek adına bizler, bu halk, 'hayır' demeliyiz. Herkesin huzur içerisinde yaşayacağı, kimsenin kimseye üstünlük taslamayacağı yeni bir anayasa yazabiliriz, bu mümkün.' dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Elazığ'a gelen Köse, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında, ülkenin Olağanüstü hal (OHAL) koşullarında referanduma gittiğini belirtti.
Ülkenin ve çocukların geleceğinin oylanacağı bir referanduma adil koşullarda gidilmediğini savunan Köse, referanduma yönelik, halka güvendikleri için umutlarının tam olduğunu ifade etti.
'Demokrasinin ellerimizden uçup gitmesine izin vermemek için Elazığ halkına inanıyor ve güveniyoruz.' diyen Köse, şöyle devam etti:
'Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Bu getirilmek istenin sistemin ise bir meşrutiyeti yoktur. Çünkü bu sistemde uzlaşma olmamıştır, uzlaşma sağlanmamıştır. Çünkü halkın görüşü alınmamıştır. Hiçbir anayasal kurumun, halkın görüşü alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliği halkımızın bir talebi olarak da ortaya çıkmamıştır. Dolayısıyla Türk toplumu bir şekilde daha çok kutuplaştırılacak, ayrıştırılacaktır. Bu anayasa değişikliği henüz teklif aşamasında bile toplumu birleştirmek yerine bölmeye başlamıştır.'
- 'Bu doğru bir sistem değildir'
Bu tartışmayı mevcut Cumhurbaşkanlığı bağlamında yapmanın yanlış olacağına, bu sürecin bundan sonraki yıllarda da devam edeceğine değinen Köse, 'İleride diyelim ki başa basiretsiz bir kişi geldi. Bir başkan yardımcısı atayacak. Seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı Türkiye'yi yönetecek. Bu sistem demokrasiden tamamen uzaklaşmak değil midir? Bunlar tartışıldı mı? Hayır. Ne halk nezdinde tartışıldı ne de parlamentoda tartışıldı. Bu mesele ne bir kişinin ne de bir partinin meselesidir. Bu ülkemizin, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Bu mesele memleket meselesidir. Bu sorun sadece bizim sorunumuz da değil. Bu sistem doğru bir sistem değildir.' ifadelerini kullandı.
Kendisini, 'ülkücü', 'milliyetçi', 'devrimci' veya 'dindar' olarak tanımlayan herkesin çocukların ve ülkenin geleceğinin oylanacağını düşünerek, sandıkta vicdanıyla oyunu kullanması gerektiğini vurgulayan Köse, 'Karanlığa inat, gökkuşağı bahçelerine ulaşmak, umudu büyütmek adına bizler, bu halk, 'hayır' demeliyiz. Herkesin huzur içerisinde yaşayacağı, kimsenin kimseye üstünlük taslamayacağı yeni bir anayasa yazabiliriz, bu mümkün. Halkın vicdanına güveniyor ve inanıyorum. Haklı olduğumuz için başaracağız.' diye konuştu.
Köse, bir gazetecinin CHP'nin anayasa değişikliği referandumu kararıyla ilgili Anayasa Mahkemesine başvurmama gerekçesini sorması üzerine, CHP'nin bu sürece ilişkin, 'Anayasa Mahkemesine götüreceğiz.' diye bir açıklamasının olmadığını belirtti.
Süreci takip edeceklerini dile getirdiklerini aktaran Köse, 'Bu süreçte halkın vicdanıyla karar vereceğine inandığımız için Anayasa Mahkemesine gitmedik. Çünkü bu süreç, bir seçim değil, bir partinin seçimi değil. Bu süreç ülkenin geleceğinin oylanacağı bir seçim. Biz halkımızın sağduyusuna inandığımız için Anayasa Mahkemesi'ne gitmedik.' değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Elazığ'a gelen Köse, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında, ülkenin Olağanüstü hal (OHAL) koşullarında referanduma gittiğini belirtti.
Ülkenin ve çocukların geleceğinin oylanacağı bir referanduma adil koşullarda gidilmediğini savunan Köse, referanduma yönelik, halka güvendikleri için umutlarının tam olduğunu ifade etti.
'Demokrasinin ellerimizden uçup gitmesine izin vermemek için Elazığ halkına inanıyor ve güveniyoruz.' diyen Köse, şöyle devam etti:
'Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Bu getirilmek istenin sistemin ise bir meşrutiyeti yoktur. Çünkü bu sistemde uzlaşma olmamıştır, uzlaşma sağlanmamıştır. Çünkü halkın görüşü alınmamıştır. Hiçbir anayasal kurumun, halkın görüşü alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliği halkımızın bir talebi olarak da ortaya çıkmamıştır. Dolayısıyla Türk toplumu bir şekilde daha çok kutuplaştırılacak, ayrıştırılacaktır. Bu anayasa değişikliği henüz teklif aşamasında bile toplumu birleştirmek yerine bölmeye başlamıştır.'
- 'Bu doğru bir sistem değildir'
Bu tartışmayı mevcut Cumhurbaşkanlığı bağlamında yapmanın yanlış olacağına, bu sürecin bundan sonraki yıllarda da devam edeceğine değinen Köse, 'İleride diyelim ki başa basiretsiz bir kişi geldi. Bir başkan yardımcısı atayacak. Seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı Türkiye'yi yönetecek. Bu sistem demokrasiden tamamen uzaklaşmak değil midir? Bunlar tartışıldı mı? Hayır. Ne halk nezdinde tartışıldı ne de parlamentoda tartışıldı. Bu mesele ne bir kişinin ne de bir partinin meselesidir. Bu ülkemizin, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Bu mesele memleket meselesidir. Bu sorun sadece bizim sorunumuz da değil. Bu sistem doğru bir sistem değildir.' ifadelerini kullandı.
Kendisini, 'ülkücü', 'milliyetçi', 'devrimci' veya 'dindar' olarak tanımlayan herkesin çocukların ve ülkenin geleceğinin oylanacağını düşünerek, sandıkta vicdanıyla oyunu kullanması gerektiğini vurgulayan Köse, 'Karanlığa inat, gökkuşağı bahçelerine ulaşmak, umudu büyütmek adına bizler, bu halk, 'hayır' demeliyiz. Herkesin huzur içerisinde yaşayacağı, kimsenin kimseye üstünlük taslamayacağı yeni bir anayasa yazabiliriz, bu mümkün. Halkın vicdanına güveniyor ve inanıyorum. Haklı olduğumuz için başaracağız.' diye konuştu.
Köse, bir gazetecinin CHP'nin anayasa değişikliği referandumu kararıyla ilgili Anayasa Mahkemesine başvurmama gerekçesini sorması üzerine, CHP'nin bu sürece ilişkin, 'Anayasa Mahkemesine götüreceğiz.' diye bir açıklamasının olmadığını belirtti.
Süreci takip edeceklerini dile getirdiklerini aktaran Köse, 'Bu süreçte halkın vicdanıyla karar vereceğine inandığımız için Anayasa Mahkemesine gitmedik. Çünkü bu süreç, bir seçim değil, bir partinin seçimi değil. Bu süreç ülkenin geleceğinin oylanacağı bir seçim. Biz halkımızın sağduyusuna inandığımız için Anayasa Mahkemesi'ne gitmedik.' değerlendirmesini yaptı.