'Referandum Sonuçları Türkiye İçin Çıta Tayin Edecek'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü: '16 Nisan'da gerçekleştireceğimiz referandum sonuçları, Türkiye için bir çıta tayin edecek. Referandumdan evet çıkarsa, o çıta çok yükseğe konulmuş olacak. İhtimal vermiyorum ama hayır çıkarsa, Türkiye, daha vasat bir seviyeye mahkum olacak' 'Yeni sistem, siyasi istikrarı, orta ve uzun vadede teminat altına alacak. Bu da yerli ve yabancı yatırımcıların önlerini görmelerini ve stratejik hamlelerini hayata geçirmelerini sağlayacak' 'Otomotiv sektöründeki deneyim ve başarımızı, bir yerli markayla taçlandırmak istiyoruz. Özel sektörün önde olduğu, devletin destek verdiği bir model oluşturuyoruz. Birbiriyle anlaşan sanayicilerimizin oluşturacakları yeni bir konsorsiyum düşünüyoruz. TÜBİTAK'ın bugüne kadar yaptığı çalışmaları bu konsorsiyuma devredeceğiz'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek referandum sonuçlarının, Türkiye için bir çıta tayin edeceğini belirterek, 'Referandumdan evet çıkarsa, o çıta çok yükseğe konulmuş olacak. İhtimal vermiyorum ama hayır çıkarsa, Türkiye, daha vasat bir seviyeye mahkum olacaktır.' dedi.
Bakan Özlü, JW Marriott Otel'de düzenlenen, 'Otomotiv Sanayi Çalıştayı'na katıldı.
Otomotiv sektörünün sadece Türkiye'de değil, dünya ekonomisinde de çok büyük ağırlığı olduğuna işaret eden Özlü, '2015 yılı verilerine göre dünya ticareti yaklaşık 16,5 trilyon dolarken, otomotiv sektörünün ticareti 1,3 trilyon dolardır. Bu ciro büyüklüğüyle otomotiv sektörü, satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisine eşdeğer durumdadır.' diye konuştu.
Özlü, otomotiv sektörünün 4. Sanayi Devrimiyle ilgili birçok yeni teknolojinin tetikleyicisi olacağını söyledi.
Bir ülkede reel sektörün rekabet gücünün artmasının öncelikli şartının, güven ve istikrar olduğunun altını çizen Özlü, 'İçinde bulunduğumuz süreç, bu anlamda çok kritik. 16 Nisan'da gerçekleştireceğimiz referandum sonuçları, Türkiye için bir çıta tayin edecektir. Referandumdan evet çıkarsa, o çıta çok yükseğe konulmuş olacak. İhtimal vermiyorum ama hayır çıkarsa, Türkiye, daha vasat bir seviyeye mahkum olacak.' ifadelerini kullandı.
Özlü, referandum sonuçlarının, özel sektörün önünü de açacağına dikkati çekerek, 'Belirsizliklerin kalkmasıyla, yatırım iştahında bir artış yaşanacak. Yeni sistem, siyasi istikrarı, orta ve uzun vadede teminat altına alacak. Bu da yerli ve yabancı yatırımcıların önlerini görmelerini ve stratejik hamlelerini hayata geçirmelerini sağlayacak. Türkiye, yeniden hızlı bir şekilde büyüyen bir ülkeye dönüşecek.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Türkiye'de üretilen araçlara güveniliyor'
Geçen yılın ülke tarihinin en zor dönemlerinden biri olduğunu anımsatan Özlü, yaşanan gelişmelerin, ekonomi üzerinde de ciddi baskı oluşturmasına rağmen otomotiv sektörünün 2016'yı birçok rekora imza atarak tamamladığını vurguladı. Özlü, geçen yıl otomotiv sektörünün ihracatını yüzde 13 artırdığını belirterek, şöyle konuştu:
'Sektör geçtiğimiz yıl, yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Bundan daha da önemlisi, otomotiv sektörü, 2016'da 2 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. Bu yılın ilk ayında da otomotiv sektöründe üretimin, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 30 arttığını görüyoruz. Avrupa'daki ve dünyadaki pozisyonumuza baktığımızda, gerçekten de dünyanın en önemli üretim üslerinden biri olduğumuzu görüyoruz. AB'de otobüs üretiminde birinci, hafif ticari araç üretiminde ikinci, otomobil üretiminde yedinci ve toplam üretimde altıncı sıradayız. Toplam üretimde dünyanın en büyük 15. üretim merkeziyiz. Dünyadaki en büyük 10 üretici ülkeden biri olma hedefimize yaklaşmayı sürdürüyoruz.'
Özlü, Türkiye'de üretilen araçlara dünyada güvenildiğini, bu algıya 'Türklerin geliştirdiği tasarım veya teknoloji iyidir'in eklenmesi gerektiğini belirtti.
- 'Gelecekte tekerlekleri olan yazılımlara bineceğiz'
Geçen yıl ihraç edilen araçların ortalama kilogram değeri 8 dolarken, ithal edilen araçların ortalama kilogram değerinin 10,8 dolar olduğunu anımsatan Özlü, 'Bir aracın en az 1 ton olduğunu düşünürsek, ortada gerçekten de ciddi bir fark var. İşte bu fark, teknoloji ve tasarım açığının bir sonucudur. Türkiye'de cari açık ve dış ticaret açığı sorunu yok. Türkiye'deki sorunun doğru ifadesi teknoloji ve tasarım açığıdır. Otomotiv sektörünün bu konuda da sanayimize örnek olması gerekiyor.' dedi.
Özlü, otomotiv sektörünün büyük değişimler yaşayabileceğine dikkati çekerek, 'Alternatif yakıtlar, elektrikli araçlar, ortak güvenlik, akıllı ulaşım sistemleri, otonom sürüş teknikleri, hafif araç konseptleriyle ilgili ciddi gelişmeler yaşanacak. 4. Sanayi Devrimi'ne damga vuracak yapay zeka, büyük veri, 3D yazıcılar, nesnelerin interneti gibi teknolojiler, otomotiv sektöründe geniş bir kullanım alanı bulacak. Şu anda yazılım yüklü araçlara biniyoruz. Esprili bir dille söyleyecek olursak, yakın bir gelecekte, adeta tekerlekleri olan yazılımlara bineceğiz.' şeklinde konuştu.
Bundan sonraki süreçte, Türkiye'nin dünyaya yeni teknolojiler sunması gerektiğini belirten Özlü, 'Otomotiv sektöründeki deneyim ve başarımızı, bir yerli markayla taçlandırmak istiyoruz. Özel sektörün önde olduğu, devletin destek verdiği bir model oluşturuyoruz. Şu anda görüştüğümüz birkaç sanayicimiz var. Birbiriyle anlaşan sanayicilerimizin oluşturacakları yeni bir konsorsiyum düşünüyoruz. TÜBİTAK'ın bugüne kadar yaptığı çalışmaları bu konsorsiyuma devredeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen de sektörünün ihracatta lider konumda olduğunu ve geçen yıl üretilen 1,5 milyon adet ürünün yüzde 77'sini ihraç ettiklerini kaydetti. Türkiye otomotiv sektörünün global ekonomide rekabetçi konumu yakaladığını vurgulayan Önen, 'Bu çalıştay mevcut sorunlarımızın görüşülmesinden öte kamu-özel sektör işbirliğini kuvvetlendirerek karar alma süreçlerinin hızlanması, sanayimizin ileriye dönük stratejisinin birlikte oluşturulması adına çok önemlidir. Bizler sanayinin temsilcileri olarak hükümetimiz ile yakın işbirliği içerisinde olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Bakan Özlü, JW Marriott Otel'de düzenlenen, 'Otomotiv Sanayi Çalıştayı'na katıldı.
Otomotiv sektörünün sadece Türkiye'de değil, dünya ekonomisinde de çok büyük ağırlığı olduğuna işaret eden Özlü, '2015 yılı verilerine göre dünya ticareti yaklaşık 16,5 trilyon dolarken, otomotiv sektörünün ticareti 1,3 trilyon dolardır. Bu ciro büyüklüğüyle otomotiv sektörü, satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisine eşdeğer durumdadır.' diye konuştu.
Özlü, otomotiv sektörünün 4. Sanayi Devrimiyle ilgili birçok yeni teknolojinin tetikleyicisi olacağını söyledi.
Bir ülkede reel sektörün rekabet gücünün artmasının öncelikli şartının, güven ve istikrar olduğunun altını çizen Özlü, 'İçinde bulunduğumuz süreç, bu anlamda çok kritik. 16 Nisan'da gerçekleştireceğimiz referandum sonuçları, Türkiye için bir çıta tayin edecektir. Referandumdan evet çıkarsa, o çıta çok yükseğe konulmuş olacak. İhtimal vermiyorum ama hayır çıkarsa, Türkiye, daha vasat bir seviyeye mahkum olacak.' ifadelerini kullandı.
Özlü, referandum sonuçlarının, özel sektörün önünü de açacağına dikkati çekerek, 'Belirsizliklerin kalkmasıyla, yatırım iştahında bir artış yaşanacak. Yeni sistem, siyasi istikrarı, orta ve uzun vadede teminat altına alacak. Bu da yerli ve yabancı yatırımcıların önlerini görmelerini ve stratejik hamlelerini hayata geçirmelerini sağlayacak. Türkiye, yeniden hızlı bir şekilde büyüyen bir ülkeye dönüşecek.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Türkiye'de üretilen araçlara güveniliyor'
Geçen yılın ülke tarihinin en zor dönemlerinden biri olduğunu anımsatan Özlü, yaşanan gelişmelerin, ekonomi üzerinde de ciddi baskı oluşturmasına rağmen otomotiv sektörünün 2016'yı birçok rekora imza atarak tamamladığını vurguladı. Özlü, geçen yıl otomotiv sektörünün ihracatını yüzde 13 artırdığını belirterek, şöyle konuştu:
'Sektör geçtiğimiz yıl, yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Bundan daha da önemlisi, otomotiv sektörü, 2016'da 2 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. Bu yılın ilk ayında da otomotiv sektöründe üretimin, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 30 arttığını görüyoruz. Avrupa'daki ve dünyadaki pozisyonumuza baktığımızda, gerçekten de dünyanın en önemli üretim üslerinden biri olduğumuzu görüyoruz. AB'de otobüs üretiminde birinci, hafif ticari araç üretiminde ikinci, otomobil üretiminde yedinci ve toplam üretimde altıncı sıradayız. Toplam üretimde dünyanın en büyük 15. üretim merkeziyiz. Dünyadaki en büyük 10 üretici ülkeden biri olma hedefimize yaklaşmayı sürdürüyoruz.'
Özlü, Türkiye'de üretilen araçlara dünyada güvenildiğini, bu algıya 'Türklerin geliştirdiği tasarım veya teknoloji iyidir'in eklenmesi gerektiğini belirtti.
- 'Gelecekte tekerlekleri olan yazılımlara bineceğiz'
Geçen yıl ihraç edilen araçların ortalama kilogram değeri 8 dolarken, ithal edilen araçların ortalama kilogram değerinin 10,8 dolar olduğunu anımsatan Özlü, 'Bir aracın en az 1 ton olduğunu düşünürsek, ortada gerçekten de ciddi bir fark var. İşte bu fark, teknoloji ve tasarım açığının bir sonucudur. Türkiye'de cari açık ve dış ticaret açığı sorunu yok. Türkiye'deki sorunun doğru ifadesi teknoloji ve tasarım açığıdır. Otomotiv sektörünün bu konuda da sanayimize örnek olması gerekiyor.' dedi.
Özlü, otomotiv sektörünün büyük değişimler yaşayabileceğine dikkati çekerek, 'Alternatif yakıtlar, elektrikli araçlar, ortak güvenlik, akıllı ulaşım sistemleri, otonom sürüş teknikleri, hafif araç konseptleriyle ilgili ciddi gelişmeler yaşanacak. 4. Sanayi Devrimi'ne damga vuracak yapay zeka, büyük veri, 3D yazıcılar, nesnelerin interneti gibi teknolojiler, otomotiv sektöründe geniş bir kullanım alanı bulacak. Şu anda yazılım yüklü araçlara biniyoruz. Esprili bir dille söyleyecek olursak, yakın bir gelecekte, adeta tekerlekleri olan yazılımlara bineceğiz.' şeklinde konuştu.
Bundan sonraki süreçte, Türkiye'nin dünyaya yeni teknolojiler sunması gerektiğini belirten Özlü, 'Otomotiv sektöründeki deneyim ve başarımızı, bir yerli markayla taçlandırmak istiyoruz. Özel sektörün önde olduğu, devletin destek verdiği bir model oluşturuyoruz. Şu anda görüştüğümüz birkaç sanayicimiz var. Birbiriyle anlaşan sanayicilerimizin oluşturacakları yeni bir konsorsiyum düşünüyoruz. TÜBİTAK'ın bugüne kadar yaptığı çalışmaları bu konsorsiyuma devredeceğiz.' değerlendirmesinde bulundu.
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen de sektörünün ihracatta lider konumda olduğunu ve geçen yıl üretilen 1,5 milyon adet ürünün yüzde 77'sini ihraç ettiklerini kaydetti. Türkiye otomotiv sektörünün global ekonomide rekabetçi konumu yakaladığını vurgulayan Önen, 'Bu çalıştay mevcut sorunlarımızın görüşülmesinden öte kamu-özel sektör işbirliğini kuvvetlendirerek karar alma süreçlerinin hızlanması, sanayimizin ileriye dönük stratejisinin birlikte oluşturulması adına çok önemlidir. Bizler sanayinin temsilcileri olarak hükümetimiz ile yakın işbirliği içerisinde olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.' diye konuştu.