Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı

MemurSen Genel Başkanı Yalçın: '(Anayasa değişikliği referandumu) Bütün bu siyaset dışı yaklaşımları, milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran, yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine 'Evet' diyoruz' 'Tek adamlık söylemleri, 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Milli Şef döneminin mimarı ve siyasi mihmandarı olan siyasi oluşumların 'tek adamlık' ve 'diktatörlük' serenatları millete karikatür gibi geliyor' 'Kamu görevlilerine yönelik siyaset yasağının kaldırılmasına ve grev hakkının anayasal teminat altına alınmasına dair hükümlerin pakette olması gerekirdi. Bu konuda bir eksiklik var'

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, 'Bütün bu siyaset dışı yaklaşımları, milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran, yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine 'Evet' diyoruz.' dedi.

Yalçın, bir otelde düzenlenen Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, Konfederasyon olarak yenilenmenin ve birilerinin Türkiye'ye dayattığı teori ve pratikleri tasfiye etmeye katkı sağlayacak her işin, her duruşun ve her oluşumun ya öncüsü ya paydaşı olduklarını söyledi.

Memur-Sen olarak üye sayılarını 1 milyon 111 bin 111'e yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Yalçın, hedefe ulaşmak için temsilciliklere 'Memur-Sen'e davet' ziyaretleri düzenleyeceklerini dile getirdi.

Yalçın, milletin gördüğü ve dikkate aldığından başka bir şeyi gündemlerine almadıklarını ifade ederek şöyle konuştu:

'Anayasa referandumu tartışmaları kapsamında bugün, kendi eylem planımızı ve gerekçesini sizinle paylaşacağım. Biz, hem anayasa değişikliğine ilişkin gerçekleri hem de tercihimize ilişkin gerekçeleri, 'Memur-Sen'e Davet, Tercih Evet' buluşmalarında her yönüyle ortaya koymak için bu hafta yollara düşüyoruz.'

Görüşlerini gazete, panel, seminer, konferans ve televizyon programlarıyla aktaracaklarını bildiren Yalçın, anayasa değişikliği paketine bütün olarak bakıldığında vesayetin feshine ilişkin hem yürütme hem de yargı erki odaklı değişiklikler olduğuna işaret etti.

Yalçın, demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesine 'Evet' denmesinin hatalı bir tercih olmadığına dikkati çekerek şunları söyledi:

'Suç işlemesi, sanık kürsüsünde olması, dağa kaçırılması, Gezi kalkışmasında rol alması, FETÖ tarafından mankurtlaştırılması noktasında ses çıkarmayanlar, gençliğin Meclis kürsüsünde olmasını, yasama faaliyetinde olmasını istemiyorlar. Biz istiyoruz. Bu yüzden de 'Evet' diyoruz. Yasama erkinin yasama faaliyetine yoğunlaşmasını, yasama organı üzerinde yürütme erkinin baskısının kalkmasını, yasamının yürütmeden bağımsız olmasını makul, makbul ve doğru buluyoruz. Bütün bu siyaset dışı yaklaşımları, milli iradeye aykırı bakışları ortadan kaldıran, yürütme erkinin doğrudan sandıkta ve doğrudan millet tarafından belirlenmesi sistemine 'Evet' diyoruz.'

- 'Tek adamlık kaygısı üretme çabası'

İmzasının sorumluluğunu taşıyan ve gerektiğinde hesap verme durumunda bırakılan cumhurbaşkanına 'Evet' demenin, hem aklı selime hem de geçmişe dair birikime uyumlu olduğunu ifade eden Ali Yalçın, bazı partiler ve sivil toplum görünümlü örgütlerin, anayasa değişikliği paketinin herhangi bir hükmüne atıf yapmadan 'tek adamlık' ya da 'diktatörlük' kaygısı üretme çabasında olduğunu aktardı.

Yalçın, anayasa değişikliğinin mevcut hükümlerinde risk ve tehlike oluşturacak herhangi bir yanlışlık görmediklerini anlatarak 'Tek adamlık söylemleri, 15 Temmuz destanını yazan milletin bağımsızlık, özgürlük ruhunu kavramamaktır. Milli Şef döneminin mimarı ve siyasi mihmandarı olan siyasi oluşumların 'tek adamlık' ve 'diktatörlük' serenatları millete karikatür gibi geliyor.' dedi.

Tüm bu yaklaşımların yanında anayasa değişikliği paketinde eksik gördükleri konular da olduğunu dile getiren Yalçın, şunları kaydetti:

'Kamu görevlilerine yönelik, siyaset yasağının kaldırılmasına ve grev hakkının anayasal teminat altına alınmasına dair hükümlerin pakette olması gerekirdi. Bu konuda bir eksiklik var. 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkı veren düzenlemenin içerisinde 40 yaşını geçmiş kamu görevlilerine, mühendisine, öğretmenine, doktoruna siyaset hakkı vermeyen düzenleme bu anlamda eksik bir düzenlemedir.'
Kaynak: AA