İzmir'de İş Adamlarına Yönelik FETÖ İddianamesi Kabul Edildi

FETÖ'ye finans sağladıkları iddiasıyla 4 iş adamı hakkında hazırlanan iddianame, İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi Şüpheliler hakkında 10 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında örgüte finans sağladıkları iddia edilen Küçükbay Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, gayrimenkul, otomotiv, akaryakıt sektöründeki yatırımlarıyla tanınan ve kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk, oğlu Metehan Kavuk ile kuyumcu Şeref Sipahi hakkında hazırlanan iddianame, İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Zafer Dur'un hazırladığı iddianamede, FETÖ'nün darbe girişiminden sonra yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanan Küçükbay, Abdullah ve Metehan Kavuk ile Sipahi'nin dosyaları 'örgütün ana sponsorlarından oldukları' iddiasıyla ayrılarak 13. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.

Mahkemece kabul edilen iddianamede, iş adamları hakkında 'Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Kanununa muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olmak ve yönetme' suçlamalarıyla 10 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi.

İddianamede, şüpheli Abdullah Kavuk, Ahmet Küçükbay ve Şeref Sipahi'nin birlikte hareket ederek FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Gediz Üniversitesinin faaliyete geçirilmesi için kurulan Sipahi Eğitim Sağlık ve Spor Vakfını kurdukları, bu kişilerin örgütün en önemli mensupları ve finansörleri arasında yer aldıkları öne sürüldü.

- 'Babalar grubu'

Şüpheli iş adamlarının örgüte finans desteği vermelerinin yanı sıra örgüt için toplanan paraları saklama ve aktarma eylemlerini de gerçekleştirdikleri ileri sürülen iddianamede, Abdullah Kavuk'un, örgütün 'Babalar grubu' olarak bilinen İzmir'de en üst yapılanmasında yer aldığı, bu kişinin Şifa ve Gediz Üniversitesinin kurulması için faaliyete geçirilen vakfın kurucu ve mütevellilerinden olması nedeniyle örgüt yöneticisi olduğu savunuldu.

Abdullah Kavuk'un ticari faaliyetleri sırasında örgütün gücünü kullanarak devletten vergi kaçırdığının da öne sürüldüğü iddianamede, Kavuk'un aynı zamanda FETÖ/PDY'nin yönlendirmesiyle siyasi partilere sızdığının da alınan ifade içeriklerinden anlaşıldığı vurgulandı.

- 'Büyüdükçe aktardığı finansal yardım arttı'

Tutuklu iş adamı Ahmet Küçükbay'ın da örgütün bir diğer önemli finansörü olduğunun örnekleriyle anlatıldığı iddianamede, Küçükbay'ın şirketinin büyümesi oranında örgüte aktardığı finansal yardımların da arttığına dikkat çekildi.

Ahmet Küçükbay'ın örgütün kendisine yeni eleman kazanımı ve maddi kazanç için 'vizyon ve tanıtım yüzü' olarak kullanmasına izin verdiğine dikkati çekilen iddianamede, bu iş adamının 17-25 Aralık süreci sonrası FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı sonrası 2014 yılında krize giren Asya Katılım Bankasına yüklü miktarlarda maddi destek sağladığı ifade edildi.

Küçükbay'ın örgütün üst düzey yöneticilerinin talimatlarıyla şirket bünyesinde basın yayın kuruluşu açtığı, bu basın yayın kuruluşunu da örgütün sözde 'başkent' olarak andığı İzmir'de yöresel bir TV kanalı olarak faaliyete geçirdiği, yine örgüt yöneticilerinin emir ve talimatlarıyla, FETÖ'ye mensup üye ya da yöneticilerini örgütün stratejisini yaymak amacıyla bu basın yayın kuruluşuna yerleştirdiği iddianamede yer aldı.

İş adamı Metehan Kavuk'un da 'gizli tanık' beyanları doğrultusunda örgüt mensubu olan babasıyla birlikte, toplanan örgüt paralarının yurt dışına çıkarılmasında aracılık ettiği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü çerçevesinde eylemlerde bulunduğu ve bu kapsamda 'terörün finansmanı' eylemini gerçekleştirdiği ileri sürüldü.

İzmir'de kuyumculuk yapan Şeref Sipahi ile ilgili de iddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün İzmir yapılanmasında 'Babalar Grubu' olarak bilinen üst grubunda kesintisiz olarak bulunduğu ve örgütün en önemli finansör, yönetici ve kasalarından olduğu iddia edildi.

Kendi şirketleri üzerinden FETÖ/PDY örgütüne maddi yardımda bulunduğu ileri sürülen Şeref Sipahi'nin, örgüt adına toplanan paraların bir bölümünün yurt içinde, bir bölümünün de yurt dışında kullanılması için kasa görevi yürüttüğü, örgütün parasını kuyumculuk ve inşaat sektöründe kullanarak akladığı ve ticari hacmini büyüttüğü savunuldu.

- Operasyon

İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato'nun yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince, 6 ve 8 Ağustos'ta örgüte finans sağladıkları iddia edilen iş adamlarına yönelik operasyonlarda aralarında TMSF'ye devredilen Küçükbay Şirketler Grubu sahibi Ahmet Küçükbay ile gayrimenkul, otomotiv, akaryakıt sektöründeki yatırımlarıyla tanınan, FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucu üyelerinden Abdullah Kavuk'un da aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alınmıştı.

İzmir'de, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 30 Temmuz'da düzenlenen operasyonda da FETÖ/PDY'nin Ege Bölgesi'ndeki para trafiğini yürüttükleri, iş adamlarından topladıkları yüklü miktarda bağışı örgüte aktardıkları iddia edilen kuyumcu Şeref Sipahi yakalanmıştı.

Sipahi'nin de Küçükbay ve Kavuk gibi kapatılan Gediz Üniversitesinin kurucularından olduğu iddia edilmişti.

Kaynak: AA