AK Parti'den Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Eğitim Programı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı: 'Böyle aziz bir millet 'gelecekte yeteneksiz birisini getirir' demek bühtandır, bühtan. Bunu kim derse millete hakarettir' 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde millet adına egemenlik yetkisi kullanıp da hesap sorulmayan, hesap veremeyen, hesap verebilir olmayan hiçbir makam ve kişi bırakmıyoruz'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı söylemleri eleştirerek, 'Böyle aziz bir millet 'gelecekte yeteneksiz birisini getirir' demek bühtandır, bühtan. Bunu kim derse millete hakarettir.' dedi.

Yazıcı, partisinin genel merkezinde düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Eğitim Programı'nda, AK Parti'yi 'siyasetin markası' olarak nitelendirdi.

AK Parti'nin, liderinin bir duruşu olduğunu vurgulayan Yazıcı, 'Bu duruşun merkezinde insan var. AK Parti bütün faaliyetlerini gerçekleştirirken, süreçleri inşa ederken, projeleri oluştururken insanı esas alır. İnsanı görmeyen, gözetmeyen, dikkate almayan, ıskalayan hiçbir faaliyetin başarı şansı yoktur.' ifadesini kullandı.

Yazıcı, kimliksiz bir parti olmadıklarını, rüzgara göre renk değiştirmediklerini, yerli ve milli bir parti olduklarını belirterek, 'Popülizm, bizim siyaset tarzımız değil. Kuşatıcı bir siyaset yürüttük belki de bundan dolayıdır ki muhalefet partileri siyaset üretecekleri, proje geliştirecekleri bir alan bulamıyor. Boşluk bırakmadık.' diye konuştu.

Anayasa değişikliğiyle yeni bir hükümet modelinin inşa edileceğine işaret eden Yazıcı, değişiklikle yasama ve yürütmeyi doğrudan milletin belirleyeceğini bildirdi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle kanun yapma yetkisinin tekel halinde TBMM'ye ait olduğuna değinen Yazıcı, muhalefetin 'söz konusu sistemde gensorunun olmadığı'na yönelik eleştirilerine, 'İşin doğası bunu gerektiriyor' karşılığını verdi.

Yeni sistemle iki başlılığın ortadan kalkacağını, yürütmenin tek başlı hale geleceğine işaret eden Yazıcı, şöyle devam etti:

'Mevcut anayasada yetkilerle donatılmış, ancak sorumsuz konumda olan bir cumhurbaşkanı var. Getirdiğimiz modelde cumhurbaşkanı hem Meclise hem millete karşı sorumlu duruma getiriliyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde millet adına egemenlik yetkisi kullanıp da hesap sorulmayan, hesap veremeyen, hesap verebilir olmayan hiçbir makam ve kişi bırakmıyoruz. Demokrasinin temel unsurlarından biri de görev ve yetki kullananların hesap verebilir, hesap sorulabilir olmalarıdır.'

- 'Tamamen vesayetçi söylemdir'

Yazıcı, mevcut uygulamanın vesayetçi anlayışa hizmet ettiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi:

'Türkiye'de anayasalar darbeciler tarafından yapılmış ama darbe dönemi dışında da vesayetçilerin ülke yönetimine, ülkenin gidişatına müdahale edebilmek için bazı araçsal unsurlar devlet yönetimi içerisine yerleştirilmiş. Bunlardan bir tanesi de cumhurbaşkanlığı müessesesidir. 'Partisiyle ilişiği kesilsin, arkasında kimse olmasın, evrilip çevrilmeye, yönlendirilmeye müsait hale getirilsin', bu arzu edilmiş. Onun üzerinden bir takım müdahaleler yapılmış. 28 Şubat post modern darbe sürecini irdelendiği zaman bunları çok açık seçik görürsünüz.'

Yazıcı, değişiklikle bu durumun ortadan kaldırılacağını vurgulayarak, 'Bu değişiklik, mevcut sistemle mukayese ettiğiniz zaman fersah fersah ileride, demokratik bir modeldir.' dedi.

Muhalefet partilerinin değişikliğe yönelik 'rejim değişikliği' söylemlerini de hatırlatan Yazıcı, 'Rejim devletin yapısıyla şekliyle alakalı bir kavramdır, biz hükümet modeli getiriyoruz.' ifadesini kullandı.

Yazıcı, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik muhalefet tarafından 'diktatörlük' söylemlerinin olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Dünyanın neresinde seçim süresi 5 yıl olacak, Meclisin araştırma, inceleme, soruşturma, yazılı soru önergeleriyle soruşturabileceği bir diktatörlük var? Buna ilaveten şöyle bir şey de söylüyorlar; 'Tamam, bugün Recep Tayyip Erdoğan var neyse ona bir şey demeyelim de ondan sonra ya gelirse.' Bu yaklaşım var ya bu tamamen vesayetçi söylemdir. Bu anayasayı yapanlar da o darbeciler de 'Ola ki bu millet yanlış bir yere girerse şu önlemi alalım. Bu siyasetçiler ülkeyi başka bir yere yönlendirirlerse, badireye sürüklerlerse şu önlemi alalım' dememin bir başka versiyonudur bu. Onların sözcülüğünü yapmaktır bu. Ya bu millet aptal mı? Bu millet 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde topuyla tüfeğiyle kendisine saldıran hainlere karşı göğsünü siper etmedi mi? İş olsun diye mi etti? Vatanına, bayrağına, demokrasisine sahip çıkmadı mı? Böyle aziz bir millet 'gelecekte yeteneksiz birisini getirir' demek bühtandır, bühtan. Bunu kim derse millete hakarettir.'
Kaynak: AA