FETÖ'nün Akademik Yapılanmasına İlişkin Dava

FETÖ'nün akademik yapılanmasına ilişkin, İstanbul Üniversitesine yönelik, aralarında profesörlerin de bulunduğu 45 akademisyenin yargılandığı davanın ilk duruşmasında 8'i tutuklu 10 sanığın savunması tamamlandı Tutuklu sanık Profesör Armutçu: 'Delil olarak sayılan 1 dolar, oğlumun askerlik kutlamasından kaldı, bilgisayar çıktıları eşimin çantasından çıktı' Tutuklu sanık öğretim görevlisi Taşkaya: 'Ben 'ByLock'u kurmadım, yüklenmesine izin vermedim ve bu programla kimseyle görüşmedim. Film ve uygulamalarda uzantılı olarak inmiş olabilir' Duruşma, yarına ertelendi

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ), akademik yapılanmasına ilişkin İstanbul Üniversitesine yönelik, aralarında profesörlerin de bulunduğu 13'ü tutuklu 45 akademisyenin yargılandığı davanın ilk duruşmasında, 8'i tutuklu 10 sanığın savunması tamamlandı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan ilk duruşmaya, 12 tutuklu sanık ile 29 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Mahkeme başkanı Cem Karacan, hakkında yakalama kararı bulunan firari sanıklardan Yrd. Doç. Dr. Erol Önen'in Edirne'de yakalanıp, tutuklandığını ve duruşma salonunda olmadığını bildirdi. Böylece dava kapsamında tutuklu sayısının 13'e yükseldiği belirtildi.

Hakkında yakalama kararı bulunan diğeri firari sanıklar Yrd. Doç. Dr. Dilek Selek ve Yrd. Doç. Dr. Selahattin Çitçi de yakalama kararı tebligatlarının kendilerine yapılmadığını belirterek, duruşmaya katıldı.

Duruşmada savunma yapan öğretim görevlisi Enis Güney, Fatih Üniversitesini tam burslu kazandığı zaman okulun FETÖ bağlantılı olduğunu bilmediğini, okuduğu zaman öğrendiğini ancak örgütle hiçbir şekilde bağlantıya geçmediğini savundu. Güney, okuldan aldığı 100 dolar burs nedeniyle Bankasya'nın Beylikdüzü şubesinden hesap açtığını, ancak bursu başka bir bankadan aldığını bu nedenle bu hesabı kullanmadığını ifade etti.

Hakkında yakalama kararı bulunan sanık Yrd. Doç. Dr. Dilek Selek ise yakalama kararını pazar günü internetten öğrendiğini söyleyerek, FETÖ ile bir bağlantısı bulunmadığını ve hakkında bulunan yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Bankasya'da bulunan hesabını, eşine yardım amaçlı açtığını öne süren Selek, 'Ben eşimin işini bilmem, bir firmada çalıştığını biliyordum. Kapatılan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nda bulunduğunu bilmiyordum.' iddiasını dile getirdi.

Tutuklu profesör Ferah Armutçu ise teklif edilen yüksek taahhütler ve imkanlar neticesinde Fatih Üniversitesinde çalışmaya başladığını, söylenenlerin gerçekleşmemesi üzerine İstanbul Üniversitesinde işe başladığını anlatarak, şunları kaydetti:

'Ben İstanbul Üniversitesine ilk başta alınmadım, yerime başkası alındı. Ancak bir yargılama sonucunda verilen karar doğrultusunda, üniversiteye kabul edildim. Delil olarak sayılan 1 dolar, oğlumun askerlik kutlamasından kaldı, bilgisayar çıktıları eşimin çantasından çıktı. Üniversitede yapılan aramalar sonucu el konulan cep telefonu ve bilgisayarın imajları bana verilmedi. Çalışmış olduğum yerler dolayısıyla Bankasya'da hesap açtım.'

''ByLock'' kullandığı öne sürülen tutuklu öğretim görevlisi Halim Taşkaya da kendisine telefonundan 'ByLock' kırıntılarının bulunduğunun söylendiğini ifade ederek, 'Ben 'Bylock'u kurmadım, yüklenmesine izin vermedim ve bu programla kimseyle görüşmedim. Film ve uygulamalarda uzantılı olarak inmiş olabilir.' diye konuştu.

Tutuklu öğretim görevlisi Hasan Fehmi Erol ise iddianamede 'örgüt abisi' gibi iddiaların yer aldığını, ancak bunların yalan olduğunu ileri sürerek, 'Bu örgütle bir bağlantım yok. Ne abilik yaptım, ne başka bir şey. Emniyette gördüğüm kötü ve şiddet içeren müdahaleler sonucu, komşularımın ismini verdim.' dedi.

Zaman zaman ağladığı görülen Erol, tamamen maddi çıkarları doğrultusunda özel ders verdiğini, ders verdiği Kuleli Askeri Lisesi öğrencisinin babasının darbeci asker olduğunu bilmediğini söyledi.

Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını tamamlaması için duruşmayı yarına erteledi.
Kaynak: AA