Sağlık Bakanı Akdağ Açıklaması

'Bir daha 15 Temmuz'lar olmaması için bir referandum yapacağız. Bir daha bu memlekette milletin iradesini zorbalıkla hiç kimse ele geçiremesin, geçirmeye teşebbüs edemesin diye bu referandumu yapacağız' 'Bu referandum sadece AK Parti'nin referandumu değildir. Bu seçim sadece MHP'nin referandumu değildir. 80 milyonun geleceğini ilgilendiren önemli bir referandum yapacağız'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Bir daha 15 Temmuz'lar olmaması için bir referandum yapacağız. Bir daha bu memlekette milletin iradesini zorbalıkla hiç kimse ele geçiremesin, geçirmeye teşebbüs edemesin diye bu referandumu yapacağız.' dedi.

Bakan Akdağ, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu'nu makamında ziyaretinde yaptığı açıklamada, Erzurum’da pazar günü başlayacak Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali'nin (EYOF) bir taraftan Erzurum, öbür taraftan da Doğu Anadolu’nun dünyaya tanıtılması için fırsat olduğunu söyledi.

Akdağ, EYOF'un sporun uluslararası anlamda birleştirici ve kaynaştırıcı etkisiyle uluslararası barışa da katkı veren bir etkinlik olacağına inandığını belirtti. Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin Halep kentine bağlı El Bab bölgesinde şehitler olduğunu da anımsatan Akdağ, şehitlere rahmet, yaralılara da acil şifa diledi.

Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürünü bölgeye gönderdiğini aktaran Akdağ, şöyle konuştu:

'Büyük bir mücadelesi var Türkiye’nin. Bunu yakından hepimiz takip ediyoruz, yaşıyoruz. Türkiye yürüyüşüne, gelişmesine, muasır medeniyet seviyesine yükselmeye devam ederken düşmanlarımız da boş durmuyor. Düşmanlarımız da çoğu zaman doğrudan hareket etmek yerine taşeron örgütler kullanıyorlar. Biz de bu taşeron örgütlere karşı Türkiye’de ve Türkiye dışında sınırlarımızı korumak anlamında gereken kararlılığı gösteriyoruz. Göstermeye de devam edeceğiz. Bu konuda çok hassasız ve çok kararlıyız. Bu milleti bahis konusu saldırılardan korumak için, vatanımızın birliği ve bayrağımızı yüksekte tutmak için devletimizi sapasağlam ayakta tutmak için mücadelemize devam edeceğiz.'

- Referandum süreci

Akdağ, anayasa değişikliğine ilişkin referanduma da değinerek, bütün engelleme çabalarına rağmen halkın karar vereceği bir sandığı, vatandaşın basiretini bir kez daha göstereceği bir referandumu milletin önüne koyduklarını dile getirdi.

Nisan ayında referanduma gideceklerini belirten Akdağ, 'Bu referandum Türkiye açısından çok önemli. Türkiye'nin refah yürüyüşünü hızlandıracak bir sonuçla da sonuçlanacağına inanıyorum.' diye konuştu.

Bu milletin, Türk milletinin sadece bu topraklar üzerinde değil tüm mazlum milletler için ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini ve bunun farkında olduğunu vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti:

'Biz bunu Erzurum'da çocukluğumuzdan beri yaşıyoruz. Kuşkusuz 80 milyon vatan evladı, aynı duyguları taşıyor ama biz bunu Erzurum'da çok yoğun yaşıyoruz. Bu yoğun yaşamanın iyice yoğunlaştığı günlerden biri 15 Temmuz gecesiydi. Bir daha 15 Temmuz'lar olmaması için bir referandum yapacağız. Bir daha bu memlekette milletin iradesini zorbalıkla hiç kimse ele geçiremesin, geçirmeye teşebbüs edemesin diye bu referandumu yapacağız. Onun için bu referandum sadece AK Parti'nin referandumu değildir. Bu seçim sadece MHP'nin referandumu değildir. 80 milyonun geleceğini ilgilendiren önemli bir referandum yapacağız.'

- 'Gereksiz sezaryen sonraki doğumları zorlaştırıyor'

Bakan Akdağ, gereksiz sezaryen yapılmasının engellenmesi konusunda önümüzdeki günlerde önemli adımlar atacaklarını bildirdi.

Türkiye'de doğum şekliyle ilgili yanlış bir sürece girildiğini ve her iki doğumdan birinin sezaryenle gerçekleştiğine işaret eden Akdağ, şunları kaydetti:

'Bizim için anneler, bebekler, onların sağlığı son derece önemli. Her hamile annenin kendisi ve bebeği açısından normal doğum yapmaya hakkı vardır. Kim aradaki bilgi farklılığından yararlanarak anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa bunun için hak ettiği muameleyi göstermeye kararlıyız. Bu konunun paydaşlarıyla daha önce görüştük, yine görüşmeye devam edeceğiz. Ama elimizdeki kanuni düzenlemeler neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız. Çünkü gereksiz sezaryen bir taraftan annenin hayatını riske sokuyor, sonraki doğumlarını zorlaştırıyor. Öbür taraftan bebeğin beden ve ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla biz anne ve bebeklerimizi korumak zorundayız. Anayasamız bize bu görevi veriyor. Sağlık Bakanlığı sorumluluğumuz doğrudan bana bu vazifeyi veriyor.'
Kaynak: AA