TZOB Başkanı Bayraktar Açıklaması 'Olumsuz Bir Durum Ortaya Çıkarsa, Eminiz Ki Rusya'dan Buğday Alımı Durdurulacaktır'

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Rus buğdayında mantar olabileceği yönündeki tartışmalara ilişkin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bir çalışma ve analiz yapması gerektiğine dikkat çekerek, "Eğer olumsuz bir durum ortaya çıkarsa eminiz ki Rusya’dan buğday alımı durdurulacaktır" dedi.

TZOB Başkanı Bayraktar Açıklaması 'Olumsuz Bir Durum Ortaya Çıkarsa, Eminiz Ki Rusya'dan Buğday Alımı Durdurulacaktır'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında Ocak ayı tüketici-üretici fiyatlarını açıkladı.

Bayraktar, içinde bulunulan tarımsal üretim döneminin kuraklıkla başladığına dikkat çekerek, "Aralık ve Ocak aylarında ülke genelinde devam eden kar yağışları tarımsal üretim açısından sevindirici olsa da aşırı ve uzun süreli kar yağışı bazı alanlarda afetlere de yol açtı. Bu aylarda en fazla zarar, serada üretimin yoğun olarak yapıldığı İçel İlimizde gerçekleşti" şeklinde konuştu.

Doğal afetler ve iklim koşulları nedeniyle seradaki ürünlerin zarar görmesi sonucu arzda daralma yaşandığını kaydeden Bayraktar, "Bin bir emekle üretilen ürünler, tarlada yok fiyatına satılırken, marketlerde 5-6 kata varan fiyat farkıyla tüketicilerimize ulaşmaktadır. Üreticiden tüketiciye artan fiyattan üreticilerimiz yararlanamadığı gibi tüketicilerimiz de bu ürünleri pahalıya tüketmek zorunda kalmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

"Tarladan markete fiyat farklarının üreticilerimiz ve tüketicilerimiz açısından ana gündem konusu haline gelmesi ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından da sahiplenilmesi, tedbir alınmasını istemesi bizim açımızdan önemli gelişmedir" diyen Bayraktar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Bu konu, en son Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci tarafından da dile getirildi.

Bütün bunlar, çözüm için bizi umutlandırmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci’nin, üretici örgütlerine alım ve satım işlemlerinde KDV ve stopaj muafiyeti sağlayacaklarını, tasnifleme ve ambalajlama üniteleri ve nakil vasıtaları yatırımlarını teşvik edeceklerini ifade etmesi sevindirici bir gelişmedir. Sayın Bakanın, zincirin en zayıf halkasının üreticilerimiz ve üretici örgütlerimiz olduğunu vurgulaması, üreticilerimizin ürettiği ürünün fiyatının belirlenmesinde söz sahibi olmadığını belirtmesi, fırsatçılığa dikkat çekmesi bizim görüşlerimizle birebir uyuşmaktadır. Bilindiği gibi üretici örgütleri gelişmiş ülkelerde çok güçlüdür. Tarladan markete bütün aşamalarda ağırlıklarını hissettirirler. Üretim planlaması yaparlar, pazarlamayı gerçekleştirirler, üreticiye ucuz girdi temin ederler, ürüne katma değer kazandırırlar, piyasaya düzenli ürün arzı sağlarlar, fiyatta ve üretici gelirlerinde istikrarını temin ederler. Üretici örgütlerinin pazar payı ülkemizde binde 4 iken, Avrupa Birliği genelinde bu oran yüzde 47’ye ulaşmaktadır. Ülkemizde 482 adet üretici örgütü belgesi verilmiş olan kooperatif ve birliklerden sadece 54 tanesi işlem yapabilmektedir. Tarım ürünleri piyasasındaki rakiplerimizden İspanya’da üretici örgütlerinin pazar payı yüzde 50’leri aşarken, Hollanda’da bu oran yüzde 95’e ulaşmaktadır."

"Markette en fazla fiyat artışı yüzde 34,95 ile mandalinada"

Bayraktar, Ocak ayı verilerine ilişkin ise, "Markette 38 üründen 11’inde, üreticide ise 34 üründen 19’unda fiyatlar azaldı veya değişmedi. Marketlerde fiyatı azalan veya değişmeyen ürünlerin toplam ürünlere oranı yüzde 29 iken, üreticide yüzde 56’yı buldu. Market fiyatlarında Ocak ayında, 5 üründe fiyat değişimi görülmezken, 6 üründe azalma, 27 üründe ise fiyat artışı oldu. Ocak ayında market fiyatlarında maydanoz, mısırözü yağı, toz şeker, kuru kayısı ve süt fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşü yüzde 17,12 oran ile en fazla yumurtada meydana geldi. Yumurtadaki fiyat düşüşünü yüzde 12,96 ile karnabahar, yüzde 7,75 ile salatalık, yüzde 7,01 ile portakal, yüzde 5,37 ile lahana, yüzde 4,23 ile patlıcan izledi" açıklamasında bulundu.

Bayraktar, markette en fazla fiyat artışının ise yüzde 34,95 ile mandalinada olduğunu, mandalinadaki fiyat artışını yüzde 28,85 ile kabak, yüzde 25,80 ile sivri biber, yüzde 22,41 ile limon, yüzde 19,98 ile domates, yüzde 14,19 ile elma, yüzde 11,99 ile havucun takip ettiğini kaydetti.



Üretici fiyatları

Üretici fiyatlarında, Ocak ayında, 12 üründe fiyat değişimi olmazken, 7 üründe azalma, 15 üründe fiyat artışı görüldüğünü belirten Bayraktar, üretici fiyatlarında domates, marul, maydanoz, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir ve Antep fıstığında değişim olmadığını kaydetti.

Bayraktar, patlıcanın yüzde 26,64 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün olduğunu, bu ürünü yüzde 26,39 ile salatalık, yüzde 20,49 ile yumurta, yüzde 16,20 ile lahananın izlediğini söyledi.

Ocak ayında üreticide en fazla fiyat artışının ise yüzde 45,42 oran ile kabakta görüldüğünü kaydetti.



"Kuş gribi vakası yumurta ihracatında patlamaya yol açtı"

Ukrayna ve Bulgaristan’da yaşanan kuş gribi vakaları nedeniyle Aralık ayında yumurtada ihracat patlaması yaşandığına dikkat çeken Bayraktar, "Fiyatları üreticide yüzde 45,82, markette yüzde 25,86 artırmış, üreticide 25 kuruştan 37 kuruşa, markette 39 kuruştan 49 kuruşa yükseltmişti. Ocak ayında yumurtada ihracatın normale dönmesiyle, fiyatlar da düzeltme yaparak üreticide yüzde 20,49, markette yüzde 17,12 azaldı ve üreticide 37 kuruştan 29 kuruşa, markette 49 kuruştan 40 kuruşa indi" dedi.



Çiğ süt fiyatları

Bayraktar, çiğ süt fiyatlarına ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:

"Bilindiği gibi, 2,5 yıl aranın ardından Aralık ayında brüt çiğ süt tavsiye fiyatı sadece 6 kuruş artışla 1 lira 15 kuruştan 1 lira 21 kuruşa yükseltildi. Yalnız, bu artış yapılırken süte kalite kriterleri getirilmiş, yüzde 3,5 yağ ve yüzde 3,1 protein olan çiğ süt için bu fiyat açıklanmıştır. Bu fiyattan soğutma, toplama ve diğer hizmetlerle ilgili masraflar da kesilmektedir. Bu tutar da 8-9 kuruşu bulmakta, tavsiye fiyatı uygulansa bile üreticinin eline 1 lira 12 kuruş-1 lira 13 kuruş net para kalmaktadır. Zaten tavsiye fiyatı birçok yerde uygulanmıyor, buralarda 1 lira hatta 90-95 kuruşa fiyatla da çiğ süt satılıyor. Görünen o ki çiğ süt tavsiye fiyatına yapılan 6 kuruşluk artış bile üreticimize yansımamış üretici fiyatları sadece 4 kuruş artmıştır. Gerekli önlemler alınmalı, hiç olmazsa tavsiye fiyatı net olarak uygulanmalı ve üreticimizin 1 lira 21 kuruştan süt satması sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra, bazı firmaların çeşitli gerekçelerle üreticilerin süt bedellerini 3-4 ay geciktirmesi ve ödememesi önemli bir sorun olmaya devam etmektedir."

"Mazotun bedelinin yarısının devlet tarafından karşılanacağının açıklaması, çiftçimiz açısından son derece hayati bir konudur"

Dolardaki artışın tarımsal üretimde önemli bir girdi olan mazot fiyatlarını olumsuz etkilediğine vurgu yapan Bayraktar, "Ocak ayları itibarıyla mazot fiyatları son bir yılda, yüzde 37,8 artışla 3 lira 41 kuruştan 4 lira 70 kuruşa çıkmıştır. Tarımsal üretimde kullanılan mazotun bedelinin yarısının devlet tarafından karşılanacağının açıklaması, çiftçimiz açısından son derece hayati bir konudur. Bu karar bir an önce uygulamaya girmeli, çiftçimizin yükü hafifletilmelidir" diye konuştu.



"Rusya ambargosu domatesi etkiledi"

Bayraktar, Rusya’nın uygulamış olduğu ambargonun portakal, mandalina, kayısı, şeftali ve erikte kaldırıldığını ancak örtü altı yetiştiricilinin ana ürünü olan domateste ambargonun sürdürüldüğünü dile getirdi. Ambargolu ürünler listesinde domatesin yanı sıra üzüm, elma, lahana, brokoli, salatalık, armut, çilek, soğan, karanfil, tavuk ve hindi etinin de yer aldığını ifade etti.

2016 yılında Rusya’ya yaş sebze ve meyve ihracatının yüzde 62,1 azaldığını belirten Bayraktar, "Bu alanda, 2015 yılında Rusya’ya 875,4 milyon dolarlık ihracatımız vardı, 2016 yılında bu rakam 543,7 milyon dolarlık azalmayla 331,7 milyon dolara indi. Rusya ile daha sıkı ilişkiler kurularak sorun çözülmeli, tüm ürünlerde ambargo kaldırılmalıdır" şeklinde konuştu.



"Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın, bu ülkeden (Rusya) ithal ettiği buğdayda fusariumdan kaynaklı toksin değerlerini analiz edeceğinden kuşkumuz bulunmamaktadır"

Bayraktar, gündemde yer alan Rus buğdayındaki mantar olabileceği yönündeki tartışmalara ilişkin ise şöyle konuştu:

"Rus buğdayında bir mantar hastalığı olan fusariumdan kaynaklı toksinlerin bulunduğu ve bunun tolerans sınırlarını aştığı takdirde insan sağlığına da olumsuz etkileri olabileceği iddiaları basında yer almıştır. Ülkemiz Rusya’dan önemli miktarda buğday ithal etmektedir. 2016 yılında bu ülkeden 2,5 milyon tonu aşkın buğday ithal ettik ve 491 milyon dolar döviz ödedik. Kaliteli buğday açığımızı ithalatla karşılıyor, aldığımız buğdayın çok büyük bölümünü işliyor, un, makarna, irmik, bisküvi gibi gıda sanayi ürünlerine dönüştürüyor ihraç ediyoruz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın, bu ülkeden ithal ettiği buğdayda fusariumdan kaynaklı toksin değerlerini analiz edeceğinden kuşkumuz bulunmamaktadır. Eğer olumsuz bir durum ortaya çıkarsa eminiz ki Rusya’dan buğday alımı durdurulur."

Ocak’ta üretici ve market arasındaki fiyat farkı

Üretici market fiyat makasındaki açıklığın Ocak ayında da devam ettiğinin altını çizen Bayraktar, "Ocak’ta üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla kuru kayısı, elma, portakal, kuru soğan, marul, kuru incirde yaşandı. Üretici ve market arasındaki fiyat farkı kuru kayısıda yüzde 398,33 oldu. Kuru kayısından sonra fiyat farkı sırasıyla elmada yüzde 360,95, portakalda yüzde 320,83, kuru soğanda yüzde 303,11, marulda 262,79, kuru incirde yüzde 245,62’yi buldu. Kuru kayısı 5 kat, elma 4,6 kat, portakal 4,2 kat, kuru soğan 4 kat, marul 3,6 kat, kuru incir 3,5 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Bugün üreticide 6 lira olan kuru kayısı markette 29 lira 90 kuruş, 67 kuruş olan elma 3 lira 9 kuruş, 52 kuruş olan portakal 2 lira 19 kuruş, 30 kuruş olan kuru soğan 1 lira 21 kuruş, 76 kuruş olan marul 2 lira 76 kuruş, 6 lira 50 kuruş olan kuru incir 22 lira 47 kuruştur. Bu konuda yapılan açıklamalar, çalışmalar son derece önemlidir. Üretici ile market arasındaki fiyat farkını makul seviyelere çekemezsek tarımda sürdürülebilirliği sağlayamayız" değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar açıklamalarının ardından basın mensuplarını sorularını değerlendirdi. Bayraktar, süt fiyatlarına ilişkin bir müdahalenin olup olmayacağı yönündeki soruya, "Üretici birliklerinde süt tozu alımına devam ediliyor. Müdahale olmasa şuan süt fiyatları 60-70 kuruşa kadar düşebilir. Biz Et ve Süt Kurumu devreye girmeli dediğimizde bazıları dudak büküyordu. Ama bugün ne kadar önemli bir kurum olduğu ortaya çıktı. Özellikle temel gıda maddelerinde hem üreticinin hem tüketicinin korunabilmesi için bu kurumlara ihtiyaç var. Ülkemizde de bunu yapmalıyız. Çok önemli ürünlerimiz var. Fındık gibi kayısı gibi incir ve üzüm gibi ekolojik üstünlüğe bağlı olduğumuz ve dünyada rakipsiz olduğumuz ürünler. Bunları koruyamıyoruz biz. Piyasa istikrarı sağlayamıyoruz. Devlet üretici örgütlerini destekleyebilir" yanıtını verdi.
Kaynak: İHA