İzmir'de Kadın Cinayeti Davası
Buca'da 15 yıl birlikte yaşadığı dini nikahlı eşini öldürdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına devam edildi Öldürülen kadının, eşini terk eden birlikte yaşadığı evli sanığa karşı sadakat yükümlülüğü olmayacağını dile getiren duruşma savcısı, 'aldatma' gerekçesiyle haksız tahrik indiriminin de bu nedenle uygulanmamasını istedi.
İzmir'de dini nikahlı eşini öldürdüğü iddiasıyla dava açılan sanık hakkında müebbet hapis cezası istendi.
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya "kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklu yargılanan sanık Mehmet Sabırlı, öldürülen Dilek Mamalı'nın yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Tanık polis memuru E.S.T. olay günü bıçaklı kavga ihbarı üzerine olay yerine gittiklerini belirterek, 112 personeliyle eve girdiklerinde sol tarafta yatağın üzerinde yatan bir kadın gördüklerini söyledi.
Tanık polis, gittiklerinde kadının öldüğünü ifade ederek, "Ben evdeyken dışarıdakiler sanığı göstermişler. Sanık kaçarken de bizim polis arkadaşlar yakalamışlar. Kanlı bıçağı yatağın önündeki aynanın önünde bulduk." dedi.
Tanık acil serviste görevli memur E.A, olayı gerçekleştiren kişinin kendilerini aradığını belirterek, "07.02'de çıkış yaptık. İstasyonun hemen altında bizi bir özel araba karşıladı, sokak başına kadar götürdü, biz sokağa girdik. Ambulanstan indiğimizde araba yoktu. Arabadaki şahsı görmedik, sadece el salladı. Polis ekipleriyle birlikte olay yerine girdik, yatak odasında yatan şahsın ölmüş olduğunu tespit ettik." diye konuştu.
Müşteki avukatları ise ortak bildirdikleri görüşte, sanığın yalan söylediğinin tanık beyanları ile kesinleştiğini, kaçmakta olduğunun hem ambulans hem de polis memurları tarafından görüldüğünün belirlendiğini kaydetti.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında sanık Mehmet Sabırlı'nın evli olduğunu, eşini terk ederek maktul ile yaşamaya başladığını aktararak, olay günü sanığın, maktulün kendisini aldattığı yönündeki şüpheleri üzerine kavga çıktığını anımsattı. Bunun üzerine sanığın mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile maktulü sol göğüs kısmından bir kere bıçakladığını vurgulayan savcı, maktulün bu darbeyle öldüğünü belirtti.
Savcı, sanığın "Dilek Mamalı'yı kendisini aldattığı için öldürdüğü" yönündeki beyanını anımsatarak, maktulün sanığa karşı sadakat yükümlülüğü olmadığını, bu nedenle Mehmet Sabırlı'nın haksız tahrik indiriminden yararlanamayacağını söyledi.
Duruşma savcısı, sanığın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla çarptırılması yönünde mütalaa verdi.
Sanık tahrik edildiğini ve kendini toparlayamadığını öne sürerek önceki savunmalarını yineledi.
Mehmet Sabırlı'nın avukatı Mehmet Onat Vural, esas hakkındaki savunma için süre istedi, sanığın, maktul annesine küfrettiği için bu suçu işlediğini savundu.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına, avukatına savunma için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
- Olay
İzmir'in Buca ilçesinde yaşayan Dilek Mamalı, 15 Haziran'da dini nikahla yaşadığı Mehmet Sabırlı tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.
Kaynak: AA
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya "kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklu yargılanan sanık Mehmet Sabırlı, öldürülen Dilek Mamalı'nın yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Tanık polis memuru E.S.T. olay günü bıçaklı kavga ihbarı üzerine olay yerine gittiklerini belirterek, 112 personeliyle eve girdiklerinde sol tarafta yatağın üzerinde yatan bir kadın gördüklerini söyledi.
Tanık polis, gittiklerinde kadının öldüğünü ifade ederek, "Ben evdeyken dışarıdakiler sanığı göstermişler. Sanık kaçarken de bizim polis arkadaşlar yakalamışlar. Kanlı bıçağı yatağın önündeki aynanın önünde bulduk." dedi.
Tanık acil serviste görevli memur E.A, olayı gerçekleştiren kişinin kendilerini aradığını belirterek, "07.02'de çıkış yaptık. İstasyonun hemen altında bizi bir özel araba karşıladı, sokak başına kadar götürdü, biz sokağa girdik. Ambulanstan indiğimizde araba yoktu. Arabadaki şahsı görmedik, sadece el salladı. Polis ekipleriyle birlikte olay yerine girdik, yatak odasında yatan şahsın ölmüş olduğunu tespit ettik." diye konuştu.
Müşteki avukatları ise ortak bildirdikleri görüşte, sanığın yalan söylediğinin tanık beyanları ile kesinleştiğini, kaçmakta olduğunun hem ambulans hem de polis memurları tarafından görüldüğünün belirlendiğini kaydetti.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında sanık Mehmet Sabırlı'nın evli olduğunu, eşini terk ederek maktul ile yaşamaya başladığını aktararak, olay günü sanığın, maktulün kendisini aldattığı yönündeki şüpheleri üzerine kavga çıktığını anımsattı. Bunun üzerine sanığın mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile maktulü sol göğüs kısmından bir kere bıçakladığını vurgulayan savcı, maktulün bu darbeyle öldüğünü belirtti.
Savcı, sanığın "Dilek Mamalı'yı kendisini aldattığı için öldürdüğü" yönündeki beyanını anımsatarak, maktulün sanığa karşı sadakat yükümlülüğü olmadığını, bu nedenle Mehmet Sabırlı'nın haksız tahrik indiriminden yararlanamayacağını söyledi.
Duruşma savcısı, sanığın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla çarptırılması yönünde mütalaa verdi.
Sanık tahrik edildiğini ve kendini toparlayamadığını öne sürerek önceki savunmalarını yineledi.
Mehmet Sabırlı'nın avukatı Mehmet Onat Vural, esas hakkındaki savunma için süre istedi, sanığın, maktul annesine küfrettiği için bu suçu işlediğini savundu.
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına, avukatına savunma için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
- Olay
İzmir'in Buca ilçesinde yaşayan Dilek Mamalı, 15 Haziran'da dini nikahla yaşadığı Mehmet Sabırlı tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.