Başbakan Yardımcısı Şimşek Açıklaması 'Sadece Bir Bankamızla İlgili Bilgi Talebi Var'

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek bugün itibariyle bilinen kamu bankası dışında Amerikan Hazinesi’nden bilgi talebi gelmediğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Türkiye Finans Forumu’nda önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, bugün itibariyle bilinen kamu bankası dışında Amerikan Hazinesi’nden bilgi talebi gelmediğini belirtti.

Açıklamalarına Türkiye’de hem cari açık hem de bütçe açığı olmaması için 2018 ve sonrası için döngü karşıtı maliye politikasını uygulamaya koyduklarını söyleyerek başlayan Şimşek, “Geçen seneki hain darbe girişiminden sonra reel ekonomi toparlasın önemli ölçüde maliye politikasını kullandık. O da açığı bir miktar yükseltti. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de hem cari açık hem de bütçe açığı olmaması için 2018 ve sonrası için döngü karşıtı maliye politikasını uygulamaya koyduk. Şuanda harıl harıl harcama kesintileri üzerinde çalışıyoruz. Zaten bütçeye da bakarsanız bir çok kalemde reel artış olmadığını milli gelire oran olarak bir düşüş olduğunu göreceksiniz.

Şimşek, vergi düzenlemelerinin Meclis’ten geçtiğini, Orta Vadeli Program çerçevesinde gidilecek olursa, kamu harcamalarının da milli gelire oranının düşmesini beklediklerini vurguladı.

“Sadece ve sadece bir bankamızla ilgili bir bilgi talebi var”

ABD’deki davanın şuanda bir belirsizlik oluşturduğunu aktaran Şimşek, Amerikan Hazinesi tarafından bilinen kamu bankası dışında başka bir banka hakkında bilgi talebi olmadığını belirtti.

Şimşek şunları kaydetti: “Şunu bir daha tekrarlamak istiyorum; bugün itibariyle bir bankamız hariç hiçbir banka hakkında Amerikan Hazinesi’nin başlattığı bir bilgi talebi dahi yok. Sadece ve sadece bir bankamızla ilgili bir bilgi talebi var. Bu davanın bir parçası olarak soruşturmaya dönüşebilir. Bu bankacılık sektörü ülkemiz için çok kritik. Belirsizliğin etkisi bankaların kendi sistemlerinden kaynaklanmıyor. Bu belirsizlikten etkilenirlerse biz de gereken desteği mevcut yasal çerçevede sağlarız.”

Şimşek, reel sektörün toplamda çok ciddi bir döviz açığına sahip olduğunu kaydetti.

Şimşek, bir yıl vadeye kadar bakıldığı zaman finans dışı reel sektörün döviz varlıklarının, döviz yükümlülüklerinden yaklaşık 7 milyar 300 milyon dolar daha fazla olduğuna dikkat çekti.

“Hanehalkında olduğu gibi ciddi bir sınırlamaya gideceğiz”

Makro ihtiyati çerçeve anlamında Türkiye’de çok yakında çok önemli bir reform yapacaklarını dile getiren Şimşek, 2 bin firmaya ilişkin veri toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturulduğunu, politika oluşturmak için çok hızlı bir şekilde veri setini de hazırlayacaklarını belirtti.

Şimşek, hanehalkında uygulanan sınırlamalara benzer bir sınırlamayı da döviz varlığı bulunan küçük ve orta ölçekli şirketlere de uygulanacağını aktardı. Şimşek şunları söyledi: “25 bin şirketimizin döviz yükümlülüğü var. Bunlardan 23 bininin döviz yükümlülüğü 15 milyon dolar ve altında. Bunlar nispeten küçük kısmen orta ölçekli şirketler. 23 bin şirketin toplam döviz yükümlülükleri içindeki payı yüzde 16 civarında. 2 bin büyük firmanın ise yükümlülükler içindeki payı yüzde 84 civarında. Şimdi biz ilk aşamada 2 bin firmaya ilişkin veri toplamanın yasal altyapısını bu hafta oluşturduk. Politika oluşturmak için çok hızlı bir şekilde veri seti oluşturacağız. Ona göre çerçeve oluşturacağız ama bu küçük ve orta ölçekli şirketlere biz doğrudan doğruya sınırlama getireceğiz. Yani niyetimiz şu; hanehalkında aldığımız tedbire benzer bir tedbir olacak. Örneğin; makine-teçhizat ithalatı için, kamu-özel sektör iş birliği ile yapılan bir takım projeler var orada da bir takım istisnalar olacak ama genel anlamda hanehalkında olduğu gibi ciddi bir sınırlamaya gideceğiz.
Kaynak: İHA