Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyasyon, Nükleer Kongresi

Başbakan Yardımcısı Akdağ: 'Dünyada nükleer silahların süratle ortadan kaldırılması gerekiyor. Birtakım planlamalar yapıp zamanı belirsiz bir geleceğe atıfta bulunarak değil, gerçek anlamda samimi planlamalar yaparak nükleer silahların bu güzel dünyamızdan uzaklaştırılması gerekiyor' 'Kimyasal silahlar son derece insan sağlığına zararlı ve kullanılması yasak. Enteresandır, masum insanların üzerine konvansiyonel silahlar atıldığında acaba bu kabul edilebilir mi'

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Dünyada nükleer silahların süratle ortadan kaldırılması gerekiyor. Birtakım planlamalar yapıp zamanı belirsiz bir geleceğe atıfta bulunarak değil gerçek anlamda samimi planlamalar yaparak nükleer silahların bu güzel dünyamızdan uzaklaştırılması gerekiyor." dedi.

Akdağ, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından ilki düzenlenen Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyasyon, Nükleer (KBRN) Kongresi'nin açılışında katılımcılara hitap etti.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, AFAD'daki toplantı salonunda düzenlenen, yurt içi ve yurt dışından alanında uzman çok sayıda kişinin katıldığı kongredeki konuşmasına, toplantıya ev sahipliği yapan AFAD'ı tebrik ederek başladı.

Türkiye ve bölge ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkeler açısından önemli olan KBRN'nin tehlike oluşturduğu bir dönemden geçildiğini belirten Akdağ, bu tehlikenin de giderek arttığına dikkati çekti.

Akdağ, bu konuda Birleşmiş Milletlerin (BM) ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünün çabalarına rağmen problemin küçülmediğini aksine büyüdüğünü söyledi.

KBRN ile ilgilenen tarafların, bir KRBN saldırısı ya da bu hususta bir kaza meydana geldiğinde, insanların nelerin yapılabileceğine, bu duruma nasıl müdahale edilebileceğine yoğunlaştığını ifade eden Akdağ, daha çok meselenin koruyucu tarafına odaklanılması gerektiğine inandığını vurguladı. Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güney sınırımızda Suriye'de 2013'te insanlık dışı bir kimyasal silah saldırısı oldu. Çok yakın bir zamanda benim de Sağlık Bakanı olduğum bir dönemde maalesef bu saldırı bir kere daha tekrarlandı. 4 Nisan 2017'de Suriye İdlib'in Han Şeyhun kasabasında kimyasal silah saldırısı yaşandı, Türkiye olarak biz bunu tespit ettik. Oradan kaçan insanlar Türkiye'ye geldi, orada 80'e yakın insan hayatını kaybetti, 200'den fazla kişi etkilendi ve Türkiye'ye sığınan Suriyelilerden aldığımız bilgilerle, aldığımız tıbbi örneklerle ve hayatını kaybedenlerde yaptığımız otopsilerle bunu net olarak tespit ettik. Bunu da Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne de ilettik. Sonra ne oldu? Hani ABD'nin kırmızı çizgisiydi bu? Sonra hiçbir şey olmadı. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü bu meseleyi tabii olarak BM Güvenlik Konseyine bildirdi, zulmü yapanın zulmü yanına kar kaldı.

Bu sebeple özellikle araştırmalar konusunda bahsettiğimiz örgüt, daha cesur nasıl davranabilir, buna benzer olayların üzerine gerektiği gibi nasıl gidebilir, BM bu meseleleri sadece konuşmayıp da nasıl yaptırım uygular, bu konular da kongrede konuşulmalı. Yapanın yanına kar kalan bir dünyada, bizler ne kadar konuşsak, ne kadar tedbir alsak da büyük faciaları önleyemeyiz."

Türkiye'nin, AFAD'ın koordinasyonunda KBRN hazırlıklarında güçlendiğini belirten Akdağ, Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Milli Savunma Bakanlığı ve diğer kurumların da AFAD'ın paydaşı olduğunu, bu paydaşlarla hazırlıkların en üst seviyeye çıkartılması çalışmalarının sürdüğünü aktardı.

- Masum insanların üzerine konvansiyonel silahlar atılması

Suriye'deki savaş durumu ve oradaki zulüm söz konusu olduğunda konunun, sadece kimyasal silahlar olmadığını vurgulayan Akdağ, "Kimyasal silahlar son derece insan sağlığına zararlı ve kullanılması yasak. Enteresandır, masum insanların üzerine konvansiyonel silahlar atıldığında acaba bu kabul edilebilir mi?" diye konuştu.

Masum insanların üzerine hiçbir silahla saldırılmaması gerektiğine dikkati çeken Akdağ, "Bir çocuğu, bir kadını, bir yaşlıyı bombalayarak öldürüyorsanız, sizinle savaşmayan insanın üzerine bomba attığınız da bunun adı ne olabilir?" ifadesini kullandı.

Suriye'de 100 binlerce insanın hayatını kaybettiğini, milyonlarca Suriyelinin başka ülkelere sığındığını dile getiren Akdağ, "Bunların 3 milyon 300 bini de Türkiye'de yaşıyor. Bir taraftan da bu gerçeklere gözlerini kapatan, kulaklarını tıkayan dünya kamuoyunda sizlerin anlatması gerekiyor. KBRN tehlikesinin yanı sıra silahın her türlüsünün savaşmayan insanların üzerine yöneltilmesinin bir insanlık suçu olduğu umarım kongrenin sonuç bildirisinde de yer alır." diye konuştu.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya düzeninin yanlış kurulduğunu söyleyen Akdağ, bütün gücü elinde bulunduran beş ülkenin KBRN konusunda da samimi olması ve gereğini yapması gerektiğine vurgu yaptı.

Bir taraftan yasaktan, bir taraftan kırmızı çizgiden bahsedilmesi, diğer yandan da bunların yapıldığı ispat edilmesine rağmen hiçbir şey yapılmamasının kötü örnek teşkil ettiğini dile getiren Akdağ, "Bunların söylenip de neticesinde hiçbir şeyin olmaması, zalimliği kim yapıyorsa bu zalimliği yapanın cesaretlenmesine yol açıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Akdağ, şunları kaydetti:

"Bir ülke kimyasal silah üretiyorsa, insanlara zarar verecek birtakım çalışmalar yapıyorsa bugünkü istihbarat ortamında bunun bilinmemesinin de mümkün olduğunu zannetmiyorum. İkinci Dünya Savaşı'nı hepimiz tarihten hatırlıyoruz. Kullanılan nükleer silahlar çok sayıda insanın canına mal olmuştur. Zaman zaman enterasan bir tavırla da karşılaşıyoruz. Ellerinde çok sayıda, bütün insanlığı yok edebilecek kadar nükleer silah bulunan ülkeler, başka ülkelerin nükleer silah bulundurmasının çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Doğrudur, nükleer silahı kim bulundurursa bulundursun bu tehlikeli. Ama bir taraftan da dünyada nükleer silahların süratle ortadan kaldırılması gerekiyor. Birtakım planlamalar yapıp zamanı belirsiz bir geleceğe atıfta bulunarak değil gerçek anlamda samimi planlamalar yaparak nükleer silahların bu güzel dünyamızdan uzaklaştırılması gerekiyor."

- "Kurumların tecrübelerini bir araya getirmek gerekli"

AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ise savaş koşullarında devam eden KBRN vakalarının yanı sıra giderek artan miktarda endüstriden kaynaklı KBRN olaylarının da dikkat çekmek istedikleri bir başka alan olduğunu söyledi.

Kimyasalların ve biyolojik ajanların kullanımının giderek arttığına işaret eden Güllüoğlu, "Bu kullanımın artmasına yönelik olarak da kazaların riski artıyor, olayın sayısı artıyor. Bunlara karşı da çalışma yapmak gerekiyor. KBRN alanında birçok kurumun tecrübesi var ve bunları bir araya getirmek gerekiyor." şeklinde konuştu.

Güllüoğlu, bu sene ilkini gerçekleştirdikleri kongreye büyük önem verdiklerini sözlerine ekledi.

Kongrenin açılışında, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek de birer konuşma yaptı.

AFAD'ın ev sahipliğinde üç gün sürecek kongre sonrasında bir bildiri yayınlanması bekleniyor.
Kaynak: AA