'Kemankeş Projesi'nde Sertifikalar Dağıtıldı

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Ateş: 'Öğrendiğiniz şeyin başkasına öğretilmesi bunun zekatıdır. Bizim kültürümüzde böyledir. Eğitmenler ülkelerinde bu sporu yaygınlaştıracaklar. Okçular Vakfı ile eş zamanlı olarak ülkelerde seminer ve konferanslar yapılacak. Sonraki aşamada oralarda müsabakalar gerçekleşecek ve finali Türkiye'de yapılacak' Okçular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yıldız: 'Bugün tarihe bir yolculuk yapıp oradan tevarüs ettiğimiz medeniyet ve kültür değerlerimizi dünyanın dört bir yanına sizlerle beraber taşımış olacağız. Sizler de bulunduğunuz ülkelerde hem geleneksel Türk okçuluğuna hem de ülkelerinizin okçulukla tanışmasına vesile olacaksınız' Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Erdoğan: 'Allah izniyle hem Yunus Emre Enstitüsü gibi bir kurum kurulması hem de Okçular Vakfı'nda bir ihyanın gerçekleşmesi artık bizim olan değerleri dünyaya tanıtmaya başlamamız, artık o eski hikayenin sonuna gelindiğinin bir delili olsa gerek. Bugün okçuluğu dünyanın dört bir yanında tanıtıyor olacağız'

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, "Öğrendiğiniz şeyin başkasına öğretilmesi bunun zekatıdır. Bizim kültürümüzde böyledir. Eğitmenler ülkelerinde bu sporu yaygınlaştıracaklar. Okçular Vakfı ile eş zamanlı olarak ülkelerde seminer ve konferanslar yapılacak. Sonraki aşamada oralarda müsabakalar gerçekleşecek ve finali Türkiye'de yapılacak." dedi.

Okçular Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle hayata geçirilen "Kemankeş Projesi" kapsamında, geleneksel Türk okçuluğu eğitimini tamamlayan 16 ülkeden gelen 40 sporcuya sertifikaları verildi.

Törende konuşan Ateş, yakın zamanda Bosna Hersek'te gerçekleşen serginin akabinde Okçular Vakfı ile böyle bir projeyi hazırlamaya karar verdiklerini söyledi.

Tarihi süreç içinde bugünkü medeniyeti de anlamaları gerektiğini dile getiren Ateş, "Tüm dünyaya bugünden götüreceğimiz bir mesaj var. Barış mesajı. Dünyaya taşıyacağımız şey Anadolu'daki bilgeliktir. Bu merkezi gördüğümde hayran kaldım. Geleneğimizde okçuluk vardı. İslam'dan önce de vardı. Fakat İslam'la birlikte okçuluk bir zarafet kazandı." diye konuştu.,

Ateş, Okçular Vakfı'nı gördüğünde çok etkilendiğini yineleyerek, geleneksel değerlerin modern ortamda, gençlerin anlayacağı şekilde aktarıldığını anlattı.

Proje kapsamında sınırlı bir kontenjan belirlemelerine rağmen onlarca ülkeden yüzlerce başvuru aldıkları bilgisini veren Ateş, şöyle devam etti:

"Bunların çoğunu seçemedik. Bu eğitimi çok güzel bir şekilde tamamladıktan sonra projenin ikinci kısmında, ülkelerine döndüklerinde bizim merkezlerimizde ya da dışarıda Türk okçuluğunu başkalarına öğretecekler. Öğrendiğiniz şeyin başkasına öğretilmesi bunun zekatıdır. Bizim kültürümüzde böyledir. Eğitmenler ülkelerinde bu sporu yaygınlaştıracaklar. Okçular Vakfı ile eş zamanlı olarak, ülkelerde seminer ve konferanslar yapılacak. Sonraki aşamada oralarda müsabakalar gerçekleşecek ve finali Türkiye'de yapılacak."

Okçular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Ali Yıldız, vakfın kuruluşunda temel amaçlarının Türk okçuluğunu geliştirmek ve yaygınlaştırmak olduğunu söyledi.

Bugüne kadar amaçları doğrultusunda eğitim, kültür ve sanat faaliyetlerine ağırlık verdiklerini dile getiren Yıldız, buna yönelik olara projeler hazırladıklarını kaydetti.

Yıldız, Yunus Emre Enstitüsü'yle Kemankeş Projesi'ni düzenlediklerini aktararak, "Burada geleneksel okçulukla ilgili sporcuların yetişmesini sağlamak üzere tarihi bir gündeyiz. Okçuluk, her şeyden önce bizim bir medeniyet değerimiz. Kültür ve tarih değerimiz. Bugün tarihe bir yolculuk yapıp oradan tevarüs ettiğimiz medeniyet ve kültür değerlerimizi dünyanın dört bir yanına sizlerle beraber taşımış olacağız. Sizler de bulunduğunuz ülkelerde hem geleneksel Türk okçuluğuna hem de ülkelerinizin okçulukla tanışmasına vesile olacaksınız. Kültürlerin tanışması anlamında önemli bir adım olacak." diye konuştu.

Türkiye olarak siyasi, kültürel ve ekonomik bir süreçten geçtiklerini dile getiren Yıldız, bu yolda kendi adımlarını atmaktan asla geri durmayacaklarını aktardı.

Yıldız, tarihi derinliği olan ata sporunu diğer ülkelere taşımak için önemli bir adım attıklarını belirterek, okçuluk eğitimi alanların Fatih Sultan Mehmet'in misafiri olduklarını ifade etti.

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ise projenin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Erdoğan, projenin hızla hayata geçmesinde iki kurumun verimli çalışmasının etkili olduğunu vurgulayarak, "Bizler hem coğrafya hem de yüzyıllar üzerinden tevarüs ettiğimiz kültürel zenginlik itibariyle çok zengin bir kültürel aktarımın merkezi olmuş bir milletiz." dedi.

Batı medeniyetinin egemen hale gelmesiyle bu vasfın yitirildiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu oyunu bizim üzerimizde başarıyla oynadılar. Biz, bu oyunda uzun süre mağlup olduk. Allah izniyle hem Yunus Emre Enstitüsü gibi bir kurum kurulması hem de Okçular Vakfı'nda bir ihyanın gerçekleşmesi artık bizim olan değerleri dünyaya tanıtmaya başlamamız, artık o eski hikayenin sonuna gelindiğinin bir delili olsa gerek. Bugün okçuluğu dünyanın dört bir yanında tanıtıyor olacağız."

Erdoğan, bu çalışmanın birçok benzer kültürel ögenin dünyaya tanıtılmasında örnek olacağını belirterek, sahip olunan zenginliğin farkında olunmadığını söyledi.

Geleneksel Türk okçuluğunun basit bir savaş pratiği ve basit bir spor olmadığına vurgu yapan Erdoğan, okçuluğun fiziksel ve zihinsel gelişime katkıları olduğunu anlattı.

Erdoğan, dünyada kitle imha silahlarının konuşulduğu bir süreçten geçildiğini hatırlatarak, "Bunların göz kırpmadan kullanıldığını biliyoruz. Devletlerin bir şekilde olanak tanıdığı bazen desteklediği terörist gruplar tarafından kullanıldığını biliyoruz. Ecdadımız dünyanın en büyük askeri gücü olduğu dönemde, en ciddi savaş teknolojilerine sahip olduğu dönemde, bugün Batı medeniyetinin kitle imhası için kullandığı silahları kullanmamıştır." değerlendirmelerinde bulundu

Konuşmaların ardından Ateş, Yıldız, Erdoğan ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, eğitim alanlara sertifikalarını verdi.
Kaynak: AA