Doç. Dr. Yaman, 'Anne-Babalık Dublörlük Kabul Etmez'

KOCAELİ – Doç. Dr. Yaman, Ailede Değerler Eğitimi kapsamında Bilgievi velileriyle buluştu.

Doç. Dr. Yaman, 'Anne-Babalık Dublörlük Kabul Etmez'
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Bilgievleri, Ailede Değerler Eğitimi kapsamında Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman’ı velileriyle buluşturdu. “Çocuk Dini de Hayatı da Anne Babasından Öğrenir” konulu bir söyleşi gerçekleştiren Doç. Dr. Yaman, “Kıyamet günü Yüce Allah sadece annelere değil babalara da ‘Evlatlarınız nicedir’ diye soracak? O nedenle bize emanet edilen evlatlarımızla ilgilenmeliyiz. Anne-Babalık dublörlük kabul etmez” dedi.

Doç. Dr. Yaman, SDKM Büyük Salon’da gerçekleştirilen söyleşide Anne – Baba olmak ile ilgili velilere altın değerinde tavsiyelerde bulundu. Doç. Dr. Yaman, kendi hayatından verdiği örneklerle büyük ilgi gördü. Söyleşiye, çok sayıda Bilgievi velisinin yanı sıra, Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Ali Bilgi, Bilgievi yönetici ve eğitmenleri katıldı.

Doç. Dr. Yaman söyleşisine, “Kıyamet günü Yüce Allah sadece annelere değil babalara da ‘Evlatlarınız nicedir’ diye soracak?” diyerek başladı.

Evlatların Allah’ın emanetleri olduğunu kaydeden Doç. Dr. Yaman, “Anne-babalık dublörlük kabul etmez. Ama biz çocukları o kurstan bu kursa koşturuyoruz. Organizatör anne baba olduk. Halbuki ki evlat bir nimettir. Ama makine değildir. Ona şu olsun bu olsun diyemezsiniz. Rabbim yaratmış ve size emanet etmiş. Hikayesini de o yazmış. Anne babalık devredilemez bir görevdir” dedi.

Anne ve babanın çocuğu sorgularken kendisine bakmasını isteyen Doç. Dr. Yaman, bu çerçevede hayatı yönlendiren akıllı telefonlara değindi. “Akıllı telefonların içinde kaybolduk” diyen Doç, Dr. Ömer Miraç Yaman, “Hayatımıza neye mal olacak şeyleri almayalım. Amerika’nın en zengin beş ailesi evlerinde akıllı cihazlar bulundurmuyor. Biz değişeceğiz ki evlerimiz de değişecek. Önce kendimize sonra evladımıza bakacağız” şeklinde konuştu.

Söyleşide en ilgi çeken bölümlerden birini de çocuklara verilecek olan din eğitimi oluşturdu. Bu kapsamda anne ve babaların çocukları üzerinde yaptıkları baskılara değinen ve örnekler veren Doç. Dr. Yaman şöyle konuştu: “Peygamber efendimiz 7 ile 10 yaş arasında çocuğa namaz eğitiminin verilmesi gerektiğini söylüyor. Bu dönem içinde çocuk akıl balik değildir ve sorumluluğu yoktur. Bu nedenle namaza başlatırken sevgiyle, sabırla yaklaşmak gerekir. Bağırarak, kızarak bir yere ulaşmak mümkün değil. Anne ve baba Allaha evladının sabah namazına kalkması için dua edecek. Namaz kıl demek yetmez. Teşvik edecek ve sevgiyle onu namaza alıştıracak. Önce kuranı anne baba okuyacak sonra evladından kuran okumasını isteyecek” ifadelerini kullandı.

Hz. Muhammed (S.A.V.)’nin Peygamber sünnetini hatırlatan Doç. Dr. Yaman, “Çocuklarınızı onun sevdiği gibi sevin. Peygamberimiz çocuğu önce kucaklar, kokusunu içine çeker ve sonra da öperdi. Bizler de böyle yapmalıyız. Siz bunu yapmazsınız bunu dışarda arayacaktır. Siz yalan söylerseniz, söyleyecektir. Siz çocuğunuzdan özür dilerseniz, o da özür dilemeye öğrenecektir” dedi.

Doç. Dr. Yaman, söyleşisinde çocuğa yönelik şiddet konusunda son derece etkili bir benzetme yaptı. “Çocuğa biri içerde diğeri dışarda iki morluk veriyoruz” diyen Doç. Dr. Yaman, “Çocuğa şiddet konusunda peygamber efendimizin ciddi uyarısı var. Çocuğu döven sahabesine ‘Bilesin ki Allah’ın senin üzerindeki gücü senin o çocuğun üzerindeki gücünden fazladır’ diye seslenen bir peygamberin ümmetiyiz. Çocuğa el kalkmayacak. Ama dil de kalkmayacak. İşte dille yapılan şiddet de dışardaki morluktur. Çocuğunuza şaka dahi olsa nefsine ağır gelebilecek sözler söylemeyin” diye konuştu.

Kaynak: İHA