Kılıçdaroğlu'nun Eski Başdanışmanına FETÖ Üyeliğinden 10 Yıl 6 Ay Hapis
FETÖ üyeliği suçundan tutuklu yargılanan Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul, 10 yıl 6 ay hapse çarptırıldı. Mahkeme, yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlığını dile getirmemiş olmasını da göz önüne alarak cezada indirim yapmaya yer olmadığına karar verdi.
FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi’ndeki akademik yapılanmasına ilişkin aralarında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul’un da bulunduğu 7’si tutuklu 10 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı.
İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, 7’si tutuklu 9 sanık ile avukatları katıldı.
Duruşmada son savunması sorulan tutuklu sanık Fatih Gürsul, FETÖ suçlamasını kendisine ve ailesine karşı eziyet olarak gördüğünü belirterek, “Çalıştığım üniversitemde baskılara maruz kaldım. Hiçbir yapının ve kurumun yanında yer almadım. Kültür sanata ve müziğe önem veren biri olarak Atatürk ilkeleriyle yetişen bir insanım. Şahsımla ilgili tek suçlama ByLock’tur. Bu uygulamayı kesinlikle kullanmadım. BTK’dan gelen rapor, emniyetin raporunu çürütmektedir. Mahkeme raporuna göre Banka Asya hesabım yoktur. Görevim gereği birçok telefon görüşmesi yapan bir insanım. Hiçbir FETÖ mensubu ve kurumuyla irtibatım yoktur” dedi.
Diğer sanıklar da son savunmalarında beraatlerini talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Fatih Gürsul’u “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan önce 7 yıl hapse çarptırdı. Eylemin terör suçu olması sebebiyle cezayı yarı oranda arttırarak Gürsul’u neticede 10 yıl 6 ay hapse mahkum eden mahkeme, yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlığını dile getirmemiş olmasını da göz önüne alarak indirim yapmaya yer olmadığına karar verdi.
Sanıklar Adem Sezgin Uzun, Elif Yaprak Saraç, Fatih Mehmet Keleşoğlu, Hakan Doğan, Kasım Karagöz, Muhammed Akif Altun, Mustafa İsmail ve Uğur Tuncel’i “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6’şar yıla hapse mahkum eden mahkeme, bu sanıkların eyleminin terör suçu olması nedeniyle cezayı 9’ar yıla çıkardı.
Sanık Turgay Atasoy’u da “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan önce 6 yıla çarptırıp, sonra 9 yıla yükselten mahkeme, sanığın yargılama sürecindeki davranışları ve suçunu kabul eder şekildeki savunmalarını lehine indirim nedeni sayarak cezayı 7 yıl 6 aya düşürdü.
Tutuklu 7 sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.
Kaynak: İHA
İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, 7’si tutuklu 9 sanık ile avukatları katıldı.
Duruşmada son savunması sorulan tutuklu sanık Fatih Gürsul, FETÖ suçlamasını kendisine ve ailesine karşı eziyet olarak gördüğünü belirterek, “Çalıştığım üniversitemde baskılara maruz kaldım. Hiçbir yapının ve kurumun yanında yer almadım. Kültür sanata ve müziğe önem veren biri olarak Atatürk ilkeleriyle yetişen bir insanım. Şahsımla ilgili tek suçlama ByLock’tur. Bu uygulamayı kesinlikle kullanmadım. BTK’dan gelen rapor, emniyetin raporunu çürütmektedir. Mahkeme raporuna göre Banka Asya hesabım yoktur. Görevim gereği birçok telefon görüşmesi yapan bir insanım. Hiçbir FETÖ mensubu ve kurumuyla irtibatım yoktur” dedi.
Diğer sanıklar da son savunmalarında beraatlerini talep etti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Fatih Gürsul’u “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan önce 7 yıl hapse çarptırdı. Eylemin terör suçu olması sebebiyle cezayı yarı oranda arttırarak Gürsul’u neticede 10 yıl 6 ay hapse mahkum eden mahkeme, yargılama sürecindeki davranışları ve pişmanlığını dile getirmemiş olmasını da göz önüne alarak indirim yapmaya yer olmadığına karar verdi.
Sanıklar Adem Sezgin Uzun, Elif Yaprak Saraç, Fatih Mehmet Keleşoğlu, Hakan Doğan, Kasım Karagöz, Muhammed Akif Altun, Mustafa İsmail ve Uğur Tuncel’i “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6’şar yıla hapse mahkum eden mahkeme, bu sanıkların eyleminin terör suçu olması nedeniyle cezayı 9’ar yıla çıkardı.
Sanık Turgay Atasoy’u da “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan önce 6 yıla çarptırıp, sonra 9 yıla yükselten mahkeme, sanığın yargılama sürecindeki davranışları ve suçunu kabul eder şekildeki savunmalarını lehine indirim nedeni sayarak cezayı 7 yıl 6 aya düşürdü.
Tutuklu 7 sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.