CHP MYK Olağanüstü Toplandı

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan: (1) '(OHAL kapsamında yayımlanan 695 ve 696 sayılı KHK'ler) 17 aydır Türkiye'nin yaşadığı bu sıkıntının altında en önemli vebal sahiplerinden birisi Anayasa Mahkemesidir. Şimdi, o Anayasa Mahkemesine bir tövbe istiğfar etme fırsatı vereceğiz. Bu, KHK'yi Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz' 'Daha önce götürdüğümüzü reddetmiş olmasına rağmen, evrensel içtihatından dönmüş olmasına rağmen bir kere daha onlara günahlarını affettirme, tövbe istiğfar etme fırsatı vereceğiz. Bakalım vicdanları sızlamış mı? Bakalım 17 aydan bu yana işledikleri kusurun Türkiye'ye, bu millete, bu halka bedeli neymiş anlamışlar mı?' 'Askeri darbeler, toplumu sıkı yönetim bildirileriyle yönetilirler, sivil darbeler ise OHAL KHK'leriyle yönetirler. Türkiye, 20 Temmuz darbesinden bu yana 17 ay geçti, 17 aydır darbe bildirisi olan OHAL KHK'leriyle yönetiliyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 695 ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ilişkin, "17 aydır Türkiye'nin yaşadığı bu sıkıntının altında en önemli vebal sahiplerinden birisi Anayasa Mahkemesidir. Şimdi, o Anayasa Mahkemesine bir tövbe istiğfar etme fırsatı vereceğiz. Bu, KHK'yi Anayasa Mahkemesine götüreceğiz." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde olağanüstü toplandı.

Toplantının ardından açıklama yapan Tezcan, konuşmasına Hakkari Şemdinli'de şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı.

OHAL kapsamında yayımlanan 695 ve 696 sayılı KHK'lerle ilgili, "Türkiye dün bir yeni darbe bildirisiyle uyandı. Askeri darbelerin sıkı yönetim bildirileri vardır. Askeri darbeler, toplumu sıkı yönetim bildirileriyle yönetilirler, sivil darbeler ise OHAL KHK'leriyle yönetirler. Türkiye, 20 Temmuz darbesinden bu yana 17 ay geçti, 17 aydır darbe bildirisi olan OHAL KHK'leriyle yönetiliyor." ifadesini kullanan Tezcan, AK Parti iktidarının Türkiye'yi darbeyle yönetmeye alıştığını söyledi.

Tezcan, iktidarın, 17 aydan bu yana çıkardığı birçok KHK ile ekonomik, toplumsal, siyasal, hukuksal yaşamı işlemez hale getirdiğini ileri sürdü.

"Hala Türkiye niye OHAL şartları altında?" diye soran Tezcan, iktidarın, gelecek sandığa kadar Türkiye'yi OHAL şartları altında yaşatmak istediğini ifade etti.

İktidarın TBMM'yi devre dışı bıraktığını, etkisizleştirildiğini savunan Tezcan, "Şimdi OHAL KHK'leriyle tamamen Meclisi fiilen yok etme noktasına geldiler." dedi.

Taşeron ve diğer konularla ilgili TBMM'nin çalıştırılması çağrısı yapmalarına rağmen parlamentonun tatil edildiğini hatırlatan Tezcan, aslında parlamentoda yapılması gereken düzenlemelerin KHK ile yapıldığını söyledi.

Buna ilk itirazı, TBMM Başkanı'nın yapması gerektiğine işaret eden Tezcan, Meclis Başkanı'nın, Meclisin itibarını korumanın değil, Meclis'in etkisizleştirilmesinin temsilcisi olmaya aday olduğunu savundu.

- "Anayasa Mahkemesi'ni göreve çağıracağız"

Bu KHK'lerin 20 Temmuz darbesinin "sıkı yönetim bildirileri" olduğunu belirten Tezcan, Türkiye'nin sivil darbenin sıkı yönetim bildirileriyle yönetildiğini öne sürdü.

Anayasa Mahkemesinin 1991'de verdiği evrensel hukuka uygun bir kararda "OHAL döneminde çıkarılan KHK'ler, OHAL'in amacına uygun olmak zorundadır. OHAL'in amacını aşarsa, bu Anayasa'ya aykırıdır ve ben bunu denetlerim." dediğini hatırlatan Tezcan, şöyle devam etti:

"Bugünkü Anayasa Mahkemesi, konjonktür mahkemesi olduğu için, aslında Anayasa Mahkemesi değil, ana darbe mahkemesi gibi hareket ettiği için o içtihatından döndü. Çok büyük bir günah işledi. 17 aydır Türkiye'nin yaşadığı bu sıkıntının altında en önemli vebal sahiplerinden birisi Anayasa Mahkemesidir. Şimdi, o Anayasa Mahkemesine bir tövbe istiğfar etme fırsatı vereceğiz. Bu, KHK'yi Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. Daha önce götürdüğümüzü reddetmiş olmasına rağmen, evrensel içtihatından dönmüş olmasına rağmen bir kere daha onlara günahlarını affettirme, tövbe istiğfar etme fırsatı vereceğiz. Bakalım vicdanları sızlamış mı? Bakalım 17 aydan bu yana işledikleri kusurun Türkiye'ye, bu millete, bu halka beledeli neymiş anlamışlar mı? Bakalım, Yargıtayın ve Danıştayın da OHAL KHK'leriyle düzenlendiği bir yerde, yarın bu anlayışın 'Anayasa Mahkemesini de kapattım' diyebilecek pervasızlık içerisinde olabileceğini hissedecek mi? Bunun yaratabileceği kaosu fark edebilecek mi? Onun için Anayasa Mahkemesini bir kere daha bütün bu süreci bildiğimiz halde göreve çağıracağız."

- "OHAL halkın ihtiyacı değil"

Türkiye'nin derhal OHAL rejiminden, 20 Temmuz darbe koşullarından çıkması gerektiğini söyleyen Tezcan, OHAL'in halkın ihtiyacı değil, tek adam rejiminin tercihi olduğunu savundu.

OHAL'in sadece hak ve özgürlükler sorunu olmadığını vurgulayan Tezcan, "OHAL varsa, mülkiyet hakkı, girişim özgürlüğü, sermaye güvence altında değildir. Bunların güvence altında olmadığı bir ülkede yatırım olmaz. Bunların güvence altında olmadığı bir yerde, ülkeye sermaye gelmez." diye konuştu.

Tezcan, yatırımın olmaması durumunda işsizliğin, yoksulluğun olacağına işaret ederek, bugün iktidarın kendi yaptığı anketlerde bile "ekonomik sorunlar"ın başta çıktığını söyledi.

OHAL'e karşı çıkmanın, aynı zamanda bir "ekmek, iş, yoksullukla mücadele" talebi olduğunu ifade eden Tezcan, Türkiye'nin düze çıkmak için OHAL'e karşı mücadele bayrağını yükseltmesi gerektiğini kaydetti.

(Sürecek)
Kaynak: AA