TŞOF Başkanı Apaydın Açıklaması '2017 Yılı Ulaştırma Sektörü İçin Kolay Bir Yıl Olmadı'

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, 2017 yılının ulaştırma sektörü için zor bir yıl olduğunu ancak her zaman yanlarında olduklarına inandıkları hükümetin vereceği destekler ile bu zorlu dönemi 2018 yılında aşmaya çalışacaklarını belirtti.

TŞOF Başkanı Apaydın Açıklaması '2017 Yılı Ulaştırma Sektörü İçin Kolay Bir Yıl Olmadı'
TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, yaptığı yazılı açıklama ile 2017 yılını değerlendirerek, 2018 yılından beklentilerini açıkladı.

Apaydın, “Başta taksici, servis aracı, minibüs, dolmuş, halk otobüsçüsü, kamyoncu ve nakliyeci esnafımızın yaşamış olduğu sorunlar nedeniyle 2017 yılı sektörümüz için zor bir yıl oldu. Akaryakıta gelen zamlar, yedek parça fiyatlarının artışları, korsan taşımacıların her yerde boy göstermesi, market servislerinden kaynaklanan haksız rekabet ve bazı toplu taşıma araçlarında yaşanan olumsuz örnekler yüzünden şoför esnafı zor bir yıl geçirdi. Ayrıca Karayolu Taşıma Kanunu’na istinaden yetki belgesi almış olan esnaflarımız araçlarını sattığında belgeleri belirli bir süre sonra iptal olmaktadır. Yetki belgeleri üzerinde herhangi bir devir hakları bulunmamaktadır. Bu konudaki devir hakkı mutlaka verilmelidir. Bununla birlikte mesleği bırakan ve tekrar geri dönmek isteyenlere bir kolaylık sağlanmalı. Ayrıca K1 ve K2 yetki belgelerinin federasyonumuza bağlı odalar tarafından kendi üyelerine de verilme imkanı sağlanmalıdır” dedi.



"Haksız rekabetin önüne geçilmeli”

Durmadan artan akaryakıt fiyatları, esnafın ödemek zorunda olduğu gelir vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, zorunlu sigorta primleri düşünüldüğünde sınırlı sermayesine emeğini de katarak çalışan nakliyeci esnafının 2017 yılının zor geçtiğinin altını çizen Apaydın, “C türü yetki belgeli araçlar yurt dışından ucuza aldıkları motorini yurt içindeki eşya taşımacılığında kullanan C2 yetki belgeli taşımacılar daha ucuza mal taşıma imkanına sahip olup, sadece yurtiçi eşya taşımacılığı yapmak zorunda olan K1 yetki belgesine sahip kamyoncu esnafı için haksız rekabet oluşturulmaktadır. Öte yandan C2 yetki belgeli yüksek kapasiteli araçlar dört-beş kamyonun taşıyabileceği yükü bir seferde alarak taşımak suretiyle kamyoncu esnafının iş alma imkanını da kısıtlamaktadır. 2018 yılında bu konuda esnafımızın mağduriyetini önlemek için C türü yetki belgesine sahip olan kişilerin yetki belgelerini ikinci şahıslara kiralamasının önlenmesi ve C2 yetki belgesi sahiplerinin sadece uluslararası eşya taşımacılığı yapabilecekleri şartı getirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Benzin ve mazot fiyatlarının yanı sıra yedek parça fiyatlarına gelen zamların taşımacı esnafı büyük oranda zorladığını dile getiren Apaydın, “Tüm bu zamlarla başa çıkabilmek için tarım sektöründe olduğu gibi ticari araçlara da akaryakıt desteği verilmesi gerekir. Çünkü şoför esnafı, ardı arkası kesilmeyen zamlarla artık başa çıkamıyor. Zamların yanı sıra bir de korsan taşımacılık yapanlar ile bazı büyük market servislerinin ulaşım aracı gibi kullanılması da taşımacı esnafı mağdur ediyor” dedi.



"Ticari araçlarda zorunlu trafik sigorta primleri indirilmeli”

Trafiğe kayıtlı 22 milyon aracın 8 milyonunun sigortasız olduğunu belirten Apaydın, şunları kaydetti:

“Zorunlu trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasına geçilmesine rağmen halen primler yüksek. Öyle ki ülke genelinde 22 milyonu aşkın trafiğe kayıtlı aracın 8 milyonu sigortasız durumda. Bunun tek sebebi ise primlerin yüksek olmasından başka bir şey değil. Fiyatların aşağı çekilmesi ile zorunlu trafik sigortası yaptırmayan araç sayısı mutlaka aşağı gelecektir. Diğer taraftan herhangi bir kaza durumunda esnafımızın suçlu veya suçsuz olması gözetilmeksizin sigorta primleri haksız yere artmaktadır. Ticari araçlarda sigorta primlerinin indirilerek esnafımız açısından ödenebilir hale getirilmelidir. Kazalarda suçsuz olan esnafımızın, hasarsızlık oranları düşürülmemeli ve sigorta primleri artırılmamalı. Ruhsatında minibüs yazan araçlar, kanun gereği otobüs vergisi ödemek zorunda kalıyor. Daha önce bu mağduriyetin giderileceğine yönelik sözler verilmişti. Ancak bu konudaki düzenlemeler henüz hayata geçirilemedi. 2018 yılında yapılacak değişiklik ile bu mağduriyetin önüne geçilmesi ve vergi dairesindeki mükellefiyetinde minibüs işletmesi olarak görülen araçların otobüs vergisi değil minibüs vergisi ödemesinin önünün açılması gerek. Akaryakıttan trafik sigortasına kadar tüm maliyetleri artan esnafa bir darbe de MTV’den gelmemeli.”

"Olumsuz örnekler itibar zedeliyor”

Son zamanlarda toplu taşıma araçlarında yaşanan bazı olumsuz örneklerin şoför esnafının itibarını zedelediğini ifade eden Apaydın, “Okul servislerinde, taksilerde, dolmuşlarda ve otobüslerde yaşanan bazı olumsuz örnekler toplumda büyük tepki çekti. Bu haberler maalesef ki şoför esnafının itibarını zedeliyor. Ancak işini hakkıyla yapan şoför esnafımızın bu olumsuz örnekler yüzünden mağdur olmasını istemiyoruz. Ne de olsa beş parmağın beşi bir değil. Yaşanan bu üzücü olaylardan tüm şoför esnafını sorumlu tutmak büyük bir yanlışlıktır. Dilerim ki 2018 yılı tüm ulaştırma sektörü için kazasız belasız bol kazançlı bir yıl olur” dedi.

Kaynak: İHA