Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması (2)

'(KHK ile yapılan 'tek tip' düzenlemesi) Bu aslında mağdurların, mazlumların bir talebidir de. Aslında bu sese bir kulak vermedir. Bu sese kulak vermenin de bir adımıdır bu. Bu, Türkiye'nin kendine mahsus bir olay değil. Şu anda ABD bunu uyguluyor, dünyanın değişik yerlerinde bu uygulanıyor' 'Burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor, yani 'Cezaevine girdiği andan itibaren tek tip elbise.' Böyle bir şey yok. Bu, sadece duruşmalara gelirken bu insanlar, bu tek tip elbiseleriyle, belirlendiği şekilde gelecek. Yani öyle kravatlı, öyle çok havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler, tek tip elbiseyi giyecek, o şekilde gelecek' '(BM'nin Kudüs kararı sonrası ABD Başkanı Trump ile görüşme ihtimali) Kendisini öyle veya böyle yine de tabii ki arayabiliriz ama şu anda bir verilmiş kararım henüz yok'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yapılan "tek tip" düzenlemesine ilişkin, "Bu aslında mağdurların, mazlumların bir talebidir de. Aslında bu sese bir kulak vermedir. Bu sese kulak vermenin de bir adımıdır bu. Bu, Türkiye'nin kendine mahsus bir olay değil. Şu anda ABD bunu uyguluyor, dünyanın değişik yerlerinde bu uygulanıyor." dedi.

Erdoğan, Afrika turu kapsamında resmi ziyarette bulunacağı Sudan'a hareketi öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

BM Genel Kurulunda alınan Kudüs kararı sonrasında Türkiye'nin atacağı adımların sorulması üzerine Erdoğan, bu konuda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere, Filistin ile görüşmelerin gerçekleştirildiğini ve neler yapılabileceği konusunda çalışıldığını bildirdi.

Erdoğan, bu işin peşinin bırakılmasının mümkün olmadığına dikkati çekerek, "Bu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde atılan adımdan sonraki ikinci adımdı ve bu ikinci adım başarıyla aşıldı. Şimdi tabii bunu üçüncü adım, belki dördüncü adımlar da takip edecek." diye konuştu.

Bunların da duygusallığa kapılmadan, gayet akıllı şekilde uluslararası diplomasi içinde yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bütün uluslararası güçleri, Avrupa Birliği gibi, Arap Ligi gibi bunun yanında İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Bakanlığının bize vermiş olduğu yükle, bunun yanında bağlantısızlar gibi bütün dünyadaki tüm uluslararası kuruluşları da yanımıza almak suretiyle, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu içerisinde çok farklı bir güç, farklı bir dinamizmi ortaya çıkarmak ve adımı da buna göre atmak durumundayız. Bunun çalışmasını da Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor." ifadesini kullandı.

"BM'nin kararı sonrası ABD Trump yönetiminden de çeşitli açıklamalar oldu. Siz de önümüzdeki süreçte Trump ile bir telefon görüşmesi yapacağınızı açıklamıştınız. Bir temas olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, Amerika'ya çağrının aslında yapıldığını ve yapılmaya da devam edeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Sayın Trump ile görüşme noktasında olmaması için hiçbir sebep yok. Yine görüşme yollarını tabii ki ararız. Temenni ederim ki Sayın Trump da tabii bizi arasın. Çünkü, başından itibaren aslında İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, bu kararlarını açıklamadan önce, biz onların bizi aramalarını özellikle beklemiştik. Çünkü, bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çünkü, dönem başkanıyız, dönem başkanı olmanın verdiği böyle bir görevle de eğer bizimle bunun bir istişaresini eğer Sayın Trump yapmış olsaydı, herhalde bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Kendisini öyle veya böyle yine de tabii ki arayabiliriz ama şu anda bir verilmiş kararım henüz yok."

- "Öyle kravatlı, öyle çok havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yayımlanan KHK'de yer alan "tek tip" düzenlemesinin önemine işaret ederek, "Adalet Bakanlığına inisiyatifi verilen, örneğin bayanlarla ilgili... Burada çözüm yolları da var. Burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor, yani 'Cezaevine girdiği andan itibaren tek tip elbise.' Böyle bir şey yok. Bu sadece duruşmalara gelirken bu insanlar, bu tek tip elbiseleriyle, belirlendiği şekilde gelecek. Yani öyle kravatlı, öyle çok havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler, tek tip elbiseyi giyecek, o şekilde gelecek." dedi.

Bunların içerisinde tulum giyecek olanların bulunduğunu belirten Erdoğan, bayanların giyim şeklinin çok daha farklı olacağını anlattı. Erdoğan, "Bunun çalışmasını Adalet Bakanlığı kendisi yapacak. Bu aslında mağdurların, mazlumların bir talebidir de. Diyorlar ki, 'Bunlar, benim evlatlarımı öldürdü, şehit etti. Ama nedir bu halleri, bu kadar rahat nasıl oluyor da buraya geliyorlar? Bunlar darbeci, bunlar terörist, nasıl geliyorlar?' Aslında bu sese bir kulak vermedir. Bu sese kulak vermenin de bir adımıdır bu." ifade etti.

Erdoğan, bunun Türkiye'ye mahsus bir olay almadığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu anda Amerika bunu uyguluyor, dünyanın değişik yerlerinde bu uygulanıyor. Daha ileri gideceğim. Guantanamo'da tek tip elbiselerle bir yaşam şekli oluşturulmuştur. Bırakın tek tip elbise giymeyi, ayaklarına zincir vurmuşlardır, zincirle mahkemeye getirmişlerdir. Türkiye, böyle bir uygulama yapmıyor. Sadece eline kelepçesini vuruyor, duruşma salonuna kadar getiriyor, orada kelepçeyi de alıyorlar. Böyle bir durum var."

- Taşeron düzenlemesi

Taşeron düzenlemesiyle ilgili soruları da yanıtlayan Erdoğan, "Gerçekten gerek Maliye Bakanımız gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bu konu üzerinde çok çalıştılar. Sayın Başbakanımız çok çalıştı ve hatta bizim de burada biraz gayretimiz oldu. Sonunda kamu kuruluşları, bu noktada işin dışına alındı ama devlette ilgili olan birçok taşeron kullanımında bunlar, mesela Çaykur gibi buralarda mevsimlik şeyler var. Bu, bazıları tarafından yanlış anlaşılıyor." dedi.

Mevsimlik işçi ile taşeronun karıştırıldığına işaret eden Erdoğan, bu ikisinin birbirinden farklı olduğu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Diyelim ki 5 ay 29 gün. Onlara bazı ilave süreler de getirmek suretiyle onların bu noktadaki zafiyetlerini veya zayıf kalma noktasını, o taşeron gruplarını çok daha güçlendirmek suretiyle onlara şu anda devletimiz, hükümetimiz böyle bir imkan daha getirdi. Ama bundan sonra aracı olmayacak. Yani bir komisyon alır gibi bir taşeron grubu kalkıp da oradan alacak, neyle çalıştıracak? Asgari ücretle çalıştıracak. Şimdi, böyle bir şey yok.

Bir örnek vereceğim, mesela Cumhurbaşkanlığı. Şimdi Cumhurbaşkanlığında, bizde taşeron vardı. Fakat şimdi bu taşeron olarak çalışan kalkıyor, hepsi bizim şu anda kadromuzun içerisine giriyor ve bugüne kadar uygulanan ücret politikası tamamen kalkıyor, icabında 300-400 lira belki 500 lira şu anda arkadaşlarımız çalışıyor, yılbaşından itibaren bu uygulamaya da gireceğiz. Bu, başlayacak."

Erdoğan, belediyelerdeki uygulamalara ilişkin de "Aynı şekilde belediyelerin BİT'leri var. BİT'lerin içerisine ne yapacak? Bunlar, yerleştirilecek, artık orada taşeron falan kullanılmayacak. Temizlik işlerini, İstanbul'da İSTOŞ alacak o yürütecek, bir başka taşerona bunu taşere etmeyecek. Yapılacak çalışma budur. İnanıyorum ki çok daha huzurlu, çok daha rahat bir döneme böylece girmiş olacağız." dedi.

- "Atılması gereken adımları atacaklar"

Erdoğan, Doğu Guta'da yaşanan insanlık dramına ilişkin bir soru üzerine de buranın 400 bin sivilin yaşadığı bir yer olduğunu bildirdi. Şam'ın doğusunda olan bu bölgenin aynı zamanda terör gruplarının da içinde olduğu bir bölge oluğunun altını çizen Erdoğan, şu anda orada acil insanı yardıma ihtiyaç duyulan kişilerin bulunduğunu anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunları Sayın Putin ile görüşerek, oradan sıkıntısız bir şekilde ülkemize alıp, burada tedaviyse tedavi, bakımsa bakım, bunları ülkemizde yaptıralım istiyoruz. Şu anda gerek bizim gerek Rusya'nın Genelkurmayı olmak üzere karşılıklı birbirleriyle de bu konuları istişare ederek, atılması gereken adımları atacaklar. Aynı zamanda istihbarat birimleri de atılması gereken adımları atacaklar." ifadesini kullandı.

Erdoğan, bunun yanı sıra Kızılay ve AFAD'ın da devreye girerek, bu konuda çalışma yapacaklarını kaydetti.

(Bitti)
Kaynak: AA