'ABD Süper Güç Değil Ve Tek Kutuplu Dünyada Sona Gelindi'

Filistinli siyasi analist Avkel:'ABD, izlediği taraflı tutum nedeniyle büyük tepki topluyor ve bir yalnızlaştırma politikası ile karşı karşıya. ABD artık dünyada süper güç değil''Karşımızda BM kararlarını sürekli ihlal eden zorlu bir düşman (İsrail) var. BM Genel Kurulunda alınan bu tarihi kararı en iyi şekilde değerlendirmemiz ve bütün yönleriyle istifade etmemiz gerekiyor' Çağdaş Araştırmalar Merkezi araştırmacısı Beşarat:'Oylama, tek kutuplu dünya anlayışında sona gelindiğini gösterdi. Dünyadaki siyasi hareketliliğe egemen olan ABD'nin etkisi burada sınırlı kaldı''Gelecek dönemin izleri şekillenmeye başladı. Bu dönem tek kutuplu olmayacak. Bilakis bölgesel ve uluslararası meselelerde işbirliği ve uzlaşı gerektiren bir dönem olacak'

KAYS EBU SEMRA - Filistinli siyasi analistler, Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda kabul edilmesini, süper güç iddiasındaki ABD için büyük bir hezimet olarak değerlendirilirken söz konusu kararın Filistin davası için kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat olduğunu ifade etti.

Kudüs tasarısının ABD'nin tehditlerine rağmen ezici bir çoğunlukla kabul edilmesini AA muhabirine değerlendiren Filistinli uzmanlar, "ABD'nin artık süper güç olmadığını ve tek kutuplu dünya anlayışında sona gelindiğini" söyledi.

Filistinli siyasi analist Talal Avkel, BM Genel Kurulunda önceki gün alınan kararın son derece önemli olduğunu belirterek, "ABD, izlediği taraflı tutum nedeniyle büyük tepki topluyor ve bir yalnızlaştırma politikası ile karşı karşıya. Sonuçta, ABD'nin tüm baskı ve tehditlerine rağmen Genel Kurulda 128 ülke 'evet' dedi. ABD artık dünyada süper güç değil." diye konuştu.

- "Dünya ülkeleri ABD'den korkmadıklarını gösterdi"

Venezuela BM Daimi Temsilcisi Samuel Moncada'nın oylama öncesi Genel Kurulda yaptığı konuşmada, ABD'ye "Dünya satılık değildir." diye haykırdığını hatırlatan Avkel, "Dünya ülkeleri bu oylamayla ABD'den korkmadıklarını gösterdi." dedi.

Kudüs oylamasının geçiştirilecek veya hafife alınacak bir konu olmadığını vurgulayan Avkel, "ABD, gizli ve açık çok büyük baskılar yaptı. Tüm bu baskı ve tehditlere rağmen elde edilen oylama sonucu, dünyanın Filistin'in yanında olduğunu gösterdi." diye konuştu.

"Karşımızda BM kararlarını sürekli ihlal eden zorlu bir düşman (İsrail) var." diyen Avkel, şunları kaydetti:

"BM Genel Kurulunda alınan bu tarihi kararı en iyi şekilde değerlendirmemiz ve bütün yönleriyle istifade etmemiz gerekiyor. BM'de, Uluslararası Ceza Mahkemesinde ve diğer platformlarda her türlü yoldan mücadele sürdürülmeli. Dünya ülkeleri, İsrail'in yargılanmasına başlanması konusunda Filistinlileri teşvik etmiştir. Filistin davası uluslararası bir meseledir ve şu anda uluslararası alanda hiç olmadığı kadar önemli bir yer edinmiştir."

- "ABD'nin etkisi sınırlı"

Öte yandan Çağdaş Araştırmalar Merkezi'nde araştırmalar yapan siyasi analist Süleyman Beşarat da Kudüs tasarısının Trump'ın tehditlerine rağmen ezici bir çoğunlukla kabul edilmesini "ABD etkisinin sınırlarını ortaya koyduğu" şeklinde yorumladı.

Oylama sonucunu üç açıdan ele aldığını söyleyen Beşarat, "Birincisi, oylama tek kutuplu dünya anlayışında sona gelindiğini gösteriyor. Dünyadaki siyasi hareketliliğe egemen olan ABD'nin etkisi burada sınırlı kaldı. Artık daha önce olduğu gibi önemli ve hassas meselelerde kendi görüşünü dayatması mümkün değil." şeklinde konuştu.

"İkinci olarak, halk iradesinin uluslararası sözleşmelerle elde edilen haklarla uyuşmayan politikalara karşı gelebileceği gösterilmiş oldu." diyen Beşarat, "Üçüncüsü de gelecek dönemin izleri şekillenmeye başladı. Bu dönem tek kutuplu olmayacak. Bilakis bölgesel ve uluslararası meselelerde işbirliği ve uzlaşı gerektiren bir dönem olacak." diye konuştu.

İsrail'in bölgesel ve uluslararası arenada politikalarını kabul ettirmek için Trump'ın açıklamalarını kullanma çabalarının önüne set çekildiğini kaydeden Beşarat, Filistin davasının uluslararası rolünün geri kazanıldığını ve bunun atılacak somut adımlarla pekiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ulusal Başarı Üniversitesi Medya Profesörü Ferid Ebu Dahir ise kartlarını açık bir şekilde oynayan Trump'ın benimsediği güç mantığının ABD'ye, bölge ülkelerine ve uluslararası ilişkilere istikrar veya denge getirmeyeceğini aksine istikrarsız ve gergin bir ortam yaratacağını söyledi.

BM Genel Kurulunda alınan "tarihi" Kudüs kararından istifade edilmesi gerektiğinin altını çizen Ebu Dahir, ABD ile ilişkiler, barış girişimleri ve müzakere şartları gibi konulara yaklaşım hususunda söz konusu kararın temel alınması gerektiğini ifade etti.

Kaynak: AA