Rahim kanseri belirtilerine dikkat

Rahim kanserinin genellikle rahim iç dokusunu kaplayan endometrium tabakasındaki hücrelerde gelişmeye başladığını belirten Op.Dr. Evrim Aksoy, rahim kanseri belirtilerine dikkat edilmesini söyledi.

Rahim kanseri belirtilerine dikkat
Rahim kanseri belirtilerine dikkat
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, “Bu nedenle endometrium kanseri olarak da adlandırılmaktadır. Rahim kanseri 50 yaş ve üzeri kadınlarda görülürken, bu yaşın altındaki kadınlarda nadir olarak karşılaşılmaktadır. Her hastalıkta olduğu gibi özellikle kanserin erken teşhisi ile tedavi şansı artmaktadır. Kanser belirtileri arasında düzensiz adet kanamaları, anormal vajinal kanamaları ve sulu akıntı gelmesi yer almaktadır” dedi.

Op.Dr. Evrim Aksoy, rahim kanseri belirtileri hakkında şu bilgileri verdi:

“Rahim kanseri genellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda görülmektedir. Bu nedenle menopoz dönemi sonrasında yaşanan vajinal kanamalar kanser belirtisi olarak ortaya çıkar. Bu kanamalar hafif lekelenme ya da yoğun kanama şeklinde görülebilir. Vajinadan sulu, kanlı ve kokulu akıntı gelebilir. Cinsel ilişkinin ardından herhangi bir kanamanın olması rahim kanseri belirtisidir. Bu kanamalara postkoital kanama denir. Menopoz dönemine girmeyen kadınların adet dönemleri dışındaki ara kanamalar kanser şüphesi uyandırır. Adet düzensizliği, cinsel ilişki esnasında ya da sonrasında ağrı ve alt karın bölgesinde ağrı hissi rahim kanseri belirtisi olabilir. Kanserin ileri evrelerinde kilo kaybı, kabızlık ve halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ancak menopoz dönemi öncesinde veya sonrasında yaşanan anormal vajinal akıntılar ve kanamalar rahim kanseri belirtisi olmayabilir. Bu nedenle yaşanan düzensizliklerin neden olduğunu saptanması için mutlaka uzman bir doktora başvurulması önerilmektedir.”

Belirtilerin herhangi birinin olması halinde, vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerektiğini kaydeden Op.Dr. Aksoy, “Ayrıca cinsel ilişkinin ardından ya da banyo yaptıktan sonra meydana gelen kanamanın bir haftadan fazla sürmesi, adet süresinin 21 günden daha kısa ve sık gerçekleşmesi halinde mutlaka doktora başvurulması gerekir. Yine aynı şekilde menopozdan bir ya da iki sene sonra meydana gelen herhangi bir kanama ve karın alt bölgesinde ağrı ve şişkinlik durumunda vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurulması, erken teşhis ve tedavi açısından önem kazanmaktadır. Rahim kanseri belirtileri ile başvuran hastalara öncelikle jinekolojik muayene yapılmaktadır. Yapılan fiziksel muayene ile kanserli hücrelerin neden olduğu rahim büyümesi hissedilebilmektedir” ifadelerini kullandı.

Kanser teşhisinin kesin olarak tanımlanması için bazı test ve yöntemlere başvurulduğunu ifade eden Op.Dr. Aksoy, bu yöntemleri şöyle sıraladı:

“Ultrason: Ultrason birçok hastalık teşhisinde olduğu gibi rahim kanseri tanısında da ilk başvurulan yöntemdir. Ses dalgalarından yararlanarak rahmin taranması ile dokunun tam olarak görüntüsü elde edilmektedir. Bu sayede mevcut bir tümör saptanabilir.

Biyopsi: Çok ince bir tüp vasıtası ile rahim iç astar dokusu olan endometriumdan doku örneği alınarak, laboratuvar ortamında incelenmektedir. İncelemelerde kanserli hücreler tespit edilir.

Histeroskopi: Histeroskop küçük bir teleskop şeklinde rahim iç boşluğunun görüntülenmesini sağlayan tıbbi bir araçtır. Rahim iç dokusu hakkında bilgi edinilmesini sağlarken, şüpheli görülen doku bölgelerinde örnek alınması amacı ile de kullanılmaktadır. Uygulanan bu yöntemde anesteziye ihtiyaç duyulamamaktadır.”

Rahim kanseri tedavisinde uygulanan ana tedavi yönteminin cerrahi müdahale ile kanserli dokunun çıkartılması ve rahmin alınması şeklinde olduğunu vurgulayan Op.Dr. Aksoy, “Ancak bazı durumlarda kemoterapi ve radyoterapi tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Tedavi şeklinin belirlenmesindeki etkin faktör rahim kanserinin hangi evresinde olduğu ile alakalı olarak tercih edilmektedir. Bu nedenle her kanser tedavisinde uygulanan tedavi yöntemleri farklılık gösterir. Rahim kanserinin erken evrelerinde teşhis edilmesi ile rahim kanserinin tedavisi yüksek oranda başarı sağlamaktadır. Fakat ileri evrelerinde kanser hücrelerinin çevre dokulara yayılmış olması cerrahi müdahale, radyasyon ve ilaç tedavisi yerine, kanserin neden olduğu şikâyetlerin hafifletilmesi amacı ile tedavi uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA