Kültür Bakanı Kurtulmuş'tan Arap Dışişleri Bakanına Cevap
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed’in Fahrettin Paşa’yı ‘hırsızlıkla’ suçlayan Tweet’i paylaşmasına ilişkin, “Son derece talihsiz ve çirkin bir değerlendirmedir, bu değerlendirmeyi asla kabul etmediğimizi, aynen iade ettiğimizi ifade etmek isterim” dedi.
Kurtulmuş, imza töreni sonrası yaptığı konuşmada, “Kosova’da kurulan yeni hükümetin ilk uluslararası anlaşmasının bugün imzalanması bizim için sevinç vericidir. Kosova ile kültür alanındaki ilişkilerimizi kuvvetlendirecek bir anlaşma. Kosova hem insan yapısı hem kültürel birikimi hem tarihi mirası itibarıyla Türkiye’ye çok yakın bir ülkedir. Tabiri caizse bizim atalarımızın ayak izlerinin gezdikleri, dolaştıkları yerlerin izlerini hala taşıyan çok sıcak ve kardeş bir ülkedir. Bu anlamda da Kosova ile olan ilişkilere kültür, sanat ve diğer alanlardaki faaliyetlerimizi artırarak aradaki dostluk ve kardeşliği de daha fazla geliştireceğiz. Kosova’nın bağımsızlık mücadelesi verdiği günleri yakınen hafızalarımızda tutuyoruz. Türkiye halkı olarak o bağımsızlık mücadelesine bütün gücümüzle destek verdik. Kosova bağımsızlığını kazandığında da çocuklar gibi sevindik, büyük bir sevinç yaşadık ve hemen ardından Kosova’yı ilk tanıyan ülke olduk, Türkiye olarak. Bu anlamda Kosova Türkiye’nin sürekli kalbinde, zihninde yer alan bir ülkedir. Bu anlaşma vesilesiyle inşallah diğer alanlar da bunu takip eder ve dostluğumuzu daha da geliştirmiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed’in Medine’deki kutsal emanetleri kurtarıp İstanbul’a getiren Fahreddin Paşa’yı ‘hırsızlıkla’ suçlayan Tweet’i paylaşmasına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, “Son derece talihsiz ve çirkin bir değerlendirmedir, bu değerlendirmeyi asla kabul etmediğimizi, aynen iade ettiğimizi ifade etmek isterim. Osmanlı’nın bir büyük cihan devleti olarak son hele 20-30 yıllık süreçte yaşadıklarını bilenler böyle bir değerlendirmenin ne kadar haksız olduğunu da bilirler. Neredeyse onlarca cephede 72 düvelin İslam’ın son kalesi olarak gördükleri Osmanlı’yı yıkmak için saldırdıklarında, Medine’den Hicaz bölgesinden Yemen’e kadar, Balkan cephesinden Kafkas cephesine kadar, birçok diğer cepheye kadar Osmanlı’yı boğmak ve İslam’ın nefesini kesmek için uğraştıkları bir dönemde Osmanlı’nın ne zorluklar yaşadığını, ne yiğitçe mücadeleler verdiğini bilselerdi bu sözü söylemezlerdi. Bu söylenen söz, tarihin hakikatlerine de uymayan, son derece emperyalistlerin öğrettikleri tarih çerçevesinde ezberlenmiş bir cümledir. Asla bunu kabul etmek mümkün değildir. Zaten Arap kardeşlerimiz Osmanlı’nın asırlardır idaresi altında yaşayan bölgelerde, hakkaniyeti, adaleti yaşayanlar, hele hele Osmanlı çekildikten sonra bir şekilde tarumar edildiklerini bizzat yaşayanlar ve onların çocukları bu söylenen sözün ne kadar haksız ve gerçeklerin dışında olduğunu görür. Kaldı ki kutsal emanetlerle söyledikleri sözler hiçbir şekilde kabul edilebilir değildir” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bizim için kutsal emanetler sadece kutsal topraklardan getirilen, orada Hz. Peygamberin sancağı şerifi, kılıcı, hırka-ı saadetleri gibi birtakım maddi emanetlerden değildir. Bizim kutsal emanet olarak gördüğümüz en önemli şey bizatihi İslam coğrafyasının birlik ruhudur, dayanışmasıdır, Müslüman ümmetin birliğidir ve özellikle Müslüman ümmetin birliğini sağlayacak olan Mekke’nin Medine’nin ve hele hele şimdi Kudüs’ün ruhuna sahip çıkmaktır. Biz, Türkiye olarak bütün dünyada Kudüs’ü bir kutsal emanet olarak kabul edip ona sahip çıkma mücadelesi verirken, cılız bir sesle olsa da söylenmiş bu sözün kimin amacına hizmet ettiği de aşikardır. Biz Kudüs’ün hakkının hukukunun üzerinden bütün İslam ümmetinin şerefini korumak için mücadele veriyoruz ve tam da bizimle aynı sesi çıkarması gerekenler, tam da Kudüs’ün o İslami kimliğini ortadan kaldırmaya çalışanların ekmeğini yağ sürecek şekilde Türkiye’in önünü kesecek, Türkiye’ye karşı bu sözleri söyleme gafletinde bulunuyor olması kabul edilemez, böyle bir açıklamanın doğrulukla hiçbir ilgisi yoktur. Zamanlaması manidardır, kime hizmet ettiği manidardır. Bunun ne Birleşik Arap Emirlikleri halkına, ne Arap kardeşlerimizin ne Müslüman toplulukların tamamına hiçbir şekilde katkısı olmayan son derece anlamsız ve çiğ bir açıklamadır.
Kabul etmediğimizi ifade etmek istiyorum.”
Suriye’de bir aylıkken annesini kaybeden Kerim bebeğe destek olunması konusunda çağrıda bulundu
Suriye’de Esed rejiminin kuşatmasındaki Doğu Guta’da 1 aylıkken annesini ve sol gözünü kaybeden Kerim bebeğe destek mesajı vermesine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, “Bu hassasiyeti gösteren sosyal medyada desteğini sürdüren herkese teşekkür ediyorum. İnsanlığın ölmediğini, insanlığa sahip çıktığımızı göstermek bakımından önemliydi. Herkesi bu sosyal medyada devam eden faaliyete destek olmaya davet ediyorum. Bu bizim oradaki mazlum insanlara gösterebildiğimiz en hafif, en alt düzeydeki dayanışma göstergesidir. İnşallah yeryüzünde bütün zulümler son bulur ve 7 senedir büyük acılar yaşayan Suriye halkının bu acıları son bulur. Barış, özgürlük içerisinde kendisini ifade edebildikleri demokratik bir gelecek içerisinde Suriye halkı yaşama imkanı bulur” dedi.