''İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı' Projesi
Proje kapsamında ''Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Toplumsal Değişimde Öncü Şirketler: Deneyim Paylaşımı'' paneli gerçekleştirildi.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, TÜSİAD iş birliği, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sabancı Vakfı’nın desteğiyle düzenlenen ''İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı" projesi kapsamında ''Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Toplumsal Değişimde Öncü Şirketler: Deneyim Paylaşımı'' etkinliği yapıldı.
Sabancı Center'da düzenlenen etkinlikte, projenin son dört senelik faaliyet özeti sunuldu, aile içi şiddetle mücadeleye yönelik politika oluşturan şirketlerin bunu geliştirme süreci ele alındı.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, kadınların istihdama katılımı ve şirket yönetim kurullarında yer almalarına önem verdiklerini söyledi. Ararat, karar mekanizmalarında kadınların daha fazla yer alması konusunda çalıştıklarını vurguladı.
Melsa Ararat, kadınların şirketlerde yükselirken karşı karşıya kaldıkları pek çok sorunun olduğunu belirterek, "Yaptığımız araştırmada, üniversite mezunu, yönetim sorumluluğu alan kadınların yüzde 75'inin bir tür sistematik baskı ve şiddete maruz kaldığını gördük. Bunun yüzde 25'inin de fiziksel şiddete maruz kaldıkları sonucunu çıkardık.'' ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine, TÜSİAD'ın da desteğiyle şirketlerle bir araya gelerek, kadınları maruz kaldıkları şiddetle başa çıkmaları konusunda desteklemek ve erkek çalışanları da şiddetten uzaklaştırmak için politika rehberi hazırladıklarını anlatan Ararat, bununla ilgili 14 pilot şirkete 5 günlük eğitim verdiklerini açıkladı.
Melsa Ararat, 50'ye yakın şirketin bu rehberi kullanarak iş yeri politikalarını gerçekleştirdiğini vurguladı.
UNFPA Toplumsal Cinsiyet Programları Koordinatörü Meltem Ağduk da kadınların iş dünyasında yer alması ve liderlik pozisyonunda yükselmelerinin toplumsal gelişim, verimlilik ve ekonomik büyüme için son derece önemli bir potansiyel olduğunu belirtti.
Kadının iş dünyasında yükselmesinin önünde en büyük engellerden birinin aile içi şiddet olduğuna dikkati çeken Ağduk, ''Eğer kadın aile içinde şiddete uğruyorsa iş yaşamında çok büyük problemler yaşıyor. Hem toplumumuzun hem de özel sektörün cinsiyetçilikle mücadelede çok yolu var, neyse ki çıkışı olmayan bir yol değil. Yolumuz dayanışma ve eşitlikle aydınlansın.'' ifadelerini kullandı.
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ise aile içi şiddetin iş yerinde eşit temsili de ilgilendiren toplumsal bir mesele olduğunu vurgulayarak, ''Aile içi şiddetin, şirketlerin de işleyişine zarar verdiğinin farkına varılması, şirketlerin bu toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmalarını kolaylaştıracaktır." dedi.
TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Çalışma Grubu Başkanı Oya Ünlü Kızıl da, şiddet konusunun toplumsal cinsiyet eşitliğinden bağımsız konuşulamayacağının altını çizerek, aile içi şiddet sorunlarının açık açık konuşulması gerektiğini söyledi.
Konuşmaların ardından, üst düzey kadın yöneticiler kurumlarının çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Kaynak: AA
Sabancı Center'da düzenlenen etkinlikte, projenin son dört senelik faaliyet özeti sunuldu, aile içi şiddetle mücadeleye yönelik politika oluşturan şirketlerin bunu geliştirme süreci ele alındı.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat, kadınların istihdama katılımı ve şirket yönetim kurullarında yer almalarına önem verdiklerini söyledi. Ararat, karar mekanizmalarında kadınların daha fazla yer alması konusunda çalıştıklarını vurguladı.
Melsa Ararat, kadınların şirketlerde yükselirken karşı karşıya kaldıkları pek çok sorunun olduğunu belirterek, "Yaptığımız araştırmada, üniversite mezunu, yönetim sorumluluğu alan kadınların yüzde 75'inin bir tür sistematik baskı ve şiddete maruz kaldığını gördük. Bunun yüzde 25'inin de fiziksel şiddete maruz kaldıkları sonucunu çıkardık.'' ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine, TÜSİAD'ın da desteğiyle şirketlerle bir araya gelerek, kadınları maruz kaldıkları şiddetle başa çıkmaları konusunda desteklemek ve erkek çalışanları da şiddetten uzaklaştırmak için politika rehberi hazırladıklarını anlatan Ararat, bununla ilgili 14 pilot şirkete 5 günlük eğitim verdiklerini açıkladı.
Melsa Ararat, 50'ye yakın şirketin bu rehberi kullanarak iş yeri politikalarını gerçekleştirdiğini vurguladı.
UNFPA Toplumsal Cinsiyet Programları Koordinatörü Meltem Ağduk da kadınların iş dünyasında yer alması ve liderlik pozisyonunda yükselmelerinin toplumsal gelişim, verimlilik ve ekonomik büyüme için son derece önemli bir potansiyel olduğunu belirtti.
Kadının iş dünyasında yükselmesinin önünde en büyük engellerden birinin aile içi şiddet olduğuna dikkati çeken Ağduk, ''Eğer kadın aile içinde şiddete uğruyorsa iş yaşamında çok büyük problemler yaşıyor. Hem toplumumuzun hem de özel sektörün cinsiyetçilikle mücadelede çok yolu var, neyse ki çıkışı olmayan bir yol değil. Yolumuz dayanışma ve eşitlikle aydınlansın.'' ifadelerini kullandı.
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan ise aile içi şiddetin iş yerinde eşit temsili de ilgilendiren toplumsal bir mesele olduğunu vurgulayarak, ''Aile içi şiddetin, şirketlerin de işleyişine zarar verdiğinin farkına varılması, şirketlerin bu toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmalarını kolaylaştıracaktır." dedi.
TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Çalışma Grubu Başkanı Oya Ünlü Kızıl da, şiddet konusunun toplumsal cinsiyet eşitliğinden bağımsız konuşulamayacağının altını çizerek, aile içi şiddet sorunlarının açık açık konuşulması gerektiğini söyledi.
Konuşmaların ardından, üst düzey kadın yöneticiler kurumlarının çalışmaları hakkında bilgi verdi.