AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ'dan CHP'ye Eleştiri

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP’li yöneticilerin sürekli hamaset ve sataşmalarla hareket ettiğini dile getirerek, CHP’li yöneticilerin İzmirlilere jakoben bir anlayışla tepeden baktığını, nasıl olsa bize oy verecekler şımarıklığı içinde olduğunu savundu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ'dan CHP'ye Eleştiri
AK Parti AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem, Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

Hamza Dağ, CHP’nin hamaset üretmekten başka marifeti olmadığını belirterek, "İzmirli CHP belediyelerinin en iyi yaptığı şey; İzmirli kardeşlerimize yapılan hizmetlerin önünü kesmek ve bu hizmetlere engel olmak oldu. Tek dertleri koşmadan, terlemeden, yorulmadan, oturdukları yerden hamasetle, kavga ve gürültüyle ideolojik söylem üzerinden prim yapmak. Bu sorunlu zihniyete sahip belediye yöneticileri şehrin problemlerine çözüm üretmek yerine ’bu sorunlardan nasıl kaçabilirim veya nasıl suçu başkalarına atarım’ gibi bir şark kurnazlığıyla günü kurtarma peşindeler. Şehrin trafik sorunu her geçen gün büyürken, ’iktidara rağmen başarılıyız’ yalanlarıyla kendilerini avutuyorlar. Çöp sorunu dağ olup İzmir’in üzerine üzerine gelirken, acaba bunu hangi bakanlığın üzerine yıkarız da burada siyasi sorumluluktan kurtuluruz kafasındalar. Bir yandan sokakta ’belediyemizin borcu yok’ propagandası yapıyorlar, diğer yandan ’kredi vermiyorlar ki hizmet üretelim’ paradoksuna saplanmış durumdalar. Bu şehrin ne bir spor kulübünün ne de bir sivil toplum kuruluşunun sorunlarına çözüm üretmiyorsunuz, günü kurtarmaktan başka derdiniz yok. Bütün bu sorumsuz siyaset anlayışının altında ’biz nasıl olsa ideolojik kaygıları ön plana çıkartır ve tekrar seçimi kazanırız, İzmirli her halükârda bize oy verir’ şımarıklığı yatıyor” diye konuştu.



“Şımarıklığı ve hamaseti bir kenara bırakın”

CHP’ye çağrıda bulunan Dağ, “Kendi zihin dünyanızı ’İzmirli kimliği’ olarak yansıtmayı artık bırakın. Bu millet 3 Kasım 2002’de kendini Türkiye’nin yegâne sahibi sananlara nasıl cevap verdiyse, elbet bir gün size de İzmir’in tapulu malınız olmadığını gösterecektir. Üretmiyorsunuz, taş üstüne taş koymaktan acizsiniz, ürettiğiniz tek şey hamaset. Ben şimdi buradan bir çağrıda bulunuyorum. Gelin artık hamaseti ve ’İzmir nasılsa bize oy verir’ şımarıklığını bir kenara bırakın. Her sorunda fırsatçılık yapmayı bırakın ve İzmir için bir şeyler üretmeye başlayın. Önce belediyelerde dönen rant ve rüşvetin önüne geçin. Bu şehrin belediyelerini bu şehre hizmet üretecek bir yapıya kavuşturun. Belediyeleri kendi siyasi ikballerinize araç kılmaktan vazgeçin. Bu şehrin çığ gibi büyüyen sorunlarına çözüm üretin. İzmirlilere jakoben bir anlayışla tepeden bakmak yerine, dertlerini dinleyin ve dertleriyle hemhal olun. Belki o zaman bu şehrin vatandaşları size tam manasıyla güvenebilir ve bizlerden hesap sorabilme hakkınız doğar” dedi.



15 yılda İzmir’e yapılan yatırımları anlattı

Basın açıklaması öncesinde AK Parti’nin 15 yıldır İzmir’e yaptığı yatırımları anlatan Hamza Dağ, şunları söyledi:

“2002’de bin 400 okul varken, biz 2 bin 110’a yakın okul inşa ettik. 2002’de ilköğretimde sınıflarda ortalama öğrenci sayısı 41, bugün 25. Bugün İzmir’in tamamı için geçerli. 2002’de 26 olan öğrenci başına olan sayı, şu anda 15’e kadar düştü. 1 öğretmene 15 öğrenci düşüyor. Burs desteğinde 15.6 kat artış sağlandı. Sağlıkta 1,5 milyar yapılmış yatırım var. Gençlik ve spor alanında 15 yılda 2.4 milyar hizmetler yaptık. 2002 yılında 9 bin 756 olan yatak kapasitesi, 2016’da yüzde 54,82 artışla 15 bin 104 yataklı yurt yaptık. Üniversitelerin yurt sorununu çözeceğiz. Ulaştırmada 15 yılda 8,48 milyar TL’lik yatırım yapıldı. Denizcilikte de birçok yatırım yapıldı. İhtiyaç sahiplerine 2016 yılında 103 bin 112 hane, 2017 yılında 90 bin 153 hane sosyal yardımlardan faydalandı. Engellilere toplumsal hayata etkin olarak katılmasını sağlamak amacıyla istihdamı artırdık. Orman ve su işlerine 3,99 milyar TL yatırım yapıldı. İçme suyu meselesini çözüm noktasına getirdik. İzmir’i baraj ve göletlerle donattık. Efes’e 2 bin 500 yıl sonra deniz gelecek dedik ve ihalesi yapıldı. İzmir’in çevrelerinde fidan ve yeşil alanlar artırıldı. İnşallah Büyükşehir Belediyesinde biz durum sorun olursa metropol ortasının nasıl yeşillendiğini herkes görecek. Toplu konutta 2.3 milyar yatırım yapıldı. Yol ağını tüm köylere ulaştırdık. Bilim sanayide 86, 95 milyon TL yatırım yapıldı. Organize sanayi bölgeleri 35 bin kişiye istihdam kapısı oldu. Adalet projelerine 832,3 milyon TL, kültür ve turizme 203,7 milyon TL yatırım yapıldı. Tarımsal destek olarak da 2,8 milyar TL destek verdik. Enerji ve tabii kaynaklara yatırımları 7,59 milyar TL, çevre ve şehirciliğe 878, 8 milyon desteğimiz oldu. Baktığımızda 15 yılda cumhuriyet tarihinin 3 katı, 5 katı hizmet yapıldığını görüyoruz. Bunlar da doğrudan hükümet desteği ile yapılan hizmetlerdir. Biz İzmir’e bunların daha fazlasını yapmak için canla başla çaba veriyoruz.”

AK Parti İl Başkanı Delican’dan Kocaoğlu’na eleştiri

AK Parti İl Başkanı Bülent Delican da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu eleştirdi.

AK Parti olarak laf değil iş ürettiklerini belirten Delican, “Sayın Kocaoğlu, hükümeti kötüleyerek İzmir’i yanıltmaya devam ediyor. Sanki İzmir’de ayrı bir yapı varmış, belediye ayrı hükümet ayrı gibi bir görüntü üreterek mağduriyet üretmeye çalışıyor. En son vapurun başında anlam bile veremediğimiz farklı bir açıklama yaptı. Kendisine şunu hatırlatmak istiyorum. 2004 yılında hükümetimiz 5016 Sayılı Büyükşehir Yasası’nı çıkarttığında Kocaoğlu, Türkiye’nin en borçlu belediyesini devralmıştı. Kocaeli 1 katrilyon gibi rakamla en borçlu belediye idi. Bizler Türkiye’deki tüm belediyeleri çağırarak, borçluluklarını azaltıp, belediyeleri borç batağından kurtulup onlara nefes aldırmaya çalıştık. Kendisi dünyada reyting kuruluşlarında daha iyi durumda olduğunu söylüyor, işte bu yüzden iyi durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de hükümetten aldığı pay anlamında ikinci sıradadır. 664 liralık kişi başına düşen gelirle Türkiye ortalaması üzerinde. Türkiye ortalaması 450 lira civarında. Bunlar direkt hükümetin belediyeye aktardığı paylar. İzmir Türkiye’de ikinci sırada, en fazla para alıyorsa kalkıp da birileri bunu ‘Biz para üretiyoruz’ diye reklam yapmasınlar. Verimli kullansın, hükümet bize yardım etmiyor, destek alamıyoruz gibi söylemlerle milleti yanıltmasın. Hükümetimizin o kadar katkıları var ki İzmir’e, biz asla yolumuzdan şaşmayacağız, halkımıza bunları daha fazla anlatacağız. Gerçeklerin önünün balçıkla sıvanmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.



“Körfez’e ÇED verildi, hala niye temizlemiyorsunuz”

Delican, Aziz Kocaoğlu’nun hükümetin destek vermediği iddialarında bulunarak siyaset yaptığını vurgulayarak, ”Körfez’e ÇED verdik. Neden temizlenmeye başlanmıyor? Temizlenmesi dalgakıran etkisi oluştururmuş, bununla ilgili bilimsel araştırma istiyormuş. E bu ÇED raporu verilirken siz bu incelemeyi niye yapmadınız? Siz bu raporu araştırmadan şimdi insanların zihnini bulandırmaya çalışıyorsunuz. Temizleyeceğim diyorsa başlasın temizlemeye. Ulaşımla ilgili destek olmadığını iddia ediyor. 18 yıldır bitirilemeyen çevre yolunu bitiren bizim hükümetimiz. Kriz üretiminde üstlerine yok. Tünelde kriz, işçisinin hakkını verirken kriz, Körfez projesinde kriz, çöpte kriz, statlarda kriz, açılışta kriz, satmayıp deyip sattıkları köy malları üstünde kriz” dedi.



“Stadı yer göstersinler biz yapalım”

Delican, Alsancak Stadı ile ilgili de kriz oluşturulduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Projeye ruhsat vermediler, Neden otopark alanı yeterli d eğilmiş, hukuka aykırıymış. Oturalım, konuşalım diyoruz tartışalım yol bulalım diyoruz. Yine olmaz diyorlar. Yönetmelikleri bahane etmesinler, siyasi rant sağlamak uğruna İzmir halkını yanıltmasınlar. Bakanlık versin onayı dava etmeyeceğim demek ise kaçak güreşmenin, sorumluluktan kaçmanın başka türlüsü. Hukuki zorunluklar, proje ortada. Yer göstersinler o stadı da biz yapalım. Bizler bu algı yönetimlerden, algı depresyonlarından bıktık. Şu depresif halden vazgeçsinler.”
Kaynak: İHA