'Darbeyi Önlemeye Çalışan Albayın Elini Kolunu Bağladılar'

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davada savunma yapan sanık eski Astsubay Kaplan, teşebbüsü önlemeye çalışan bir albayın darbecilerce derdest edildiğini söyledi Sanık Kaplan: 'Albay, 'Yapmayın etmeyin, darbe yapılıyor, darbeye ortak olmayın' diyordu. Tanımadığım bir yarbay da albayın susturulmasını istedi. Yarbay, albayın elinin kolunu bağlanıp bir köşeye atılmasını istedi. Bunun üzerine albayı bu şekilde alıp götürdüler'

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 244 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşması tamamlandı.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada ismi okunan birçok sanık hazır olmadığı gerekçesiyle savunma yapmak istemedi.

Bunun üzerine duruşmaya verilen aradan sonra 15 Temmuz 2016'da görev yeri olmadığı halde Beştepe'deki Jandarma Genel Komutanlığında yakalanan sanık eski astsubay Bayram Kaplan, savunma yapmak istedi.

Darbe girişiminden önce Güvercinlik Jandarma Özel Harekat Taburunda tim komutanı olarak görev yaptığını belirten Kaplan, 15 Temmuz'da bir alışveriş merkezinde bulunduğu sırada sanık eski üsteğmen İsmail Nefes'in arayıp, Kızılay'da patlama olduğunu, Jandarma Genel Komutanlığına da bir saldırı olabileceğini, bu nedenle karargaha gitmeleri gerektiğini söylediğini iddia etti.

Sanık Nefes ile yanındaki tanımadığı bir kişiyle alışveriş merkezinin otoparkında buluştuklarını kaydeden Kaplan, özel araçla Jandarma Genel Komutanlığı karargahına gittiklerini savundu.

Burada bir subayın saldırı olabileceği ve hızlı şekilde hazırlanmaları gerektiğini söylediğini aktaran Kaplan, bir rütbelinin bahçede toplanan erlere bilgilendirme yaptığını, daha sonra sivil giyimli başka birinin herkesin silah almasını istediğini öne sürdü.

Kaplan, bu sırada ismini bilmediği albay rütbesindeki bir subayın bulundukları yere geldiğine dikkati çekerek, "Yapmayın etmeyin, darbe yapılıyor, darbeye ortak olmayın" dediğini bildirdi. Kaplan, "Tanımadığım bir yarbay da bu albayın susturulmasını istedi. Yarbay, albayın elinin kolunu bağlanıp bir köşeye atılmasını istedi. Bunu üzerine albayı bu şekilde alıp götürdüler. Albayın bu çıkışından önce nizamiye bölgesinde bir çatışma çıkmıştı." dedi.

Gelişmeyi aktardığı Üsteğmen Nefes'e bu işin içinde yer almayacağını söylediğini iddia eden Kaplan, ormanlık alana yönelerek, karargahtan kaçmak istediğini ancak 3 teğmenin kendisine engel olduğunu savundu.

Teğmenlerin silahını alıp kolundan tutarak tek katlı bir binaya götürdüklerini ileri süren Kaplan, buradaki televizyonda Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe karşıtı açıklamalarını izlediğini söyledi.

Kısa bir süre sonra teğmenlerin kendisini alarak, C Nizamiyesi'ne götürdüklerini belirten Kaplan, sabah saatlerine kadar burada gözaltında tutulduğunu iddia etti.

Dışarıdan nizamiye bölgesine ateşe edilmesi nedeniyle karargaha kaçtıklarını dile getiren Kaplan, genel komutanlıkta kaldığı süre boyunca ateş etmediğini öne sürdü.

- "Sen de hiç kimseyi tanımıyorsun, hatırlamıyorsun"

Çapraz sorgu sırasında Kaplan'ın o gece karargahta karşılaştığı kişilerin tanımadığı ya da hatırlayamadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, "Sen de hiç kimseyi tanımıyorsun, bilmiyorsun, hatırlamıyorsun. Nasıl olacak peki?" diye sordu. Sanık Kaplan, söz konusu kişileri hayatında ilk kez o gece gördüğü için teşhis edemediğini savundu.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal, teğmen ve yarbay rütbesindeki sanıkların ayağa kalkmasını istedi.

Sanık Kaplan, ayaktaki sanıkları tanımadığını, o gece gördüğü kişilerin bunları olup olmadığı konusunda tereddütlerinin bulunduğunu ileri sürdü.

Duruşmaya, yarın sanık savunmasıyla devam edilecek.
Kaynak: AA