'Kalça Eklem Kireçlenmesinde PRP Tedavisi'
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, PRP tedavisinin kalça eklem kireçlenmesinde de uygulanabildiğini savundu.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, omuz tendon yırtığı, diz kireçlenmesi gibi durumlarda uygulanan ‘trombositten zengin plazma’ anlamında gelen İngilizce ‘Platelet Rich Plasma’ ifadesinin baş harflerinin kısaltması olan PRP tedavisinin kalça eklem kireçlenmesinde de kullanılabileceğini öne sürdü.
“Kalça eklemi kireçlenmesi genelde 60 yaşından sonra görülse de özellikle doğumsal kalça çıkığı ve çocukluk çağında geçirilen kalça eklemi hastalıkları sonrasında çok erken yaşlarda da ortaya çıkabilir” diyen Bahadır, “Kalça eklemi kireçlenmesinin en önemli belirtisi ağrı ve kalça eklem hareketlerinde kısıtlanmadır. Genellikle önce ağrı daha sonra hareket kısıtlılığı ortaya çıkar. Ağrı zannedildiği gibi kalçada değil özellikle kasık bölgesinde hissedilir ve dize doğru yayılabilir. Kalça kireçlenmesinde tanı konulduktan sonra eklemin durumuna göre ilaçlar, egzersiz, fizik tedavi, eklem içi enjeksiyonlar ve protez operasyonları uygulanmaktadır. Hafif ve orta vakalarda konservatif yöntemler, eklem harabiyetinin fazla olduğu ağırvakalarda ise protez operasyonları uygulanmaktadır” dedi.
“El yordamı ile değil mutlaka ultrason görüntüleme eşliğinde yapılması gerekir”
Hafif vakalarda halk arasında ‘horoz ibiği’ olarak adlandırılan Na-Hyalurinat enjeksiyonlarının, orta ve ağır vakalarda ise kortizon enjeksiyonlarının uygulandığını belirten Bahadır, “Birde çok yeni bir yöntem olan PRP enjeksiyonları kullanılmaktadır. PRP İngilizce “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinin kısaltması olup, “trombositten zengin plazma” anlamına gelmektedir. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlandığından doğal bir tedavi yöntemidir. Kandan elde edilen trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısı doğal bir ilaç gibi etki gösterir. Enjeksiyon ile eklem içine verilen trombosit hücrelerinden çıkan doğal hormonlar yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu bölgede kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. Kalça eklemi kireçlenmelerinde genellikle eklemin durumuna göre bir hafta-1 ay arasında değişen aralıklarla 3 kez uygulanır. Burada önemli olan enjeksiyonu doğru bölgeye yapmaktır. Bu nedenle el yordamı ile değil mutlaka ultrason görüntüleme eşliğinde yapılması gerekir” diye konuştu.
PRP enjeksiyonunun bir tür semptom baskılayıcı uygulama olmayıp hastalığın kendisini tedavi etmeye yönelik bir yöntem olduğunu dile getiren Bahadır, “Bu nedenle kalça kireçlenmesinde etkisi en erken 5-6 haftada çıkar. Ağrıyı azaltır ve kalça eklemi hareketlerini iyileştirir. PRP tedavisi mutlaka kalça egzersizleri ile desteklenmelidir. Ayrıca fizik tedavi ile beraber uygulandığında sonuçlar daha da başarılı olmaktadır. PRP tedavisi ile diz ekleminde olduğu gibi kalça kireçlenmesinin semptomları da başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Bizim kendi kliniğimizdeki uygulamalarımızdan kazandığımız tecrübelerimiz, PRP tedavisinin hafif veorta düzeyde kalça eklemi kireçlenmesinde iyi bir alteranitif yöntem olduğunu göstermiştir. Bu yöntemle özellikle kalça kireçlenmesi olan genç hastalarda protez operasyonunu geciktirmek mümkün olmaktadır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
“Kalça eklemi kireçlenmesi genelde 60 yaşından sonra görülse de özellikle doğumsal kalça çıkığı ve çocukluk çağında geçirilen kalça eklemi hastalıkları sonrasında çok erken yaşlarda da ortaya çıkabilir” diyen Bahadır, “Kalça eklemi kireçlenmesinin en önemli belirtisi ağrı ve kalça eklem hareketlerinde kısıtlanmadır. Genellikle önce ağrı daha sonra hareket kısıtlılığı ortaya çıkar. Ağrı zannedildiği gibi kalçada değil özellikle kasık bölgesinde hissedilir ve dize doğru yayılabilir. Kalça kireçlenmesinde tanı konulduktan sonra eklemin durumuna göre ilaçlar, egzersiz, fizik tedavi, eklem içi enjeksiyonlar ve protez operasyonları uygulanmaktadır. Hafif ve orta vakalarda konservatif yöntemler, eklem harabiyetinin fazla olduğu ağırvakalarda ise protez operasyonları uygulanmaktadır” dedi.
“El yordamı ile değil mutlaka ultrason görüntüleme eşliğinde yapılması gerekir”
Hafif vakalarda halk arasında ‘horoz ibiği’ olarak adlandırılan Na-Hyalurinat enjeksiyonlarının, orta ve ağır vakalarda ise kortizon enjeksiyonlarının uygulandığını belirten Bahadır, “Birde çok yeni bir yöntem olan PRP enjeksiyonları kullanılmaktadır. PRP İngilizce “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinin kısaltması olup, “trombositten zengin plazma” anlamına gelmektedir. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlandığından doğal bir tedavi yöntemidir. Kandan elde edilen trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısı doğal bir ilaç gibi etki gösterir. Enjeksiyon ile eklem içine verilen trombosit hücrelerinden çıkan doğal hormonlar yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu bölgede kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. Kalça eklemi kireçlenmelerinde genellikle eklemin durumuna göre bir hafta-1 ay arasında değişen aralıklarla 3 kez uygulanır. Burada önemli olan enjeksiyonu doğru bölgeye yapmaktır. Bu nedenle el yordamı ile değil mutlaka ultrason görüntüleme eşliğinde yapılması gerekir” diye konuştu.
PRP enjeksiyonunun bir tür semptom baskılayıcı uygulama olmayıp hastalığın kendisini tedavi etmeye yönelik bir yöntem olduğunu dile getiren Bahadır, “Bu nedenle kalça kireçlenmesinde etkisi en erken 5-6 haftada çıkar. Ağrıyı azaltır ve kalça eklemi hareketlerini iyileştirir. PRP tedavisi mutlaka kalça egzersizleri ile desteklenmelidir. Ayrıca fizik tedavi ile beraber uygulandığında sonuçlar daha da başarılı olmaktadır. PRP tedavisi ile diz ekleminde olduğu gibi kalça kireçlenmesinin semptomları da başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Bizim kendi kliniğimizdeki uygulamalarımızdan kazandığımız tecrübelerimiz, PRP tedavisinin hafif veorta düzeyde kalça eklemi kireçlenmesinde iyi bir alteranitif yöntem olduğunu göstermiştir. Bu yöntemle özellikle kalça kireçlenmesi olan genç hastalarda protez operasyonunu geciktirmek mümkün olmaktadır” şeklinde konuştu.