Darbeci General Konvoyun Önünü Kesen Polis Aracını Çekmeye Çalışmış

Şırnak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili aralarında meslekten ihraç edilen dönemin 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar ile Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da yer aldığı 22'si tutuklu 385 sanığın yargılanmasına Adana'da devam edildi Duruşmada tutuksuz sanık H.Y. 15 Temmuz gecesi askeri konvoyun Cizre'de polis tarafından TOMA ile önü kesilince, Tugay Komutanı Ali Osman Gürcan'ın sinirli şekilde konvoyun ön tarafına gelerek polis aracını (shortland) kendisinin çekmeye çalıştığını söyledi

Şırnak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili aralarında meslekten ihraç edilen dönemin 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar ile Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan'ın da yer aldığı 22'si tutuklu 385 sanığın yargılanmasına Adana'da devam edildi.

Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince sanık sayısının fazla olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesindeki 375 kişi kapasiteli 420 metrekarelik mahkeme salonunda görülen duruşmaya 8'i tutuklu eski rütbeli asker, 40'ı tutuksuz uzman çavuş olmak üzere toplam 48 sanık ve avukatları katıldı.

Mahkemede savunması istenen tutuksuz sanık Uzman Çavuş H.Y. üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek tugaydan çıkan askeri konvoyun Cizre girişinde polis tarafından TOMA ile önünün kesildiğini söyledi.

Tugay Komutanı Ali Osman Gürcan'ın sinirli bir şekilde konvoyun ön tarafına geldiğini vurgulayan H.Y. şöyle konuştu:

''Tugay komutanımız, sinirli bir halde askeri konvoyun önüne doğru geldi. Konvoyun ön tarafında geçmemize engel olarak bulunan TOMA ve polis shortlandı vardı. Tugay Komutanı polis shortlandının kapısını açmaya uğraşarak aracı kendisi çekmeye çalıştı. Zaten, Ali Osman Gürcan gelene kadar konvoy önünde herhangi bir gerilim olmadı.''

Tutuksuz sanık eski Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugayı 1. Tabur Komutanı Binbaşı H.D. ifadesinde, 15 Temmuz akşamı Gürcan'ın odasına gittiklerini ve tugay komutanının kendilerine "Önemli bir görev var. 3. ve 4. tabur önden çıkacak, diğer taburlar hazır bekleyecek. Telefonlar ise toplanacak. Cizre'de görev var." dediğini ileri sürdü.

Daha sonra tugay karargahına indiğini aktaran H.D. şunları anlattı:

''Tugay karargah binasının ön bahçesinde 4-5 kişi bir kağıda bakıyordu. Ellerinde bir emir vardı. Bu nedir diye sordum. Bunu taburlara da gönderdik dediler. Tabura çıktım ve gelen emri okudum. O emirde sözde yurtta sulh konseyinin yönetime el koyduğunu ve görevlendirme listesini gördüm. Hemen bu emrin kanunsuz olduğunu ve kimsenin bu emre uymayacağını söyledim. Ben Ankara'ya gidileceğini o kağıtta gördüm. Bu örgütle bağlantısı olan bir insan değilim. Aynı zamanda tugay dışına çıkan taburlar arasında da değilim. Ben üniformama ihanet etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ederim.''

Tutuksuz sanık Uzman Çavuş F.A. ise 15 Temmuz'dan önce bir hafta boyunca eve gönderilmediklerini ifade etti.

15 Temmuz öncesi bir aylık izninin bulunduğunu ve ameliyat olması gerektiğini anlatan F.A., ''Bu durumu o dönemin tim komutanı A.T'ye söyledim. Bana 'Ameliyat olma, tayincisin izin sürecinde ameliyat olursun' dedi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum.'' diye konuştu.

Tutuksuz sanık Uzman Çavuş G.D. ise 15 Temmuz sabahı Cudi bölgesine operasyon söylentilerinin olduğunu ve 3 günlük kumanyalarını çantalarına koyduklarını anlattı.

Akşam "Operasyon var hazırlanın" denildiğinde operasyon kıyafetlerini çıkarıp kısa kollu gömlek giydiklerini belirten G.D. savunmasını şöyle sürdürdü:

"Zaten kısa kollu gömlekle operasyona çıkılmaz. Koştur koştur ünimog tipi askeri araçlara bindirildik. Cizre'de polis tarafından durdurulduk. Bize 'kimse araçtan inmesin ve polislerle muhatap olmasın' denildi. Sonrasında dönüşe geçtik. Şırnak girişinde tekrar durdurulduk. Bir polis memuru 'Vatan hainleri' diye bağırıyordu. Daha sonra da tümene geçtik ve sabaha karşı gözaltı işlemleri oldu."

Duruşmada savunma yapan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini talep etti.

Mahkeme heyeti savunması alınmayan sanıkların savunma yapması için duruşmayı çarşamba gününe erteledi.
Kaynak: AA