2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Görüşmeleri
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "İstanbul’da hedefimiz 15 yıl içerisinde bütün riskli binaları dönüştürmektir. Hedefimiz 2 milyon bağımsız hanenin dönüştürülmesidir" dedi.
Bakan Özhaseki, TBMM’de 2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2016 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katıldı.
Bakan Özhaseki, 2018 yılı bütçe tasarı ile bakanlıklarına 1 milyar 922 milyon 753 bin TL, Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne ise 987 milyon 240 bin lira ödenek tahsis edildiğini söyledi.
Özhaseki, dengenin bozulmasından dolayı zor durumlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirterek, "Bu sorun insan kaynaklıdır. 20-25 sene sonra dışarıya bırakılan sera gazları karşımıza bir felaket olarak dönecek, dünyayı yaşanmaz bir hale getirecektir. Çocuklarımıza karşı sorumluluktan kurtulamayız. Canlarımız, eşlerimiz, çocuklarımız nasıl bize emanetse, bizim işimizi ciddiye almamız lazım" ifadelerini kullandı.
2017 yılında Sıfır Atık Projesi’nin başlatıldığını söyleyen Özhaseki, "Günde ortalama 750 kilogram çıkan bizdeki atık, dışarıya Sıfır Atık Projesi neticesinde hiç atıksız şekilde devam etmektedir. Bunu önce Ankara’daki kamu kurumları, yoğun olarak insanların bulunduğu kuruluşlar, işletmeler, daha sonra da Anadolu’ya yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Halihazırda yürütülen çalışmalarla atık yönetiminin sağladığı katma değer yıllık 3.5 milyar liraya, doğrudan istihdam ise 60 bin kişiye ulaşmıştır. 2023 yılında ise katma değeri 10 milyar TL’ye, istihdam edilecek kişi sayısı 100 bin kişiye ulaşacağı öngörülmektedir" şeklinde konuştu.
Bakan Özhaseki, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) konusunda, "ÇED Yönetmeliği, Avrupa Birliği uyum çalışmaları ile ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda revize edilmiştir. Yönetmelikle halkın katılım süreci daha da güçlendirilmiş ve yönetmelik sınır aşan hususlar hariç Avrupa Birliği ÇED direktifi ile tam uyumlu hale getirilmiştir. Çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke genelinde vatandaşlarımızın şikayetleri de dikkate alınarak 2017 yılının ilk 9 ayında 36 bin 231 tesise denetim gerçekleştirilmiştir. Tesislerin çevreye olan risklerine göre çevre denetimlerinin planlanması çalışmasına başlanmıştır" diye konuştu.
Türkiye’nin büyük bir bölümünün deprem kuşağında yer aldığını kaydeden Bakan Özhaseki, "Bu çerçevede sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerinin oluşturulması amacıyla 6306 sayılı Afet Riski Altında Olan Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun 5 yıllık uygulama dönemini geride bıraktı. Bakanlık olarak kentsel dönüşüm alanlarında tekdüze yapılardan oluşan yerleşimler yerine çevresel, ekonomik ve sosyal ilkeleri dikkate alarak yapılacak dönüşüm uygulamaları ile sürdürülebilir ve yüksek standartlara sahip yaşam alanlarının üretileceği modeller geliştirmekteyiz. Beş yıllık çalışmadan çıkardığımız sonuç neticesinde bir takım kararları kendimize prensip olarak almış durumdayız. Yerinde dönüşümün esas olmasıdır. Evi yıkılan her vatandaşa bir ev verilmesi hususu bizim benimsediğimiz hususların başında geliyor. Rezerv alanı olarak tüm Türkiye’deki kamu alanları gözden geçirilerek değerlendirilmektedir. Rezerv alanlarında oluşturulacak yeni yerleşim alanları mahalle esaslı olacaktır. Mahallelerde daha yatay mimari, sosyal donatı alanları mükemmel hesaplanmış insan odaklı planlamalar yapılacaktır" ifadelerini kullandı.
3 milyondan fazla vatandaşın can güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetlerini başlattıklarını ifade eden Özhaseki, "Tüm çalışmalarımız kapsamında Türkiye genelinde 2 milyar 165 milyon TL’si kira yardımı olmak üzere proje desteği, faiz desteği olarak toplam 5 milyar kaynak kullanılmıştır. Ülkemizde son yüzyılda 6 ve üzeri şiddette gerçekleşen deprem sayısı 56’dır. Yüz bin can kaybı yaşanmıştır, değişik raporlarda 100 milyar dolar olarak verilmektedir. Önümüzdeki 15 yıl içerisinde yılda 500 bin bina olmak üzere tam 7.5 milyon hane ve iş yerinin dönüştürülmesini hesaplamaktayız" şeklinde konuştu.
İstanbul’un 20 ilçesinde 53 adet deprem riski alanı ilan ettiklerini söyleyen Özhaseki, "Riskli yapı olarak 252 bin bağımsız birim tespiti yapılmış olup, toplam 1 milyon 200 kişi dönüşüm kapsamında sağlıklı, güvenli ve nitelikli konutlara kavuşmuş olacaktır. Dönüşümün hız kazandığı 2012 yılından itibaren İstanbul genelinde ilan edilen riskli alanlarda belediyelerimize destek olarak proje hizmet alanları ve kamulaştırma içim 282 milyon TL, hak sahiplerine destek olarak 1 milyar 51 milyon TL kira yardımı olmak üzere toplam 1 milyar 336 milyon kaynak kullanılmıştır. İstanbul’da hedefimiz 15 yıl içerisinde bütün riskli binaları dönüştürmektir. Hedefimiz 2 milyon bağımsız hanenin dönüştürülmesidir" diye konuştu.
Terörden etkilenmiş alanlarda da çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Özhaseki, "7 bölgede toplam bin 127 kilometre içme suyu hattı çalışmaları başlanmış, yakında bitecektir. Bu bölgedeki bütün çalışmaların toplam maliyeti 10 milyar TL civarında olacaktır. Sur ilçesinde kısmi yağmur suyu hatlarına başladık, bitme aşamasına gelmiştir. Çölgüzeli ve Üçkuyular mevkisinde 5 bin 637 konut inşa edilmektedir. Bunlardan 800’ü tamamlanmış, 2 bin 768’i yıl sonunda, 2 binden fazlası da 2018 yılında bitirilecektir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Bakan Özhaseki, 2018 yılı bütçe tasarı ile bakanlıklarına 1 milyar 922 milyon 753 bin TL, Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne ise 987 milyon 240 bin lira ödenek tahsis edildiğini söyledi.
Özhaseki, dengenin bozulmasından dolayı zor durumlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirterek, "Bu sorun insan kaynaklıdır. 20-25 sene sonra dışarıya bırakılan sera gazları karşımıza bir felaket olarak dönecek, dünyayı yaşanmaz bir hale getirecektir. Çocuklarımıza karşı sorumluluktan kurtulamayız. Canlarımız, eşlerimiz, çocuklarımız nasıl bize emanetse, bizim işimizi ciddiye almamız lazım" ifadelerini kullandı.
2017 yılında Sıfır Atık Projesi’nin başlatıldığını söyleyen Özhaseki, "Günde ortalama 750 kilogram çıkan bizdeki atık, dışarıya Sıfır Atık Projesi neticesinde hiç atıksız şekilde devam etmektedir. Bunu önce Ankara’daki kamu kurumları, yoğun olarak insanların bulunduğu kuruluşlar, işletmeler, daha sonra da Anadolu’ya yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Halihazırda yürütülen çalışmalarla atık yönetiminin sağladığı katma değer yıllık 3.5 milyar liraya, doğrudan istihdam ise 60 bin kişiye ulaşmıştır. 2023 yılında ise katma değeri 10 milyar TL’ye, istihdam edilecek kişi sayısı 100 bin kişiye ulaşacağı öngörülmektedir" şeklinde konuştu.
Bakan Özhaseki, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) konusunda, "ÇED Yönetmeliği, Avrupa Birliği uyum çalışmaları ile ülkemizin ihtiyaçları doğrultusunda revize edilmiştir. Yönetmelikle halkın katılım süreci daha da güçlendirilmiş ve yönetmelik sınır aşan hususlar hariç Avrupa Birliği ÇED direktifi ile tam uyumlu hale getirilmiştir. Çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke genelinde vatandaşlarımızın şikayetleri de dikkate alınarak 2017 yılının ilk 9 ayında 36 bin 231 tesise denetim gerçekleştirilmiştir. Tesislerin çevreye olan risklerine göre çevre denetimlerinin planlanması çalışmasına başlanmıştır" diye konuştu.
Türkiye’nin büyük bir bölümünün deprem kuşağında yer aldığını kaydeden Bakan Özhaseki, "Bu çerçevede sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerinin oluşturulması amacıyla 6306 sayılı Afet Riski Altında Olan Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun 5 yıllık uygulama dönemini geride bıraktı. Bakanlık olarak kentsel dönüşüm alanlarında tekdüze yapılardan oluşan yerleşimler yerine çevresel, ekonomik ve sosyal ilkeleri dikkate alarak yapılacak dönüşüm uygulamaları ile sürdürülebilir ve yüksek standartlara sahip yaşam alanlarının üretileceği modeller geliştirmekteyiz. Beş yıllık çalışmadan çıkardığımız sonuç neticesinde bir takım kararları kendimize prensip olarak almış durumdayız. Yerinde dönüşümün esas olmasıdır. Evi yıkılan her vatandaşa bir ev verilmesi hususu bizim benimsediğimiz hususların başında geliyor. Rezerv alanı olarak tüm Türkiye’deki kamu alanları gözden geçirilerek değerlendirilmektedir. Rezerv alanlarında oluşturulacak yeni yerleşim alanları mahalle esaslı olacaktır. Mahallelerde daha yatay mimari, sosyal donatı alanları mükemmel hesaplanmış insan odaklı planlamalar yapılacaktır" ifadelerini kullandı.
3 milyondan fazla vatandaşın can güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetlerini başlattıklarını ifade eden Özhaseki, "Tüm çalışmalarımız kapsamında Türkiye genelinde 2 milyar 165 milyon TL’si kira yardımı olmak üzere proje desteği, faiz desteği olarak toplam 5 milyar kaynak kullanılmıştır. Ülkemizde son yüzyılda 6 ve üzeri şiddette gerçekleşen deprem sayısı 56’dır. Yüz bin can kaybı yaşanmıştır, değişik raporlarda 100 milyar dolar olarak verilmektedir. Önümüzdeki 15 yıl içerisinde yılda 500 bin bina olmak üzere tam 7.5 milyon hane ve iş yerinin dönüştürülmesini hesaplamaktayız" şeklinde konuştu.
İstanbul’un 20 ilçesinde 53 adet deprem riski alanı ilan ettiklerini söyleyen Özhaseki, "Riskli yapı olarak 252 bin bağımsız birim tespiti yapılmış olup, toplam 1 milyon 200 kişi dönüşüm kapsamında sağlıklı, güvenli ve nitelikli konutlara kavuşmuş olacaktır. Dönüşümün hız kazandığı 2012 yılından itibaren İstanbul genelinde ilan edilen riskli alanlarda belediyelerimize destek olarak proje hizmet alanları ve kamulaştırma içim 282 milyon TL, hak sahiplerine destek olarak 1 milyar 51 milyon TL kira yardımı olmak üzere toplam 1 milyar 336 milyon kaynak kullanılmıştır. İstanbul’da hedefimiz 15 yıl içerisinde bütün riskli binaları dönüştürmektir. Hedefimiz 2 milyon bağımsız hanenin dönüştürülmesidir" diye konuştu.
Terörden etkilenmiş alanlarda da çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Özhaseki, "7 bölgede toplam bin 127 kilometre içme suyu hattı çalışmaları başlanmış, yakında bitecektir. Bu bölgedeki bütün çalışmaların toplam maliyeti 10 milyar TL civarında olacaktır. Sur ilçesinde kısmi yağmur suyu hatlarına başladık, bitme aşamasına gelmiştir. Çölgüzeli ve Üçkuyular mevkisinde 5 bin 637 konut inşa edilmektedir. Bunlardan 800’ü tamamlanmış, 2 bin 768’i yıl sonunda, 2 binden fazlası da 2018 yılında bitirilecektir" ifadelerini kullandı.