HAK, İhracatçıya Helal Pazarın Kapılarını Açacak
Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Soylu: 'Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) ve bütün dünyada kurulacak akreditasyon sistemi sayesinde helal belgelerinin karşılıklı tanınması mümkün hale gelecek. Bu sayede bir firma tek bir kurumdan helal belgesi aldıktan sonra dünyanın her yerine o ürünü satabilecek. Türk firmaları HAK sayesinde her geçen gün büyüyen helal pazarından hak ettiği payı almış olacak' 'HAK, ürünhizmetin helal veya helal olmadığının kararını da helal belgesini de vermeyecek. Kurum, helal belgesi veren kuruluşları denetleyecek ve onları akredite edecek'
MUSTAFA GÜNGÖR - Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Zafer Soylu, Türkiye'nin Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) ve bütün dünyada kurulacak akreditasyon sistemi sayesinde helal belgelerinin karşılıklı tanınmasının mümkün hale geleceğini ve bu sayede bir firmanın tek bir kurumdan helal belgesi aldıktan sonra dünyanın her yerine ihracat yapabileceğini belirtti.
Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 31 Ekim'de TBMM'de HAK'ın kurulmasına dair kanunun kabul edildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulduğunu söyledi.
Dünyada yaklaşık 2 milyar Müslüman'ın yaşadığını anlatan Soylu, helal ürün pazarının bu nüfusun yoğun talebiyle büyüdüğünü ifade etti.
"Helal" kavramının yalnızca gıda maddelerini içermediğini vurgulayan Soylu, "Bugün artık gıdanın dışında tekstil, konfeksiyon, ilaç, eczacılık gibi ürünlerin yanında bir de finans, turizm ve sağlık gibi hizmet sektörleri de helal belgelendirme pazarında." diye konuştu.
Helal kavramına uygun olmanın, üreticiden, tüketiciye ulaşıncaya kadar ürünün-hizmetin tüm aşamalarda sağlıklı, güvenli, hijyenik ve kaliteli nitelik taşımasıyla mümkün olabileceğine dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
"Sadece Müslümanlar değil, gayrimüslimler de yoğun bir şekilde helal ürün talep ediyorlar. Bunun rakamsal büyüklüğüne bakıldığında sadece helal belgeli gıda pazarının potansiyel büyüklüğü 1 trilyon doların üzerinde. Bütün bunlara tekstil, konfeksiyon, ilaç, eczacılık, kozmetik, finans, turizm ve sağlık gibi sektörlerin de eklenmesiyle helal belgeli ürünler ve hizmetler pazarının büyüklüğü 4 trilyon dolara yaklaşıyor. Sadece helal belgelendirme pazarının büyüklüğü ise 6 milyar doların üzerinde. Bu işin olumlu tarafı."
- "HAK dünyada bir ilk"
Zafer Soylu, dünyada helal belgesi veren yüzlerce firma olduğunu ancak helal belgelendirmesi alanında İslam ülkeleri arasında ortak bir dil oluşturulamadığını söyledi.
Bu durumun helal belgelere olan güveni azalttığına işaret eden Soylu, "İşte tam bu noktadan hareketle Ekonomi Bakanlığı olarak Türkiye'nin helal belgelendirmesi alanında kural koyucu ve yön belirleyici bir ülke olabileceğini, olması gerektiğini düşünüyoruz. Bundan dolayı da Helal Akreditasyon Kurumunun kurulmasıyla ilgili kanunu TBMM'ye gönderdik." dedi.
Kurumun, bir ürünün-hizmetin helal olup olmadığına karar vermeyeceğini vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hangi ürünün helal olduğu veya olmadığını belirleyen helal standardı mevcut. Bu standardı hazırlayan İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı olarak çalışan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü. Bu kuruluşun uzun yıllar çalışması sonucu bir standart oluşmuş durumda. Bu bütün ülkelerin dini otoritelerinin onayı aldıktan sonra oluşturuldu. 36 üye bu standardı onayladı. Bu kurum hangi ürün helal hangisi değil ona karar vermeyecek. HAK, ürün-hizmetin helal veya helal olmadığının kararını da helal belgesini de vermeyecek. Kurum, helal belgesi veren kuruluşları denetleyecek ve onları akredite edecek. Helal belgelerinin itibarı, güveni maalesef çok düşük. Sebebi de uygunluk belgesi veren kuruluşları denetleyecek hiçbir mekanizma, akreditasyon sisteminin dünyada oluşturulamamış olması. Dünyada ilk olarak Türkiye'de Helal Akreditasyon Kurumu oluşturuldu. HAK, helal belgelendirme kuruluşlarını denetleyecek, vermiş oldukları helal belgelerinin güvenilir olup olmadığına karar verecek."
- "Helal belgeler karşılıklı tanınacak"
Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Soylu, HAK'ın ihracatçı firmalara çok önemli katkılar sağlayacağına dikkati çekerek, mevcut durumda ihracatçı firmaların her bir ülkeden ayrı ayrı helal belgesi almak durumunda kaldığını, bunun da maliyetleri artırdığını anlattı.
Soylu, "Helal Akreditasyon Kurumu ve bütün dünyada kurulacak akreditasyon sistemi sayesinde helal belgelerinin karşılıklı tanınması mümkün hale gelecek. Bu sayede bir firma tek bir kurumdan helal belgesi aldıktan sonra dünyanın her yerine o ürünü satabilecek. Helal belgesinin itibarı artmış olacak. Türk firmaları Helal Akreditasyon Kurumu sayesinde her geçen gün büyüyen helal pazarından hak ettiği payı almış olacak." şeklinde konuştu.
23-25 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından "Helal Zirvesi ve Helal Ürünler Fuarı" gerçekleştirileceğini bildiren Soylu, dünyanın dört bir yanından katılımcısı bulunan bu etkinliğe Türk firmalarını da davet etti.
Kaynak: AA
Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 31 Ekim'de TBMM'de HAK'ın kurulmasına dair kanunun kabul edildiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulduğunu söyledi.
Dünyada yaklaşık 2 milyar Müslüman'ın yaşadığını anlatan Soylu, helal ürün pazarının bu nüfusun yoğun talebiyle büyüdüğünü ifade etti.
"Helal" kavramının yalnızca gıda maddelerini içermediğini vurgulayan Soylu, "Bugün artık gıdanın dışında tekstil, konfeksiyon, ilaç, eczacılık gibi ürünlerin yanında bir de finans, turizm ve sağlık gibi hizmet sektörleri de helal belgelendirme pazarında." diye konuştu.
Helal kavramına uygun olmanın, üreticiden, tüketiciye ulaşıncaya kadar ürünün-hizmetin tüm aşamalarda sağlıklı, güvenli, hijyenik ve kaliteli nitelik taşımasıyla mümkün olabileceğine dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
"Sadece Müslümanlar değil, gayrimüslimler de yoğun bir şekilde helal ürün talep ediyorlar. Bunun rakamsal büyüklüğüne bakıldığında sadece helal belgeli gıda pazarının potansiyel büyüklüğü 1 trilyon doların üzerinde. Bütün bunlara tekstil, konfeksiyon, ilaç, eczacılık, kozmetik, finans, turizm ve sağlık gibi sektörlerin de eklenmesiyle helal belgeli ürünler ve hizmetler pazarının büyüklüğü 4 trilyon dolara yaklaşıyor. Sadece helal belgelendirme pazarının büyüklüğü ise 6 milyar doların üzerinde. Bu işin olumlu tarafı."
- "HAK dünyada bir ilk"
Zafer Soylu, dünyada helal belgesi veren yüzlerce firma olduğunu ancak helal belgelendirmesi alanında İslam ülkeleri arasında ortak bir dil oluşturulamadığını söyledi.
Bu durumun helal belgelere olan güveni azalttığına işaret eden Soylu, "İşte tam bu noktadan hareketle Ekonomi Bakanlığı olarak Türkiye'nin helal belgelendirmesi alanında kural koyucu ve yön belirleyici bir ülke olabileceğini, olması gerektiğini düşünüyoruz. Bundan dolayı da Helal Akreditasyon Kurumunun kurulmasıyla ilgili kanunu TBMM'ye gönderdik." dedi.
Kurumun, bir ürünün-hizmetin helal olup olmadığına karar vermeyeceğini vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hangi ürünün helal olduğu veya olmadığını belirleyen helal standardı mevcut. Bu standardı hazırlayan İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı olarak çalışan İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü. Bu kuruluşun uzun yıllar çalışması sonucu bir standart oluşmuş durumda. Bu bütün ülkelerin dini otoritelerinin onayı aldıktan sonra oluşturuldu. 36 üye bu standardı onayladı. Bu kurum hangi ürün helal hangisi değil ona karar vermeyecek. HAK, ürün-hizmetin helal veya helal olmadığının kararını da helal belgesini de vermeyecek. Kurum, helal belgesi veren kuruluşları denetleyecek ve onları akredite edecek. Helal belgelerinin itibarı, güveni maalesef çok düşük. Sebebi de uygunluk belgesi veren kuruluşları denetleyecek hiçbir mekanizma, akreditasyon sisteminin dünyada oluşturulamamış olması. Dünyada ilk olarak Türkiye'de Helal Akreditasyon Kurumu oluşturuldu. HAK, helal belgelendirme kuruluşlarını denetleyecek, vermiş oldukları helal belgelerinin güvenilir olup olmadığına karar verecek."
- "Helal belgeler karşılıklı tanınacak"
Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Soylu, HAK'ın ihracatçı firmalara çok önemli katkılar sağlayacağına dikkati çekerek, mevcut durumda ihracatçı firmaların her bir ülkeden ayrı ayrı helal belgesi almak durumunda kaldığını, bunun da maliyetleri artırdığını anlattı.
Soylu, "Helal Akreditasyon Kurumu ve bütün dünyada kurulacak akreditasyon sistemi sayesinde helal belgelerinin karşılıklı tanınması mümkün hale gelecek. Bu sayede bir firma tek bir kurumdan helal belgesi aldıktan sonra dünyanın her yerine o ürünü satabilecek. Helal belgesinin itibarı artmış olacak. Türk firmaları Helal Akreditasyon Kurumu sayesinde her geçen gün büyüyen helal pazarından hak ettiği payı almış olacak." şeklinde konuştu.
23-25 Kasım'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından "Helal Zirvesi ve Helal Ürünler Fuarı" gerçekleştirileceğini bildiren Soylu, dünyanın dört bir yanından katılımcısı bulunan bu etkinliğe Türk firmalarını da davet etti.