'Bangkok Metrosuna 22 Metrelik 4 Metro Aracı Vereceğiz'

Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Günay: 'Bangkok metrosuna 22 metrelik 4 metro aracı vereceğiz ve 2. hattın devamına da Siemens'le beraber çalışıyoruz' 'Elektrikli otobüsteki hedefimiz 2018'de 200 araç satmak. 2019'da ise 500 araç satışı gerçekleştirebilmek' 'Elektrikli otobüs tarafında hedef pazarımız Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri'

GÖKHAN YILDIZ - Raylı sistemler ve toplu taşımacılık alanında faaliyet gösteren Bozankaya'nın Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay, Bangkok metrosuna 22 metrelik 4 tane metro aracı vereceklerini belirterek, "2. hattın devamına da Siemens'le beraber çalışıyoruz." dedi.

Günay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplu taşımaya hizmet veren bir firma olduklarını geleceğin elektrikli araçlarda olacağını öngördüklerinden dolayı Ar-Ge çalışmalarını bu yönde ilerlettiklerini söyledi.

Günay, "Ar-Ge'ye çok önem veren bir firmayız. Bünyemizde Ar-Ge hizmetlerini yönetiyoruz. Şu anda 75'in üzerinde Ar-Ge çalışanımız var. Elektrikli otobüs konseptini 4 sene evvel ilk aracımıza yaparak devreye aldık. O günden bugüne kadar aracımızı pazarlayıp yurt içi ve yurt dışı satışını gerçekleştirdik. Almış olduğumuz geri bildirimler oldukça yararlı." dedi.

Günay, "Bunun üzerine Sileo aracımızı geliştirerek şu anda 2. nesil aracı çıkardık. Baktığınız zaman Türkiye'de hem de dünyada bir çok firma elektrikli otobüs üretimini şu anda karşıladı." diye konuştu.

Yurt içinde 7 ihale açıldığını 7'sini de kazandıklarını belirten Günay, bundan sonraki amaçlarının aktif olarak görüştükleri belediyelerle de sayıyı artırabilmek, Türkiye'de birçok belediyeye elektikli otobüs vererek hizmet sağlayabilmek olduğunu söyledi.

Günay, "Şu anda 4 tane konseptimiz var. 10.7,12,18 ve 25 metre otobüsler her bölgenin her şehire uygun koyacağı hattaki sayıya göre farklı segmentteki araçlarımızı tercih edebiliyorlar." ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 4 sene evvel tramvay aracının ilk çalışmalarına başladıklarını ve 1,5-2 sene gibi sürede ilk araçlarını raylara koyduklarını belirten Günay, ilk olarak Kayseri Belediyesinin 30 araçlık ihalesini aldıklarını, yaklaşık 1 seneye yakın araçlarının Kayseri'de hizmet verdiğini belirtti.

- "Elektirikli otobüs tarafında hedef pazarımız Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri"

Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Günay, "Bizim 2. hedefimiz metro aracı üretebilmekti ve bunu ihraç edebilmekti. Elektrikli otobüste bunu başardık ama raylı sistemde dünyada rekabet daha güçlü olduğundan dolayı burada elimiz zayıftı. Bunda ihracatı gerçekleştirebilmek adına yanımıza güçlü bir ortak almak mecburiyetinde hissettik kendimizi." dedi.

Siemens firmasıyla Tayland'da Bangkok metro projesine yüzde 50 ortak konsorsiyum ile girme kararı aldıklarını ve bu ihaleyi beraber girerek kazandıklarını belirten Günay, şunları kaydetti:

"Şu anda Ankara'daki tesislerimizde bütün imalatı, üretimi Ankara'daki tesislerimizde yapılarak testleride bitmiş haliyle Bangkok metrosuna metro araçlarımızı ihraç etmiş olacağız. Bangkok metrosuna 22 metrelik 4 tane metro aracı vereceğiz ve 2. hattın devamına da Siemens'le beraber çalışıyoruz. Hattın devamı gelecek gibi gözüküyor. Elektrikli otobüsteki hedefimiz 2018'de 200 tane araç satmak. 2019'da da 500 tane araç satışı gerçekleştirebilmek. Kapasite olarak yılda bin tane araç üretebilecek kapasitemiz var. Raylı sistemlerde de günde 1 tane metro üretebilecek kapasiteye sahibiz şu anda.

Yurt içinde 7 farklı hizmet veriyoruz bunu önümüzdeki yıllarda 2018'de araç sayımızı artırıp farklı illere de hizmet vermek istiyoruz. Çünkü bir çok belediye elektirikli otobüsü deniyor. Hepsi denedikten sonra memnun kalıp ihaleye çıkma kararı alıyor. Yurt içinde raylı sistemlerde metro ise İstanbul haricinde büyük bir pazar yok. İstanbul'da en büyük amacımız kendi metro aracımızla İstanbul'un hizmetine bu araçlarımızı verebilmek. Tramvayda da metroya istinanen biraz daha fazla şehir kullanıyor. Ama baktığınızda 15 tanenin üzerinde farklı şehir kullanabilecek durumda değil oradada pazar biraz kısıtlı."

Günay, elektrikli otobüs tarafında en büyük hedef pazarlarının Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri olduğunu raylı sistem pazarında da Asya pazarına başladıklarını belirtti.

Bangkok'a metro ihracatı yaptıklarını kaydeden Günay, "Amacımız burada kendimizi kanıtladıktan sonra bütün potansiyel ülkelerde hizmet verip ihalelere katılabilmek." şeklinde konuştu.

- "Türkiye'de bizim en büyük amacımız marka olabilmek"

Türkiye'nin artık teknolojiyi takip etmek adına ya da mühendislik anlamında ciddi yol kat ettiğini belirten Günay, "Yaptığımız projelerin çoğunda üniversitelerle iş birliği içerisindeyiz ve TÜBİTAK üzerinden yürürtüğümüz projelerde üniversiteleri kullanıyoruz. Çünkü üniversitede öğrenciler teorikte değil pratikte de bizle beraber bu ürünün gerçekleştirip hayata geçirilmesini bizzat yaşıyorlar." dedi.

Günay, hedeflerini bir bir gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bundan sonraki hedefimizde metro aracını bitirdikten sonra neden hızlı tren projesine girmeyelim olacak. Bunun üstesinden rahatlıkla gelip hayata geçirebileceğimize inanıyoruz." açıklamasında bulundu.

Milli ürün denildiğinde Türkiye içerisinde milli marka değeri yaratabilmek olduğunu kaydeden Günay, "Bu her sektör için geçerli. Yerli ürün dediğinizde ya da bir ihaleye yerlilik oranı koyduğunuzda bunu yurt dışında yıllardır yapan şirket Türkiye'ye gelip yatırım yapıp buradaki yerli komponentleri yan sanayide kullanarak belli bir yerlilik oranı elde edebilir. Bu marka değeri oluşturmak değildir." şeklinde konuştu.

Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de Avrupa markalarının bir çoğu gelip Türkiye'de üretim yapıyor. Ama yeri geldiğinde buradaki maliyetlerin yüksek geldiğini öne sürerek yatırımlarından vazgeçerek başka bir ülkeye yatırım yapıyor. Dolayısıyla bir istihdam sağlıyor doğru bunun katma değeri kesinlikle oluyor ama buradaki amacımız bir ürün geliştirmek ileride çocuklarımıza, torunlarımıza bırakabileceğimiz yeni nesillere bırakabileceğimiz bir teknoloji geliştirmekse marka değeri her zaman için ön plana çıkması gerekiyor. O yüzden Türkiye'de bizim en büyük amacımız marka olabilmek. Kendimizi marka değeri olarak geliştirip kanıtladıktan sonra Türk markası olarak yurt dışına açılabilmek."
Kaynak: AA