Tekstil Sektörünün Sorunları Ve Çözüm Önerileri

Giresun’da, istihdama en fazla katkı sağlayan yatırımcılardan birisi olan tekstilci Ertan Güler, sektörün teşvikle taşındığı bölgelerde kalıcı olması için uzun vadeli çözümlere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Tekstil Sektörünün Sorunları Ve Çözüm Önerileri
Bölgesel teşvik kapsamına alınmasıyla Giresun’a yönelen tekstil yatırımcılarından Nuss Tekstil firması sahibi Ertan Güler, sadece bölgesel teşvikin yeterli olmadığını belirterek bölgesel teşvikin geçici çözüm olabileceğini ancak kalıcı ve uzun vadede sektörün bir takım yeni sorunları da beraberinde getirebileceğini ifade etti.

Giresun’da binlerce kişiye istihdam sağlayan tekstil sektörüne kalıcı çözümler getirilmesi için uzun vadeli planlama yapılması gerektiğini kaydeden Güler “Ucuz iş gücü gibi bir takım imkanları fırsat görerek teşvik kapsamındaki bölgelere tekstil yatırımı gidiyor olabilir. Ancak başka maliyetleri de beraberinde getirmektedir. Bunların başında ebetteki nakliyat gelmektedir. Düşünün ki İstanbul’da Giresun’a gelen bir firma teşvik kapsamında bazı maliyetleri düşürürken nakliyat, makinaların bakım onarımı, yedek parçası gibi bir çok yeni maliyet ve dezavantajları da yaşamaktadır. Bu nedenle tekstil yatırımcılarının yöneldiği şehirlerde kalıcı olmaları sağlanabilecek yeni imkanlar sağlanmalıdır. Bu imkanlar sağlanamazsa bir süre sonra tekstilciler önce cazip gelen imkanların dezavantajının giderek artmasıyla tekrar geldikleri şehirlere ya da yeni teşvik imkanı doğan yerlere taşınabilirler" dedi.



“Üniversiteler, özel sektörle AR-GE işbirliği yapmalı”

Türkiye’nin tekstilde dinamik bir ülke olmasına rağmen çok fazla bir marka üretemediğine dikkat çeken Güler “Ülkemizdeki tekstil sektörü daha çok Avrupalı firmaların fason üretimini yapmaktadır. Ülkemiz bu konuda oldukça dinamik ve üretkendir ancak buna rağmen kendi markasını ne yazık ki yeterince üretememiştir. Bunun nedeni ise Avrupa’da üniversiteden mezun olan Tekstil Mühendisi her türlü bilgi ve donanıma sahip oluyor. Ülkemizde ise üniversitelerdeki tekstil bölümleri tercih edilmediği gibi tercih edenler ise mezun olduklarında makas tutmasını dahi becerememektedir. Dolayısıyla sadece teorik eğitim var ama uygulama ve pratik bulunmamaktadır. Bu da kalifiye eleman ihtiyacını doğurmaktadır. Bir bakıma önemli istihdama katkı sağlayan bir sektör ne yazık ki ciddiye alınmamaktadır. Oysa üniversitelerimizle tekstilcilerimiz AR-GE çalışmaları yapabilirler, uygulama noktasında işbirliğine gidebilirler" diye konuştu.



“Yerli pamuk üretimi desteklenmeli”

Döviz yükselişinin de tekstil sektörünü olumsuz etkilediğini ifade eden Güler “Ülkemiz tekstilcileri her ne kadar Avrupa’ya ihracatta artan ülkemize döviz girdisi sağlıyormuş gibi görünse de aslında pek öyle değil. Çünkü tekstilde hammadde olarak henüz kendi kendine yeten bir ülke değiliz. Çünkü ihracatımızdaki döviz kazancımızı, maliyetlere harcamaktayız.2,5 liraya aldığımız ipliği bugün 4 liranın üzerinde aldığımızı söylesek diğer maliyet yükselişlerini düşünmek lazım. Tekstildeki kendi kendimize yeterli hammadde üretimini temin edebilmeliyiz. Yerli pamuk üreticileri desteklenmeli ki dışa bağımlı hale gelmeyelim. Bunu uzun vadede başarabilirsek işte o zaman tekstilde tam anlamıyla ülkemize döviz girdisi sağlayan bir sektör haline geliriz. Şimdi bir taraftan satarken diğer taraftan almak zorundayız” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA