Memur Sen Genel Başkanı Yalçın Açıklaması
'Pilot uygulamaya ilişkin bütün kamu görevlilerine bütün öğretmenlere meslektaşımın notu yüzdür diyerek herkesin birbirine yüz vermesini ve böyle bir uygulamanın akim kalmasını istedik''Öğretmene değer veren, öğretmeni merkez alan, gayretlendiren ve yüreklendiren, ödül eksenli çalışmaların tamamını konuşmaya tartışmaya varız. Öğretmenlik mesleğini hırpalayacak, ayaklar altına alacak bir yaklaşıma kesinlikle taraf olmayız'
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öğretmen performans sistemine ilişkin, "Pilot uygulamaya ilişkin bütün kamu görevlilerine bütün öğretmenlere meslektaşımın notu yüzdür diyerek herkesin birbirine yüz vermesini ve böyle bir uygulamanın akim kalmasını istedik." dedi.
Yozgat'ta bir dizi ziyaretlerde bulunan ve üyeleriyle bir araya gelen Yalçın, bir lokantada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 12 ilde pilot olarak başlatılan öğretmen performans sistemini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Yalçın, bakanlığın öğretmen performans değerlendirmesiyle ilgili sahaya sürdüğü yöntemin kabul edilebilecek bir tarafı olmadığını söyledi.
Yalçın, Eğitim - Bir- Sen birsen olarak bu konudaki kararlarını kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatarak şunları kaydetti:
"Öğretmeni kum torbasına çevirip öğretmeni şamar oğlanını döndürüp öğrencinin öğretmene parmak sallamasını velinin öğretmene parmak sallamasını, öğretmenin yan yana durduğu arkadaşıyla karşı karşıya gelmesini ya da okul idaresinin performans notu üzerinden öğretmene baskı yapmasını bu anlamda çok doğru bulmuyoruz. Bunlar tartışılmış ortak akıldan geçirilmiş ve kabul katsayısı oluşturulmuş uygulamalar değil. Pilot uygulamaya ilişkin bütün kamu görevlilerine bütün öğretmenlere meslektaşımın notu yüzdür diyerek herkesin birbirine yüz vermesini ve böyle bir uygulamanın akim kalmasını istedik. Bu konuda duruşumuz net. Bakanlık bu uygulamayı derhal geri çekmeli. Bu tip zihni sinir projeleriyle öğretmenleri germekten de uzak durmalıdır. Öğretmene değer veren, öğretmeni merkez alan, gayretlendiren ve yüreklendiren, ödül eksenli çalışmaların tamamını konuşmaya tartışmaya varız. Öğretmenlik mesleğini hırpalayacak ayaklar altına alacak bir yaklaşıma kesinlikle taraf olmayız."
- "Ortaöğretime geçiş biran önce netleşmeli"
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi ne ilişkin Milli Eğitim Bakanlığında sürecin işlediğini aktaran Yalçın, "Dolayısıyla bazı alternatifler geliştirdiklerini kamuoyu ile paylaştılar. Bütün tartışmaları dikkate alarak en uygununu kamuoyu ile paylaşmalarını ve eleştirileri de dikkate aldıktan sonra son şeklini vermelerinin doğru olacağını düşünüyorum. Bunda da gecikmemeleri gerekiyor biran önce bu işin noktalanması gerekiyor. Çünkü 8. sınıflarda süreç işliyor. TEOG'dan sonra çocuklarda bir ara boşluk oluştu. Bu da çok net olarak eğitimciler olarak gözlemlediğimiz bir durum." ifadelerini kullandı
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun değiştirilmesi gerektiği" sözü üzerinde ne düşünüyorsunuz? sorusunu cevaplayan Yalçın, 657'nin değişmez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez bir yasa olmadığını belirtti.
657'nin yasalaştıktan bu tarihe kadar 657'den daha fazla değiştirildiğini vurgulayan Yalçın, şunları söyledi:
"Yine değişe bilir. 657'yi değiştirmekten kasıt, eğer iş güvencesi konusunu tahrip etmekse dolayısıyla bu anlamda kamu görevlilerini tedirgin etmekse buna taraf olmadığımızı, bunu baştan ifade ettik ve bunu kırmızı çizgi olarak gördüğümüzü beyan ettik. Buradaki arayış devletin hantal yapısına ilişkin bir çözüm üretmekse bu konuda önerilerimiz var. Öncelikle kamu bürokrasisinden başlayarak, kamu bürokrasisinin hantal yapısın neşter vurarak bu işi çöze bilirsiniz. Sorun bütün kamu görevlilerini tedirgin etmekte değil, sorun kamu bürokrasini tadil etmemekte, elden ve gözden geçirmemekte, kamudaki bürokratik sistematiği bu anlamda gözden geçirmek gerekiyor."
"Siz insanlara apoletleri verip, göstergeleri verip iki gün sonra alıp havuzda bekletiyorsanız ve onu yeniden sahaya çekemiyorsanız. Ankara bir havuza dönüşmüş merkez valisi gibi her kurumun bir yığınak deposu oluşmuşsa, burada öncelikle adım atılması gereken ve neşter vurulması gereken nokta kamu bürokrasi noktasıdır. " diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Kamu bürokrasini düzgün çalışacak şekilde kurguladığınız zaman kamu görevlilerini tedirgin etmenize gerek yok. Kamu görevlileri bu anlamda talimat bekleyen ve yasalara uyan amirlerinin verdiği görevi yapan kişilerdir. Amirler görevi vermiyorsa, işi yaptıramıyorsa, amir çalıştırmayı beceremiyorsa, bu anlamda amirleri rahatlatan bazı düzenekler ortaya konulmuşsa o zaman bunun suçunu aşağıdaki kamu görevlilerine yıkmak sağlıklı bir yaklaşım değil. Burada bu konu mutlaka ve mutlaka kamunun üst noktasından bürokratik oligarşiden başlamalı. Bizim de yakındığımız nokta bürokratik oligarşidir. Onun için kamu görevlilerini tedirgin etmemek gerekir. 657 konusunda kurulacak cümle, kamu bürokrasisini yeniden dizayn etmek, kamu bürokrasisinin bu anlamdaki yasal düzeneklerine ilişkin neşter vurmak ve onları çalışabilir hale getirmektir."
Yalçın, konuşmasının ardından Yozgat'ın yöresel yemeklerinden olan testi kebabının testisini kırıp, üyelerle birlikte yemek yedi.
Kaynak: AA
Yozgat'ta bir dizi ziyaretlerde bulunan ve üyeleriyle bir araya gelen Yalçın, bir lokantada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 12 ilde pilot olarak başlatılan öğretmen performans sistemini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Yalçın, bakanlığın öğretmen performans değerlendirmesiyle ilgili sahaya sürdüğü yöntemin kabul edilebilecek bir tarafı olmadığını söyledi.
Yalçın, Eğitim - Bir- Sen birsen olarak bu konudaki kararlarını kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatarak şunları kaydetti:
"Öğretmeni kum torbasına çevirip öğretmeni şamar oğlanını döndürüp öğrencinin öğretmene parmak sallamasını velinin öğretmene parmak sallamasını, öğretmenin yan yana durduğu arkadaşıyla karşı karşıya gelmesini ya da okul idaresinin performans notu üzerinden öğretmene baskı yapmasını bu anlamda çok doğru bulmuyoruz. Bunlar tartışılmış ortak akıldan geçirilmiş ve kabul katsayısı oluşturulmuş uygulamalar değil. Pilot uygulamaya ilişkin bütün kamu görevlilerine bütün öğretmenlere meslektaşımın notu yüzdür diyerek herkesin birbirine yüz vermesini ve böyle bir uygulamanın akim kalmasını istedik. Bu konuda duruşumuz net. Bakanlık bu uygulamayı derhal geri çekmeli. Bu tip zihni sinir projeleriyle öğretmenleri germekten de uzak durmalıdır. Öğretmene değer veren, öğretmeni merkez alan, gayretlendiren ve yüreklendiren, ödül eksenli çalışmaların tamamını konuşmaya tartışmaya varız. Öğretmenlik mesleğini hırpalayacak ayaklar altına alacak bir yaklaşıma kesinlikle taraf olmayız."
- "Ortaöğretime geçiş biran önce netleşmeli"
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi ne ilişkin Milli Eğitim Bakanlığında sürecin işlediğini aktaran Yalçın, "Dolayısıyla bazı alternatifler geliştirdiklerini kamuoyu ile paylaştılar. Bütün tartışmaları dikkate alarak en uygununu kamuoyu ile paylaşmalarını ve eleştirileri de dikkate aldıktan sonra son şeklini vermelerinin doğru olacağını düşünüyorum. Bunda da gecikmemeleri gerekiyor biran önce bu işin noktalanması gerekiyor. Çünkü 8. sınıflarda süreç işliyor. TEOG'dan sonra çocuklarda bir ara boşluk oluştu. Bu da çok net olarak eğitimciler olarak gözlemlediğimiz bir durum." ifadelerini kullandı
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun değiştirilmesi gerektiği" sözü üzerinde ne düşünüyorsunuz? sorusunu cevaplayan Yalçın, 657'nin değişmez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez bir yasa olmadığını belirtti.
657'nin yasalaştıktan bu tarihe kadar 657'den daha fazla değiştirildiğini vurgulayan Yalçın, şunları söyledi:
"Yine değişe bilir. 657'yi değiştirmekten kasıt, eğer iş güvencesi konusunu tahrip etmekse dolayısıyla bu anlamda kamu görevlilerini tedirgin etmekse buna taraf olmadığımızı, bunu baştan ifade ettik ve bunu kırmızı çizgi olarak gördüğümüzü beyan ettik. Buradaki arayış devletin hantal yapısına ilişkin bir çözüm üretmekse bu konuda önerilerimiz var. Öncelikle kamu bürokrasisinden başlayarak, kamu bürokrasisinin hantal yapısın neşter vurarak bu işi çöze bilirsiniz. Sorun bütün kamu görevlilerini tedirgin etmekte değil, sorun kamu bürokrasini tadil etmemekte, elden ve gözden geçirmemekte, kamudaki bürokratik sistematiği bu anlamda gözden geçirmek gerekiyor."
"Siz insanlara apoletleri verip, göstergeleri verip iki gün sonra alıp havuzda bekletiyorsanız ve onu yeniden sahaya çekemiyorsanız. Ankara bir havuza dönüşmüş merkez valisi gibi her kurumun bir yığınak deposu oluşmuşsa, burada öncelikle adım atılması gereken ve neşter vurulması gereken nokta kamu bürokrasi noktasıdır. " diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Kamu bürokrasini düzgün çalışacak şekilde kurguladığınız zaman kamu görevlilerini tedirgin etmenize gerek yok. Kamu görevlileri bu anlamda talimat bekleyen ve yasalara uyan amirlerinin verdiği görevi yapan kişilerdir. Amirler görevi vermiyorsa, işi yaptıramıyorsa, amir çalıştırmayı beceremiyorsa, bu anlamda amirleri rahatlatan bazı düzenekler ortaya konulmuşsa o zaman bunun suçunu aşağıdaki kamu görevlilerine yıkmak sağlıklı bir yaklaşım değil. Burada bu konu mutlaka ve mutlaka kamunun üst noktasından bürokratik oligarşiden başlamalı. Bizim de yakındığımız nokta bürokratik oligarşidir. Onun için kamu görevlilerini tedirgin etmemek gerekir. 657 konusunda kurulacak cümle, kamu bürokrasisini yeniden dizayn etmek, kamu bürokrasisinin bu anlamdaki yasal düzeneklerine ilişkin neşter vurmak ve onları çalışabilir hale getirmektir."
Yalçın, konuşmasının ardından Yozgat'ın yöresel yemeklerinden olan testi kebabının testisini kırıp, üyelerle birlikte yemek yedi.