Ekim Ayı Enflasyon Rakamları
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Baylan: 'Yüksek enflasyon, Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansının kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkide bulunmaktadır'.
Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, yüksek enflasyonun, Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansının kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkide bulunduğunu ifade etti.
Baylan, yaptığı yazılı açıklamada, ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 2,08 düzeyinde arttığını ve yıllık enflasyon oranın yüzde 11,9 düzeyine yükseldiğini hatırlattı.
Yıllık enflasyonun böylece son 9 yılın zirvesine çıktığını belirten Baylan, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faiz oranını yüzde 8 düzeyinde sabit bırakmıştır. Ocak ayından itibaren uygulamaya konulan geç likidite penceresi çerçevesinde, borç verme faiz oranı ise yüzde 12,25 seviyesinde korunmuştur. Merkez Bankası 2017'nin son enflasyon raporunda, her dönem olduğu gibi enflasyon tahminlerini yukarı doğru güncellemiştir. Buna göre, 2017 için enflasyon tahmini yüzde 8,7'den yüzde 9,8'e çıkarılmıştır. 2018 yılı için ise enflasyon tahmini yüzde 6,4'ten yüzde 7'ye güncellenmiştir."
Baylan, gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik sermaye girişleriyle oluşan konjonktürün sıkılaşacağı yönündeki beklentilerin güçlendiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Son dönemde TL'de gözlenen oynaklığın para politikasının gevşeme ihtimali üzerinde sınırlayıcı etkide bulunduğunu ve daha önce dile getirilen faiz indirim bekleyişlerinin ötelendiğini belirtmek gerekmektedir. Enflasyon bekleyişlerinin yüksekliği ve fiyatlama davranışlarındaki katılıkların sürmesi yanında çekirdek enflasyonun mevcut görünümü, Merkez Bankasının sıkı duruşunun devam edeceğini ortaya koymaktadır. Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümü ve para politikası duruşu önemli ölçüde TL'nin seyri ve fiyatlama davranışlarına bağlı olarak gerçekleşecektir. Dış ticaret açısından mevcut veriler, AB ülkelerindeki canlanmanın ihracat açısından olumlu etkide bulunduğunu, yurt içi iktisadi faaliyette görülen seyrin ise dış ticaret üzerinde genişletici rol oynadığını ortaya koymaktadır."
Günal Baylan, "Yüksek enflasyonun varlığı, ulaşılamayan enflasyon hedefleri ve para politikasının zayıf kredibilitesiyle beraber enflasyonun öncelikli bir iktisat politikası amacı olmadığı kanısını güçlendirmektedir. Yüksek enflasyon, Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansının kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkide bulunmaktadır. Düşük enflasyon ve fiyat istikrarının özü itibariyle bir toplumsal talep olduğunu ve bu talep güçlü olarak dile getirilip öncelik kazanmadıkça Türkiye ekonomisinin performansını sınırladığını belirtmek gerekmektedir." ifadesini kulandı.
Kaynak: AA
Baylan, yaptığı yazılı açıklamada, ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 2,08 düzeyinde arttığını ve yıllık enflasyon oranın yüzde 11,9 düzeyine yükseldiğini hatırlattı.
Yıllık enflasyonun böylece son 9 yılın zirvesine çıktığını belirten Baylan, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faiz oranını yüzde 8 düzeyinde sabit bırakmıştır. Ocak ayından itibaren uygulamaya konulan geç likidite penceresi çerçevesinde, borç verme faiz oranı ise yüzde 12,25 seviyesinde korunmuştur. Merkez Bankası 2017'nin son enflasyon raporunda, her dönem olduğu gibi enflasyon tahminlerini yukarı doğru güncellemiştir. Buna göre, 2017 için enflasyon tahmini yüzde 8,7'den yüzde 9,8'e çıkarılmıştır. 2018 yılı için ise enflasyon tahmini yüzde 6,4'ten yüzde 7'ye güncellenmiştir."
Baylan, gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik sermaye girişleriyle oluşan konjonktürün sıkılaşacağı yönündeki beklentilerin güçlendiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Son dönemde TL'de gözlenen oynaklığın para politikasının gevşeme ihtimali üzerinde sınırlayıcı etkide bulunduğunu ve daha önce dile getirilen faiz indirim bekleyişlerinin ötelendiğini belirtmek gerekmektedir. Enflasyon bekleyişlerinin yüksekliği ve fiyatlama davranışlarındaki katılıkların sürmesi yanında çekirdek enflasyonun mevcut görünümü, Merkez Bankasının sıkı duruşunun devam edeceğini ortaya koymaktadır. Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümü ve para politikası duruşu önemli ölçüde TL'nin seyri ve fiyatlama davranışlarına bağlı olarak gerçekleşecektir. Dış ticaret açısından mevcut veriler, AB ülkelerindeki canlanmanın ihracat açısından olumlu etkide bulunduğunu, yurt içi iktisadi faaliyette görülen seyrin ise dış ticaret üzerinde genişletici rol oynadığını ortaya koymaktadır."
Günal Baylan, "Yüksek enflasyonun varlığı, ulaşılamayan enflasyon hedefleri ve para politikasının zayıf kredibilitesiyle beraber enflasyonun öncelikli bir iktisat politikası amacı olmadığı kanısını güçlendirmektedir. Yüksek enflasyon, Türkiye ekonomisinin gösterdiği büyüme performansının kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkide bulunmaktadır. Düşük enflasyon ve fiyat istikrarının özü itibariyle bir toplumsal talep olduğunu ve bu talep güçlü olarak dile getirilip öncelik kazanmadıkça Türkiye ekonomisinin performansını sınırladığını belirtmek gerekmektedir." ifadesini kulandı.