Gebeliği engelleyen 9 önemli etken

Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Can Koşal, gebelik oluşumunu engelleyen en 9 önemli neden hakkında bilgi verdi.

Gebeliği engelleyen 9 önemli etken
Çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin yüzde 16'sı gebelik sorunu yaşıyor. Çiftlerin 3'te birinde sorun kadınla ilgiliyken, erkeklerde bu oran 5'te bir düzeyinde seyrediyor. Bebek sahibi olamayan çiftlerin yüzde 50'sinde ise sorun, hem kadın hem de erkekten kaynaklanıyor. Gebe kalamamaya yol açan nedenleri bilmek ve gerekli önlemleri almak, problemin erken evrede çözülmesine olarak sağlıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Can Koşal, gebelik oluşumunu engelleyen en 9 önemli neden hakkında bilgi verdi. Hormonal, rahim ve tüplerdeki hastalıklar, metobolik rahatsızlıklar, kadınlarda ileri yaş, erkeklerde sperm kalitesinde bozulma, alkol ve sigara kullanımı, aşırı zayıflık ve şişmanlık, kanser ilaçları ve vajinal kuruluğun geber kalmaya engel nedenlerden olduğunu kaydeden Koşal, “Kadında yumurta gelişimi ve çatlamasını sağlayan hormon seviyelerinin bozulması, genç kızların ilk adet dönemleri ile menopoza yakın kadınlarda, yumurta oluşum ve çatlamasında oluşan sorunlar, düzenli adet gören kadınlarda anovulasyon yani yumurta gelişememesi, polikistikoversendromu (PCOS) gibi temelinde hormonal bozukluk olan bazı hastalıklarda düzenli yumurta gelişiminin olmaması, yumurta üretimini sağlayan hormonlarda bozulmaya yol açan; kısa zamanda çok fazla kilo alma ya da zayıflama, stres, bilinçsiz yapılan ağır aktiviteler, adrenogenitalsendrom, erken menopoz ve kısa luteal faz gibi çeşitli hastalıklar kısırlığa neden olmaktadır” dedi.

Rahim ve tüplerdeki hastalıklarla ilgili bilgiler veren Koşal, “Tüp kanallarında; cerrahi müdahaleler, geçirilmiş iltihabi hastalıklar, apandisit, bağırsak ya da başka sebeplerle yapılan karın ameliyatları ile ‘Klamidya' gibi cinsel yolla geçen bakterinin iltihabından kaynaklanan tıkanıklıklar. Rahim kaslarının anormal şekilde büyümesi ile oluşan, yumurtalıkların yer değiştirmesine ve tüplerin tıkanmasına neden olabilen miyomlar. Miyomlar gebe kalmaya engel olduğu gibi döllenmiş yumurtanın rahimde tutunmasını engelleyerek de gebelik oluşumunu sınırlandırabilir. Rahim zarının, rahim dışında bir yerlerde büyümesi ile oluşan endometriozis hastalığı (çikolata kisti). Toplumdaki kadınların yüzde 5'inde tespit edilen hastalık, gebe kalamayan kişilerin yaklaşık yüzde 30'unun önemli bir sorunudur.

Rahimdeki gelişimsel bozukluklar, çift rahim, rahimde perde olması, rahim gelişmesinin yetersiz olması gibi sorunlardır” ifadelerini kullandı.

Diyabet, bağışıklık sistemini etkileyen sorunlar, karaciğer ve böbrek hastalıkları, kistikfibrozis gibi genetik geçişli hastalıklar, pıhtılaşma bozuklukları, tiroit hastalıkları gibi sorunlar, gebe kalma şansını azaltmakta ya da gebelik gerçekleşmişse bile düşük ve erken doğum riskini artırdığını sözlerine ekleyen Koşal, bu gibi metabolik, kronik ve endokrin hastalıkları olan kişilerin, gebelik planlaması öncesinde gerekli tedavilerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Koşal sözlerini şöyle sürdürdü;

“Kadınlar hayatları boyunca kendilerine yetecek kadar yumurta rezervi ile doğar. Yaşın ilerlemesi ile bu rezervler yavaş yavaş azalırken, 35-40 yaşından sonra sayıca azalmanın yanında yumurta kalitesi de düşmeye başlar. Kadınların yaşı ile yumurta sayı ve kalitesi doğrudan bağlantıdır. 35 yaş altı kadınlarda herhangi bir sorun yoksa ve bir yıllık deneme sonrası gebelik gelişmesi olmamışsa, 35-40 yaş arasındaki kadınlarda 6 ay sonrasında gebelik söz konusu değilse ve 40 yaş üstü kadınlarda ise hiç vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir. Gebeliği engelleyen bir diğer neden de erkeklerde sertleşme ile azalmış ve kalitesi bozulmuş spermdir. Sperm kalite ve sayısının azalması, sertleşme problemleri ve daha nadir görülen hastalıklar erkeklerde kısırlığın en önemli 3 sebebini oluşturur. Günümüzde çok sık olarak tespit edilen varikosel denilen testis damarlarının genişlemesinde testis ısısı artar ve testislerden sperm hücresi üretimi ve kalitesi bozulur. Aynıca erkeklerde daha önceden geçirilmiş kasık fıtığı ya da çocukluklarında inmemiş testis nedeniyle yapılmış ameliyatlar da sperm kalite ve sayında anormalliklere neden olmaktadır. Aşırı miktarda alkol ve sigara tüketiminin, hem kadın hem de erkek için kısıklık faktörü oluşturarak gebeliği engellediği belirlenmiştir. Sigara tüketimi kadınlarda hücre yıkımını artırırken, hücre yenilenmesini yavaşlattığı için erken menopoz oluşumunun da sebepleri arasındadır. Ayrıca gebelik sırasında aşırı miktarda sigara ve alkol kullanımı da erken doğuma ya da bebekte anomalilere yol açmaktadır. Aşırı zayıflık ya da şişmanlık, adet döngüsünü bozabilmekte ve gebelik oluşum şansını azaltmaktadır. Erkeklerdeki şişmanlık ise sperm sayı ve kalitesinin azalmasına neden olduğundan yine aynı şekilde bebek sahibi olma şansını azaltmaktadır. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları ve ışın tedavileri, sperm sayı ve kalitesini bozmakta, kadınların menopoza girmesine neden olmaktadır. Bu tür hastalığı olan kadın yada erkekler, tedaviye başlamadan önce yumurta ve sperm dondurma yöntemleri ile tedavi sonrasında çocuk sahibi olma şansına sahiptir. Vajinal kuruluk sorunu olan kadınların kullandığı kayganlaştırıcı maddeler, sperm kalitesini olumsuz etkileyerek gebelik oluşumunu geciktirebilen önemli faktörler arasındadır”.
Kaynak: İHA