Black Friday İndiriminde Hayal Kırıklığı

ABD'de 'Black Friday' olarak adlandırılan ve alışveriş çılgınlığının yaşandığı etkinlikte ürünlerdeki indirimler yüzde 90'ı bulurken, Türkiye'de firmaların vadettiği indirim oranları sözde kaldı TÜDER Genel Başkanı Küçük: 'Tüketicilerin gözlemi, indirimlerin sözde kaldığı şeklinde. Çok az sayıda, birkaç üründe indirim yapan mağaza sahipleri, diğer ürünlerde ise hayali indirimler yapmıştır' 'İndirim oranları yüzde 5, yüzde 10'da kalmıştır, hatta bu rakamın bile bulunmadığı ürünler söz konusu' TÜKODER Genel Başkanı Koçal: 'Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, tüketici dernekleri ve meslek odaları iş birliği ile indirim kampanyalarının denetiminin yapılmasını sağlamalı'

UĞUR ASLANHAN - ABD'de "Black Friday" olarak adlandırılan ve alışveriş çılgınlığının yaşandığı etkinlikte ürünlerdeki indirimler yüzde 90'ı bulurken, Türkiye'de firmaların vadettiği indirim oranları sözde kaldı

ABD'de "Black Friday" (Kara Cuma) ismi verilen ve tüm ülkeye yayılan indirim kampanyaları kapsamında, yüzde 90'a yaklaşan indirimlerle satış rekorları kırılmış, online satışlar 5 milyar doları aşmıştı.

Ortalama indirim tutarının yüzde 50 olduğu "Black Friday" kapsamında ABD'de ürünler adeta kapış kapış giderken, Türkiye'de ise istenilen indirim oranları gerçekleşmedi.

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 24-26 Kasım'da uygulanan "Black Friday" indirimlerinin hala devam ettiğini kaydederek, firmaların istediği satış rakamını yakalayamadığı için bu indirim süresini uzattığını savundu.

Küçük, "Ülkemizde geçtiğimiz cuma, cumartesi ve pazar günler alışverişlerde hareketlilik gözlemlenmiştir. İndirimi fırsata çevirmek isteyen tüketicilerimiz, AVM'lere, mağazalara akın etmiştir ancak bu tüketiciler istediklerini bulamamışlardır." dedi.

Çok sayıda tüketici ile görüştüklerini, bazı vatandaşların da kendilerine mail veya SMS yoluyla ya da telefon açarak ulaştığını dile getiren Küçük, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tüketicilerin gözlemi, indirimlerin sözde kaldığı şeklinde. Tamamen hayali indirimler yapılmıştır. Çok az sayıda, birkaç üründe indirim yapan mağaza sahipleri, diğer ürünlerde ise hayali indirimler yapmıştır. Hatta etiketlere yüksek rakamlar yazarak sonra bunun üzerinden yüzde 50 indirim yapıldığı iddia edilmiştir. Fakat daha önceki fiyatlara bakılınca indirim yapılmadığı net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

İndirim oranları yüzde 5, yüzde 10'da kalmıştır. Ciddi indirim yapılan birkaç ürünün ise kısa sürede tükendiği, yerine yenisinin konulmadığı görülmüş, gelen müşterilere ürünün tükendiği söylenmiştir. Buradaki asıl amaç tüketicileri alışverişe yönlendirmektir. Kısaca tüm ürünleri kapsayan, gerçek bir indirim olmamıştır."

- "İndirimlere olan güven kaybedildi"

Küçük, Türkiye'de indirimlerin yapılma dönem ve yönteminin yönetmelikle belirlendiğini kaydederek, eskiden, belirli dönemlerde gerçekleşen gerçek indirimlerin tüketicilerin ilgisini ve güvenini kazandığını söyledi.

Şu anda mağazaların sıklıkla indirim yapması, ürünlerin fiyatının yüksek tutulup sezon açılışını takiben kısa sürede hemen indirime geçilmesi gibi nedenlerle indirimlere olan güvenin kaybedildiğini dile getiren Küçük, "Mesela bir ürüne 1000 liralık etiket konuluyor, aradan vakit geçince ve sezon sonuna doğru 200 liraya kadar ürünün düştüğünü görüyoruz. Tüketici de, 'Madem bu fiyata satabiliyorsun neden o kadar yüksek rakam koyuyorsun' diyor haklı olarak." ifadelerini kullandı.

Küçük, bu gibi nedenlerle indirim kampanyalarının mutlaka denetlenmesi gerektiğine dikkati çekerek, bu konuda, belediyelere, il ticaret müdürlüklerine, ticaret odalarına ve AVM yönetimlerine görev düştüğünü vurguladı.

- "Alışveriş çılgınlığı kabusa dönüşmesin"

Küçük, alışveriş çılgınlığında internet üzerinden alışveriş yapan tüketicilerin, kredi kartlarının kopyalanması, banka hesaplarının ele geçirilme tehlikesinin her zaman olduğunu kaydederek, şu uyarılarda bulundu:

"Bu nedenle, büyük markaları taklit eden uygulamalara, abartılı indirimlere, gönderilen e-postalara dikkat edilmelidir. Alışverişlerimizi, güvenilir, kurumsal sitelerden yapmalıyız. Şüpheli bir harcama görünmesi halinde, hemen bankamız ile irtibata geçmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, harcama yapmadan önce mutlaka ihtiyaçlarımızı iyi belirlemeliyiz. İhtiyacımız olan ürünleri, piyasa araştırması yaparak, fiyat mukayesesi yaparak satın almalıyız. Aksi halde, alışveriş çılgınlığı, sonradan alışveriş kabusuna dönüşebilir."

- "İndirim kampanyaları denetlenmeli"

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, Black Friday ismi altında "indirimli satış" vaadiyle müşterilerin mağazalara çekildiğini ancak genel manada bir indirim olmadığını, bu konuda görüştükleri kişilerin de aynı kanıyı taşıdığını söyledi.

İndirim kampanyalarının ticaret odaları tarafından denetlenebileceğini dile getiren Koçal, "Ancak onlar denetlemek istemiyor. Piyasada bu anlamda bir başıboşluk var. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, tüketici dernekleri ve meslek odaları iş birliği ile indirim kampanyalarının denetiminin yapılmasını sağlamalı." dedi.

Koçal, yapılan indirimlerin gerçek oranları yansıtmadığını kaydederek, "Kusura bakmayın ama halk arasındaki tabiri ile önce fiyat bindiriyorlar, sonra indiriyorlar. Mesela, 'tasfiye nedeniyle' indirimli satış yaptığını açıklayan bazı mağazalar nedense yıllardır kapanmıyor." diye konuştu.

Piyasada yeterli denetimin olmaması nedeniyle tüketicilerin etiket ve reklam oyunları ile aldatılmaya çalışıldığını savunan Koçal, "yüzde 90'a varan", "yüzde 50 artı 50" şeklindeki reklamlarla tüketicinin mağazaya çekildiğini ancak bu indirimlerin hiçbir zaman söz konusu olmadığını anlattı.

Koçal, "Vatandaşlar, etiketleri iyi okusun, indirimli satışlar ve etiket ile ilgili sorunları tüketici dernekleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, belediyeler ve ilgili odalara bildirsin." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA