Yurt Yangını Kurbanlarının Hala Mezar Taşı Yok
Adana’nın Aladağ ilçesinde geçen yıl çıkan yurt yangınında hayatını kaybeden ve defnedildikten sonra mezarlarının etrafı tellerle çevrilen 4 kız çocuğunun hala mezar taşı yapılmadı. Çevre düzenlemesi yapılmadığı için mezarlıkta güçlükle adım atan ailelerin, örülü alanın kapısı olmadığı için çocuklarına uzaktan dua etmesi dikkat çekti. Yangın kurbanlarından 13 yaşındaki Zeliha Avcı’nın annesi, yurt yöneticilerinin yurt yıkıldıktan sonra arsayı satıp yangında hayatını kaybedenlerin ailelerinin banka hesaplarına 30 bin lira gönderdiklerini ancak kendisinin bu parayı kabul etmediğini dile getirerek, ihmali olanların cezalandırılmaları için hukuki mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Yangının elektrik panosundan çıktığı, binanın bazı kısımlarının ahşap ve halı kaplı olduğu için çabuk yayıldığı, yangın merdiveninin kapısı kilitli olduğu için içeridekilerin kaçamadığı ve yangını söndürmek için ilk müdahaleyi yapan ekibin de yüksek katlara ulaşacak merdiven sisteminin bulunmadığı iddia edildi.
Soruşturma kapsamında, yurt müdürü Cumali Genç, yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur, dernek görevlileri Mustafa Öztaş, Mahir Kılıç, Ramazan Keleş ve Mahmut Deniz tutuklandı.
Mezarlıkta çevre düzenlemesi yok
Aradan bir yıl geçmesine rağmen Köprücek Mahallesi’ndeki mezarlıkta yatan çocuklara mezar taşı yapılmadığı görüldü.
Mahalle mezarlığında çevre düzenlemesi yapılmadığı için ziyarete gelen vatandaşların da yürümekte zorluk çektiği görüldü.
Yangında, henüz 13 yaşında olan kızı Zeliha’yı kaybeden Sultan Avcı, bazı dernek eğitmenlerinin kendilerine ’mezar taşlarını biz yaptıracağız’ dediklerini ancak bugüne kadar kimsenin ilgilenmediğini kaydederek, yanan yurt binasının da yıkıldıktan sonra dernek yöneticileri tarafından satıldığını, yangında hayatını kaybedenlerin ailelerinin banka hesaplarına 30 bin lira yatırıldığını ancak bu parayı kabul etmediğini söyledi.
"Ya hak edeceğiz ya biz de öleceğiz"
Yangından sonra şikayetçi olmamaları konusunda kendilerine baskı yapıldığını ileri süren Avcı, “Yüreğim yanıyor. Çocuğuma orada bulaşık yıkattırıyorlardı, yemek yaptırıyorlardı. İhmal yüzünden can verdi. İhmali olanların cezalandırılması için sonuna kadar davamızla uğraşacağız. Ya hak edeceğiz ya da çocuklarımızın uğruna biz de öleceğiz. Biz o yurdu istemedik. Muhtar götürdü bizi o yurda. Tek odalı evimde 3 kardeşiyle büyüttüm ben Zeliha’yı” şeklinde konuştu.