'Bir Sosyal Gerçeklik Olarak Romanlar' Konferansı
Başbakan Başdanışmanı Dr. Subaşı: 'Siyaset kurumu Roman açılımıyla birlikte 2009'daki adımından sonra yaptığı ilk önemli çalışma 2016’da Romanlarla ilgili bir strateji belgesini ortaya koymak oldu'
Başbakan Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı, "Eğitim, istihdam, sağlık gibi konularda Romanların doğrudan maruz kaldığı sembolik şiddeti, kültürel şiddeti, dışlamayı ortadan kaldırmak için bir hükümet planı yapıldı ve uygulamaya konuldu." dedi.
Trakya Üniversitesi’nde (TÜ) "Bir Sosyal Gerçeklik Olarak Romanlar" konferansı düzenlendi.
TÜ Roman Dili ve Kültür Araştırmaları Enstitüsü tarafından TÜ Devlet Konservatuvarı Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Başbakan Başdanışmanı Subaşı, Romanların sorunlarının çözümü için kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Dr. Subaşı, Romanların sorunlarının çözümü için kurulan STK’ların çok yararlı ve Romanların yaşadığı sıkıntıların çözümü için önemli adımlar olduğunu belirtti.
Toplumda Romanlara karşı bir ön yargı bulunduğunu ifade eden Subaşı, "Sahip olduğumuz ön yargıların, sahip olduğumuz dışlama potansiyelinin altında sahici ve gerçek bilgilere sahip olmamanın getirdiği bir ön yargı cenderesiyle karşı karşıyayız. Bugün kim ne derse desin, Romanlar hakkında ayrı ayrı kategoride bir dışlama, dışarıda bırakma, gözden ırak tutma, sofraya dahil etmeme gibi aslında bizim kültürümüzde hoş karşılanmayan bir şey var. Bu mesafenin düzelmesi için biraz müzakereye ve muhabbete ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Romanlar, Türkiye'nin eşit bir üyesidir. Kimsenin Romanları ayrıştırma ve dışlamaya hakkı yoktur." şeklinde konuştu.
Subaşı, Romanların en önemli sorunlarının başında eğitimin geldiğini söyledi.
Romanların sorunlarının kalıcı çözümü için hükümetin önemli adımlar attığını vurgulayan Subaşı, şöyle devam etti:
"Bu konuda 2016 yılında hükümet ciddi bir strateji belgesi ortaya koydu. Aslında siyaset kurumunda Roman açılımıyla birlikte 2009’daki adımından sonra yaptığı ilk önemli çalışma 2016’da Romanlarla ilgili bir strateji belgesini ortaya koymak oldu. Eğitim, istihdam, sağlık gibi konularda Romanların doğrudan maruz kaldığı sembolik şiddeti, kültürle şiddeti, dışlamayı ortadan kaldırmak için bir hükümet planı yapıldı ve uygulamaya konuldu. Bu işin paydaşları arasında Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var. Koordinasyonu Aile Bakanlığı’nda. Aile Bakanlığı Romanların sorunlarının çözümü noktasında paydaşlarıyla birlikte sahadan gelen verilerle birlikte bir girişimde bulunmaya başladı."
Romanların kendilerine özgü bir tarihsel gerçekliği bulunduğunu da belirten Subaşı, "Romanların sahip oldukları gerçeklikler içinde sahip oldukları tavırlar, dünyaya bakış halleri, kimliklerine ilişkin arayışlar var. Bütün bunlara baktığımızda Roman kardeşlerimiz ne derler bilmem ama dahil olmaktan çok kenarda durmayı, içine karışmaktan çok kendine özgün tabiatında durmayı, ama o özgün tabiatıyla da hain olmayı seçmemeyi, düşmanlığı veya dışarıda kalıp başka refleksleri seçmemeyi ama kendi özgün kimliğini korumak içinde muazzam refleksler geliştirdiğini söylemek lazım." diye konuştu.
Kaynak: AA
Trakya Üniversitesi’nde (TÜ) "Bir Sosyal Gerçeklik Olarak Romanlar" konferansı düzenlendi.
TÜ Roman Dili ve Kültür Araştırmaları Enstitüsü tarafından TÜ Devlet Konservatuvarı Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Başbakan Başdanışmanı Subaşı, Romanların sorunlarının çözümü için kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Dr. Subaşı, Romanların sorunlarının çözümü için kurulan STK’ların çok yararlı ve Romanların yaşadığı sıkıntıların çözümü için önemli adımlar olduğunu belirtti.
Toplumda Romanlara karşı bir ön yargı bulunduğunu ifade eden Subaşı, "Sahip olduğumuz ön yargıların, sahip olduğumuz dışlama potansiyelinin altında sahici ve gerçek bilgilere sahip olmamanın getirdiği bir ön yargı cenderesiyle karşı karşıyayız. Bugün kim ne derse desin, Romanlar hakkında ayrı ayrı kategoride bir dışlama, dışarıda bırakma, gözden ırak tutma, sofraya dahil etmeme gibi aslında bizim kültürümüzde hoş karşılanmayan bir şey var. Bu mesafenin düzelmesi için biraz müzakereye ve muhabbete ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Romanlar, Türkiye'nin eşit bir üyesidir. Kimsenin Romanları ayrıştırma ve dışlamaya hakkı yoktur." şeklinde konuştu.
Subaşı, Romanların en önemli sorunlarının başında eğitimin geldiğini söyledi.
Romanların sorunlarının kalıcı çözümü için hükümetin önemli adımlar attığını vurgulayan Subaşı, şöyle devam etti:
"Bu konuda 2016 yılında hükümet ciddi bir strateji belgesi ortaya koydu. Aslında siyaset kurumunda Roman açılımıyla birlikte 2009’daki adımından sonra yaptığı ilk önemli çalışma 2016’da Romanlarla ilgili bir strateji belgesini ortaya koymak oldu. Eğitim, istihdam, sağlık gibi konularda Romanların doğrudan maruz kaldığı sembolik şiddeti, kültürle şiddeti, dışlamayı ortadan kaldırmak için bir hükümet planı yapıldı ve uygulamaya konuldu. Bu işin paydaşları arasında Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var. Koordinasyonu Aile Bakanlığı’nda. Aile Bakanlığı Romanların sorunlarının çözümü noktasında paydaşlarıyla birlikte sahadan gelen verilerle birlikte bir girişimde bulunmaya başladı."
Romanların kendilerine özgü bir tarihsel gerçekliği bulunduğunu da belirten Subaşı, "Romanların sahip oldukları gerçeklikler içinde sahip oldukları tavırlar, dünyaya bakış halleri, kimliklerine ilişkin arayışlar var. Bütün bunlara baktığımızda Roman kardeşlerimiz ne derler bilmem ama dahil olmaktan çok kenarda durmayı, içine karışmaktan çok kendine özgün tabiatında durmayı, ama o özgün tabiatıyla da hain olmayı seçmemeyi, düşmanlığı veya dışarıda kalıp başka refleksleri seçmemeyi ama kendi özgün kimliğini korumak içinde muazzam refleksler geliştirdiğini söylemek lazım." diye konuştu.