Ankara'nın Enleri Ödül Töreni

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,"Önümüzdeki ay istihdamda en başarılı illeri, girişimcilerimizi de birlikte ödüllendireceğiz" dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen 2017 Ankara’nın Enleri Ödül Töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ATO Congresium’da gerçekleştirildi.

Törende yaptığı konuşmada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iş dünyasının içinden yetişmiş birisi olduğunu belirterek, “Bu nedenle derdimizi, sıkıntımızı kendisiyle kolayca paylaşabiliyoruz. Bizlerin hissiyatına tercüman oluyor, anında çözüm üretiyor. Kendisi aynı zamanda yeşil sahalardan geldiğinden şunun rahatça söyleyebilirim diye düşünüyorum. Topu orta sahada çevirmiyor, yan pas, geri pas zaman kaybetmiyor direkt kaleyi yani sonuç almayı düşünüyor” diye konuştu.



“Önümüzdeki ay istihdamda en başarılı illeri, girişimcilerimizi de birlikte ödüllendireceğiz”

Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İşte bu sayede sadece 2017 yılında üç tane önemli adımı birlikte atmamızı sağladı. İstihdamda özel sektörü teşvik edecek ödüllendirecek yeni şeylere ihtiyaç var dedik. Şubat ayında TOBB Ekonomik Şurasında hemen talimatını verdi. İstihdam seferberliğini başlattı. Tarihi destekleri özel sektörümüze sağladı. Bu sayede bizlerde istihdamı hızla arttırdık. Allah nasip ederse önümüzdeki ay istihdamda en başarılı illeri, girişimcilerimizi de birlikte ödüllendireceğiz. Finansman noktasında bankaları hareketlendirmemiz lazım dedik. Cumhurbaşkanımız burada da önümüzü açtı. Hükümetimizle birlikte hayata geçirdiğimiz projeler KOBİ’lere can suyu oldu. 81 ildeki oda ve borsalar ile TOBB tüm kaynaklarını bir araya getirdi bankalarla kredi faizi olarak yıllık yüzde 9.9’da anlaştık. Böylece bugüne kadar ticari kredilerde uygulanmış en düşük faizi hayata geçirmiş olduk. Hükümetimiz KOSGEB aracılığıyla 3 yıl vadeli ve faizsiz 50 bin lira işletme kredisi imkanı sağladı. Kurucu ortağı olduğmuz Kredi Garanti Fonunun kredi kefalet hacmi de hükümetimizin desteğiyle arttırıldı. Bu 3 projemizde Türkiye çapında tam 653 bin firma ki büyük çoğunluğu KOBİ idi banka kredisi kullanabildi. Yani demek ki Türkiye’de faaliyette bulunan her iki işletmemizden biri özellikle faizsiz ve düşük faizli krediye ulaşabildi. Özellikle finansmanda buna benzer adımları da bankalarımızdan görmek istiyoruz. Burada Cumhurbaşkanımız bizi yalnız bırakmadı yüksek faize karşı onun liderliğinde sesimizi duyurduk. Tarihi bir adımın atılmasını sağladı.”

“Türkiye’nin otomobili projesi aynı zamanda ülkemiz sanayisinin teknoloji dönüşümünü de sağlayacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TOBB’un 73. Genel Kurulunda ‘Türkiye’nin otomobilini yapacak babayiğit TOBB içinden çıksın’ diye çağrıda bulunduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Bizde siz bizim yanımızda olun, biz bunu yaparız dedik. Yoğun bir mesai yaptık. 5 babayiğit ortaya çıktı. İnşallah 2019’da ilk prototip ortaya çıkacak. 2021’de de ticari satışlar başlayacak. Bunu sadece bir araba yapma projesi olarak da görmüyoruz. Türkiye’nin otomobili projesi aynı zamanda ülkemiz sanayisinin teknoloji dönüşümünü de sağlayacak. Türkiye ekonomisi ve Türk özel sektörünün dünyada bir marka haline gelmesine de büyük katkı sağlayacak. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini de hep beraber görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“Dünya ölçeğinde adı konmamış bir savaş var”

Baran konuşmasının başında, küresel ekonominin ve Türkiye’nin pek çok badire atlattığı bir dönemde, ödedikleri vergiyle, kazandırdıkları dövizle ve sağladıkları istihdamla hem Ankara’nın hem de Türkiye’nin ekonomisine katkıda bulunan iş adamlarına teşekkür ederek, “Sizler ekonominin neferlerisiniz. Hepinizle gurur duyuyoruz” dedi.

“Dünyanın en zor coğrafyasında yaşıyoruz” diyen Baran, “Kendilerini medeniyetin temsilcisi sayanlar, etnik ve mezhebi kimlikler üzerinden insanlar arasına nifak sokuyor. Türkiye kökü dışarda dalları içerde teröre, oluşturulmaya çalışılan krizlere rağmen, bu coğrafyanın ortasında, köklü geçmişiyle, ekonomik ve sosyal gelişmişliğiyle, siyasal yapısı ile bir istikrar adası olarak varlığını muhafaza ediyor. Dünya ölçeğinde adı konmamış bir savaş var. Para ile silahın, derin devletler ile küresel sermayenin savaşı. Suriye’den Myanmar’a, Mençistır’dan LasVegas’a ve en son Mısır’da El Ariş’te masum insanlar bu kirli savaşa kurban gidiyor. Terörün dini ve milliyetinin olmadığı, tüm dünyanın gözleri önüne en vahşi şekilde seriliyor. Bizler insanımızı bu mücadelenin ateşinden korumak için güçlü olmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Paramız da, sermayemiz de milli olacak, silahımız da ordumuz da milli olacak”

Baran, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“ Hem paramız hem silahımız olmalı. Hücrelerine kadar yerli ve milli olmalı. Güç de, sermaye de bu aziz millete ait olmalı. Ecdadımızdan miras kalan kadim medeniyet hazinemizden, İbn Haldun’dan, Yusuf Has Hacib’ten, Koçi Bey’den, Kınalızade’den biliyoruz ki devlete ordu gerek. Ordu güçlü bir maliye, güçlü bir ekonomi olmadan olmaz. Maliyeyi ve ekonomiyi güçlendiren ise refah seviyesi yüksek bir millettir. Milletimizin refahı yükseldikçe devletimizin hazinesi güçlenecek. Hazinemiz güçlendikçe ordumuz güçlenecek. Ordumuz güçlendikçe devletimiz yangın yerine dönen bugünkü dünyada gücü ile var olacak, milletini var edecek, muhafaza edecek. İşte biz bu yüzden paramız da, sermayemiz de milli olacak, silahımız da ordumuz da milli olacak diyoruz. İşte biz bu yüzden yerli otomobilin babayiğitlerini alkışlıyoruz, onları bir araya getiren Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. İşte biz bu yüzden ekonomik alanda ülkemizin gücüne güç katan iş dünyamızın temsilcilerine, ekonominin neferlerine ödül veriyoruz. Başbakanımız, bağlı olduğumuz Gümrük ve Ticaret Bakanımız başta olmak üzere bizlere her daim destek veren hükümetimize teşekkür ederiz. Bir teşekkür de her zaman bizim yanımızda olan, tecrübeleriyle bize destek veren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımıza Rifat Hisarcıklıoğlu’na da teşekkür etmek istiyorum.”

“Devletimizin, ordumuzun içine sızmış teröristler, 15 Temmuz’da milletimize ve devletimize kastedenler, parti ayrımı yapmadı”

Devletin, ordunun içine sızmış teröristlerin, 15 Temmuz’da millete ve devlete kastedenlerin, parti ayrımı yapmadığına dikkat çeken Baran, “FETÖ vatandaşa kurşun sıkarken, bomba atarken partisine bakmadı, siyasi görüşüne, memleketine, mezhebine, meşrebine, inancına bakmadı. Tüm siyasi görüşlerin, millet iradesinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisimiz ve Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bile bombalandı. Vatandaşımız da hangi siyasi görüşten olursa olsun yekvücut bu FETÖcü hainlerin karşısında dimdik durdu, millet olmanın ne demek olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Bu vesile ile aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, şehit ve gazilerimize minnettar olduğumuzu buradan bir kez daha yürekten ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.



"El ele, gönül gönüle çalışıyoruz"

Baran, konuşmasına şöyle devam etti:

“Farklı siyasi görüşten bütün arkadaşlarımızla şu bayrağın altında bu ülkenin istiklali ve istikbali için, daha güzel yarınları için, kayıtsız şartsız bağımsızlığı için elbirliği ile,gönül birliği ile durmadan dinlenmeden çalışmamız gerektiğini biliyoruz. El ele, gönül gönüle çalışıyoruz. Bu bizim evlatlarımıza karşı borcumuz, bu bizim atalarımıza karşı sorumluluğumuz. ATO olarak da bu anlayış ve şuurla görev yapıyoruz. Ne mutlu bize ki ülkesine ve ekonomisine sahip çıkan müteşebbis bir camiaya sahibiz. Bugün burada, en çok gelir ve kurumlar vergisi ödeyen, ihracat yapan, istihdam sağlayan, başarıları ile ülke sınırlarını aşan, en hızlı büyüyen ve yıllar boyu ayakta kalarak ekonomimizin çınarları haline gelen firmalarımıza ödüllerini vereceğiz.”

“Daha güçlü ekonomi, yerli üretimi artırmakla mümkün olacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından milli seferberlik ilan edildiğini hatırlatan Baran, “Bizler de iştirak ettik. Ekonomik cephede teyakkuz halindeyiz. Daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha çok kazanmak, daha çok vergi vermek, daha çok ihracat yapmak için çalışıyoruz. Biz biliyoruz ki ekonomimiz, markalarımızla zenginleşecek. Kendi cephemizde markalarımızı arttırmak için çalışıyoruz. Biliyoruz ki ekonomimiz yerel değerlerimizle kalkınacak, bunun için coğrafi işaretin önemine vurgu yapıyoruz. Daha güçlü ekonomi, yerli üretimi artırmakla mümkün olacak. Onun için yerli otomobil diyoruz. Daha çok ilerlemek için çağın icaplarını takip etmek gerektiğinin bilincindeyiz, bunun için dijital dönüşüme önem veriyoruz. ATO olarak bir belgeyi dijital olarak vermekten doğrudan uçuşlara kadar her ne yapıyorsak bu anlayışla yapıyoruz. Türkiye’nin istiklaline, istikbaline kastedenlere karşı en büyük gücümüz, en büyük sermayemiz birlik ve beraberliğimizdir. En büyük umudumuz, daha güçlü ve daha müreffeh bir Türkiye’dir. Bunun yegane yolu da bir ve beraber olarak, el ele vererek çalışmaktır. İş ve kültür dünyamızın piri, Ahilik geleneğimizin mimarı, Ahi Evran Hazretleri’nin şu sözleriyle konuşmamı tamamlamak istiyorum: Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. Ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir” açıklamasında bulundu.

“Batılı ülkeler başta ABD olmak üzere ittifakın ahlakı gereklerini yerine getirmek yerine terör örgütlerine destek veriyorlar”

ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür, toplantının çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren, kazanım sağlayan en fazla vergi ödeyen, ATO’ya üye olan şahıs, firma, kuruluş ve kurumlara başarılarını kamuoyuna duyurmak maksadıyla düzenlendiğini belirterek, “Onların başarısını önemsiyoruz. Bu başarıları sadece firmalarının ya da şahıslarının kar sağlamasından ibaret değil. Bu performanslarıyla aynı zamanda ülkemiz ekonomisine katkı yapıyorlar. İnsanımıza istihdam alanı sağlıyorlar. Ticari potansiyeli yükselterek refahın topluma yaygınlaşmasına hizmet ediyorlar” dedi.

Sağlıklı, güçlü, istikrarlı ekonominin Türkiye’nin beka ve güvenliğinin teminatı olduğunu vurgulayan Gürgür, “Türkiye bugün Cumhuriyet döneminin en ağır sorunlarıyla terör tehdidiyle dış tehlikelerle karşı karşıyadır. Ortadoğu’da kaosa yol açan jeopolitik bir deprem yaşanıyor. Bölgede hakimiyet kurmaya çalışan küresel ve bölgesel güçler bazı etnik ve mezhebi yerel gruplarla birlikte yaptıkları operasyonlarla bölgeyi harabeye çevirdiler. Türkiye bu dönemde 3 ayrı terör örgütüyle canhıraç şekilde mücadele ederken ittifak için ilişkimiz bulunan Batılı ülkeler başta ABD olmak üzere ittifakın ahlakı gereklerini yerine getirmek yerine terör örgütlerine destek veriyorlar. Türkiye’yi yalnız bırakıyorlar. Terör örgütlerinin ülkemiz için nasıl bir tehdit oluşturduğunu 15 Temmuz 2016’da yaşadık” diye konuştu.

Tehditler ve tehlikelerin devam ettiğini söyeleyen Gürgür, Ortadoğu’yu çıkarlarına göre şekillendirip, kaynaklarına el koymak isteyen küresel güçlerin Türkiye’yi bu projelerinin önünde engel olarak gördüklerini ve Türkiye’yi izole etmek, ekonomik ve askeri alanlarda sıkıştırmak suretiyle devre dışına çıkartamaya çalıştığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milli seferberlik çağrısının önemini ve güncelliğini bugün de koruduğunu ve yarında koruyacağını kaydeden Gürgür, “Hepimiz aynı gemideyiz. Milli seferberlik ruhunun gereğini yapabildiğimiz ölçüde temel problemlerimizi halletmemiz kolaylaşacaktır” dedi.

Ödül törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek, Recep Akdağ, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür, Ankara Valisi Ercan Topaca, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, TESK Başkanı Bendevi Palandöken ve çok sayıda davetli katıldı.

Kaynak: İHA