TTK'nın Özelleştirileceği İddiaları

Zonguldak'ta kömür işçileri, TTK'nın özelleştirileceği iddiaları nedeniyle eylem yaptı GMİS Genel Başkanı Demirci: 'Ruhsatların bölünmesi, sahaların küçültülmesi ve küçük şirketlerin önünün açılması bu madenlerin ve ocakların cenazelerimizin üzerine kapatılması demektir'.

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) çalışan maden işçileri, kurumun özelleştirilmek istendiği iddiaları nedeniyle protesto eylemi yaptı.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde maden işçileri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nda, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile ilgili yer alan maddeyi protesto için sendika önünde toplandı.

İki bini aşkın madencinin yanı sıra bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu üyelerinin katıldığı eylemde, "Madenler bizimdir, bizim kalacak", "İşçiyiz haklıyız, kazanacağız" ve "İşçi alınsın, üretim artsın" şeklinde sloganlar attı.

Bazı işçilerin madenci kıyafeti ve baretleriyle yer aldığı eyleme katılanlar, kent merkezindeki Madenci Anıtı önüne kadar yürüdü.

GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, burada yaptığı konuşmada, maden işçilerinin her şeye rağmen üretmeye, ülkeye hizmete devam ettiğini söyledi.

TTK'da işçi sayısının sürekli azaldığını, üretimin düştüğünü iddia eden Demirci, "Tarihimizin en az sayıda işçisiyle çalışıyoruz. Yeni işçi alınmıyor ve TTK göz göre göre zarara sürükleniyor." diye konuştu.

- "Biz üretmek, insanca çalışıp insanca yaşamak istiyoruz"

Demirci, kurum yönetimi ile işçiler ve sendikanın karşı karşıya getirildiğini öne sürerek, "Birincisi bizim kavga etmemiz isteniyor. İkincisi sahalar küçük parçalara bölünüyor. Yani daha küçük şirketlerin alıcı olması isteniyor. Çünkü bizim yıllardır söylediğimiz gibi bu sahaları müessese veya işletme bazında işletebilecek, yeraltı tecrübesi olan ve kurumsal yapısı güçlü maden şirketleri yok.Şimdi, özelleştirme için sıradan şirketlerin önü açılıyor.Üçüncüsü, ruhsatlar verildiği için sahalarda TTK'nın hiçbir sorumluluğu kalmıyor.Yani TTK, sahaları ve şirketleri denetleyemeyecek. Devletin başka birimleri, yani bu sahaları hiç tanımayan kurumlar bu şirketleri denetleyecek." ifadelerini kullandı.

"Biz üretmek, insanca çalışıp insanca yaşamak istiyoruz." diyen Demirci, şöyle devam etti:

"Maden Kanunu'nda daha önce yapılan değişikliklerle en düşük ücreti iki asgari ücrete çıkartan, hafta tatilimizi iki gün yapan ve son sözleşmemizde bize katkı veren hükümetimize bir kez daha teşekkür ediyoruz. Ama bakınız, bunların hiçbir anlamı kalmıyor.58. madde bize ölümü dayatıyor. Kurumsal yapısı güçsüz, zayıf şirketler yerin yüzlerce metre altında gazlı ocaklarda çalışamaz. Ruhsatı ve sahaları bölmeyiniz. Biz bunun yanlış olduğunu bedel ödeyerek öğrendik." şeklinde konuştu.

Demirci, yeraltı maden işletmeciliğinin devlet eliyle yapılmasını istediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ruhsatların bölünmesi, sahaların küçültülmesi ve küçük şirketlerin önünün açılması bu madenlerin ve ocakların cenazelerimizin üzerine kapatılması demektir. İnanıyoruz ki birlikte mücadelemizle bu gerçekleri tüm kamuoyuna ve dünyaya anlatacağız.TTK'yı ayağa kaldıracak, ülkemize ve milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Doğruları beraber anlatıp beraber başaracağız."
Kaynak: AA