Keçiören Çevre Çiçekleri Sıfır Atığa Koşuyor Projesi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki: 'Çok üretiyoruz, çok tüketiyoruz, çok tüketince de dışarıya çok atık veriyoruz. Attığımız o atıklar başımıza bela olarak dönüyor. O atıkları dışarıya en uygun şekilde verebilmek, evlerimizde en azından atıklarımızı ayrıştırabilmek hepimizin birinci işi olmalı' 'Trafikte en ufacık bir şey olduğunda kornaya basıyoruz. Düğün yapıyoruz, çevremize hayatı zehir ediyoruz. Aklınıza gelebilecek her alanda gürültü kirliği hayatı zehir eden işlerin başında geliyor'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Çok üretiyoruz, çok tüketiyoruz, çok tüketince de dışarıya çok atık veriyoruz. Attığımız o atıklar başımıza bela olarak dönüyor. O atıkları dışarıya en uygun şekilde verebilmek, evlerimizde en azından atıklarımızı ayrıştırabilmek hepimizin birinci işi olmalı." dedi.

Özhaseki, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Ortaokulu'nda düzenlenen "Keçiören Çevre Çiçekleri Sıfır Atığa Koşuyor Projesi"nin açılışını gerçekleştirdi.

Düzenlenen törende konuşan Özhaseki, çevre denilince akla doğanın geldiğine işaret ederek, herkesin ilk görevinin "doğayı ve yaşadığı ortamı kirletmemek" olduğunu hatırlattı.

Yaşanan ortam, kirletildiğinde bir daha yaşam imkanı bulunamayacağına işaret eden Özhaseki, şunları söyledi:

"Sizler şimdiden çevreye duyarlı, etrafını kirletmeyen gençler olarak büyüdükçe bizim geleceğe ümidimiz artıyor. Çok üretiyoruz, çok tüketiyoruz, çok tüketince de dışarıya çok atık veriyoruz. Attığımız o atıklar başımıza bela olarak dönüyor. O atıkları dışarıya en uygun şekilde verebilmek, evlerimizde en azından atıklarımızı ayrıştırabilmek hepimizin birinci işi olmalı. Elinize ne geçerse dışarıya atarak kirletmemelisiniz."

Öğrencilere, evlerinde de ailelerini atıkları ayrı ayrı poşetlemeleri konusunda uyarmalarını isteyen Özhaseki, "Dışarıda bir cam parçası doğada tam 4 bin yılda eriyor. Su içip herkesin dikkat etmeyip dışarıya attığı pet şişeler de tam bin yılda eriyor. Eğer biz tabiatı bu şekilde mahvedersek yarın bir gün yaşayacak ortam bulamayız. Çocuklarımız tertemiz bir doğa bulamazlar. O zaman yaşam imkanı olmayan bir yerde dünya herkese zehir olur." diye konuştu.

Keçiören Belediyesince çocukların çevre ve çevre sorunlarıyla ilgili bilgi, birikim ve duyarlılıklarının artırılması amacıyla hayata geçirilen, "Çevre Çiçekleri Hareketi" kapsamındaki proje kapsamında Özhaseki, öğrencilerin topladığı atıkları, Keçiören Belediyesince hazırlanan atık toplama noktasına attı.

- Çocuklara çevre dersi verdi

Bakan Mehmet Özhaseki, daha sonra okulun yakınında bulunan Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi'nde çocuklara çevre dersi verdi. Derste, çevrenin kirletilmesi halinde neler yaşanacağına ilişkin fotoğraflardan oluşan bir sunum yapan Özhaseki, ilk olarak, "Çevre nedir?" sorusunu yöneltti. Çevrenin Cenabı Allah tarafından bir lütuf olarak verildiğini ve her şeyin bir denge üzerinde yaratıldığını belirten Özhaseki, bu nedenle o dengeyi koruyup, çevreye saygılı olmak, bir emanet olarak görmek ve kirletmemek gerektiğini vurguladı.

Özhaseki, şehirleşmeyle kirliliğin arttığına işaret ederek, atıkların bilinçsiz olarak çöpe atılmasıyla hava, toprak ve suyun kirletildiğini ve dünyanın adeta çölleştiğini anlattı. Çevre kirliliğini, "hava, su, toprak ve gürültü kirliliği" olarak 4 başlıkta incelediklerini bildiren Özhaseki, "Bu 4 ana temayı korursak, hayatı koruruz. Bunları koruyamazsak işimiz zor." dedi.

Hava kirletildiğinde sera gazı salınımının artacağını, bunun da buzulların erimesine neden olacağını aktaran Özhaseki, ağaçlandırma yapılmayıp, bitki örtüsü yok edildiğinde ortaya çıkan erozyonla da toprakların denizlere karıştığını belirtti.

"Türkiye'de her sene 500 milyon ton olarak, topraklarımızı denize gönderiyoruz" diyen Özhaseki, gürültü kirliliğinin de son yıllarda arttığına dikkati çekti.

Özhaseki, şöyle devam etti:

"Herkes bir gürültü çıkarıyor. Gürültü çıkarmak da birçok insanın hoşuna gidiyor. Arabalara bindiğimizde ayrılırken kornalara basıyoruz. El sallasak veya 'Allah'a ısmarladık' demek yetmiyor, kornaya basıyoruz. Trafikte en ufacık bir şey olduğunda kornaya basıyoruz. Düğün yapıyoruz, çevremize hayatı zehir ediyoruz. Aklınıza gelebilecek her alanda gürültü kirliği hayatı zehir eden işlerin başında geliyor."

Büyük bir kayın ağacının 72 insan için gerekli olan oksijeni verdiği bilgisini veren Özhaseki cam, plastik, ciklet ve sigara izmaritleri gibi atıkların doğada yok olma sürelerine ilişkin detayları paylaştı.

Dünyada bulunan suyun yüzde 97,5'inin tuzlu, yüzde 2,5'inin tatlı su olduğuna işaret eden Bakan Özhaseki, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını, suyu israf etmeden kullanılması gerektiğini vurguladı.

Bakanlıkta başlattıkları Sıfır Atık Projesi'ne ilişkin de bilgi veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, "Bizim bakanlığımızda 3 bin kişinin çalıştığı yerde günde 700-750 kilo dışarıya atık çıkarken, şu anda hiç atık çıkmıyor, sıfır atık. Siz bunu evlerde yapabilirsiniz." diye konuştu.

Konuşmasındaki detaylardan öğrencilere sorular yönelten Özhaseki, yanıtları doğru veren çocuklara hediye takdim etti.

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da Keçiören Çevre Çiçekleri Projesini, ilçe eğitim müdürlerinin katkılarıyla 9 yıldır sürdürdüklerini belirterek, her sokakta hatta her evde çevre müfettişleri olduğunu ve bununla gurur duyduklarını bildirdi.

Özhaseki program sonunda, çevre müfettişi seçilen iki öğrenciye de rozet taktı.
Kaynak: AA