SMDK Başkanı Seyf Açıklaması

'Riyad'daki toplantıda, daha önce müzakerelere katılan heyetin çalışmaları değerlendirilecek. Ayrıca müzakere mekanizması gözden geçirilecek. Ancak Esed'in yönetimi bırakması konusunda herhangi bir değişiklik yapılmayacak' 'Suriyelilerin iradesi ve uluslararası destek, ortak tutumda anlaşma fırsatlarını güçlendirecek. Küçük bir grubun, çoğunluğa üstün gelmesi ve Suriyelilerin özgürlük hayallerini yok etmesi gibi bir durum olmayacak' 'Ruslar, siyasi çözüme destek vermek isterse, rejime Cenevre görüşmelerine katılma konusunda baskı yapabilir' 'Siyasi çözümün bazı şartları var. Rusya ve ABD, siyasi çözümde anlaştığında bunu tam olarak benimsemeliler'

MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Riyad Seyf, muhalifler nezdinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed için geçerli tek akıbetin "yönetimi bırakmak" olduğunu, Riyad'da düzenlenecek Suriye muhalefeti toplantısının, Cenevre'de yapılacak müzakerelerde muhaliflerin elini güçlendireceğini belirtti.

SMDK Başkanı Seyf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 22-24 Kasım tarihlerinde Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılacak toplantının 28 Kasım'da Cenevre'de düzenlenecek müzakerelerde muhaliflerin elini güçlendireceğini ifade etti.

Seyf, "Riyad'daki toplantıda, daha önce müzakerelere katılan heyetin çalışmaları değerlendirilecek. Ayrıca müzakere mekanizması gözden geçirilecek. Ancak Esed'in yönetimi bırakması konusunda herhangi bir değişiklik yapılmayacak. Riyad konferansına katılanların çoğu, bu konuda SMDK'nın tutumunu destekliyor." dedi.

Esed'in akıbetinin muhalifler nezdinde "yönetimi bırakmak" olduğunu belirten Seyf, Riyad konferansında muhaliflerin vizyonunun net bir şekilde ortaya koyulacağını kaydetti.

SMDK'nın konferansa olumlu baktığını dile getiren Seyf, "Konferansa davet edilen muhalif çalışmalarıyla bilinen bazı isimler var. SMDK, Suriye devriminin değişmez tutumlarından yola çıkarak tek bir siyasi vizyon belirlenmesi yolunda bu isimlerle iş birliği yapabilir. Amacımız despot yönetimi tamamen sona erdirmek, adil ve hukuki bir devlet kurmak. Bu noktada bize katılmak isteyenlere iş birliği için elimizi uzatırız." diye konuştu.

- Ortak müzakere heyeti oluşturulması

Seyf, "Suriyelilerin iradesi ve uluslararası destek, ortak tutumda anlaşma fırsatlarını güçlendirecek. Küçük bir grubun, çoğunluğa üstün gelmesi ve Suriyelilerin özgürlük hayallerini yok etmesi gibi bir durum olmayacak." ifadelerini kullandı.

Müzakerelere dair Seyf, "4 yıldır BM ile müzakereler yapılıyor. Esed rejimi ise şuana kadar siyasi çözüme dair bir işaret göstermedi. Durumun bu şekilde devam etmesi halinde hiçbir konferans ya da görüşmenin faydası olmayacak. Biz konferansa muhalifler arasında tek bir ortak tutum belirlemek için katılıyoruz." dedi.

Ortak müzakere heyeti oluşturulması hakkında Seyf, şunları kaydetti:

"Bunu yapabiliriz. Riyad'da çözüm arayan, siyasi çözümün başarıya ulaşmasını ve yönetimin devredilmesini isteyen ulusal bir atmosfer olacak. Halkına ve kendine sadık olan bir Suriyelinin bu konudaki çalışmalara karşı çıkacağını zannetmiyorum. Ancak işin içinde ülkelerin çıkarları olursa ve kutuplaşma meydana gelirse o zaman Suriye halkının genelinin yararı gözetilecek. Geçiş döneminde Esed'in bulunması ya da bulunmaması meselesi ile Esed sonrası dönem, ortak bir heyet oluşturulmasında belirleyici olacak."

- Rusya'nın Soçi çağrısı

Rusya'nın, Soçi'de Suriyeliler arasında ulusal diyalog kongresi çağrısına ilişkin Seyf, "Soçi kongresi SMDK tarafından reddedildi. Çünkü düzenlenmesinin bir gerekçesi yok. Ruslar, siyasi çözüme destek vermek isterse, rejime Cenevre görüşmelerine katılma konusunda baskı yapabilir." dedi.

Öte yandan bazı ülkeler ve kesimler tarafından muhaliflere yapılan "akılcı ve gerçekçi" olmaları yönündeki çağrıları değerlendiren Seyf, şunları ifade etti:

"Son zamanlarda bu iki kelimeyi duyuyoruz. Öncelikle akıl ve mantığa göre halkına karşı suç işleyen, vatandaşlarını yerlerinden eden, kimyasal silah kullanan, her türlü eylemi işleyen suçlunun 'yeter artık denilerek, adalete sevk edilmesi' gerekir. Akilli bir insan, 'onun tüm bunlara rağmen devlet başkanı olmaya hakkı var' diyebilir mi? Bazı ülkeler bu halkı hezimete uğratmak için destek oluyor. Eğer suçlu cezadan kaçarsa bu insanları suç ve cinayet işleme konusunda cesaretlendirir. Bunun kabul edilebilir akılcı ve gerçekçi bir yanı yok."

Seyf, Suriye meselesinin Esed'in olması ya da olmaması düğümüne takılmasının garip karşıladığını belirterek, "Dünyanın artık Esed'in bittiği yönünde ahlaki, insani ve akıllı bir karar alması gerek. Esed bitti ve artık çekilmesi gerek. Suriye halkının sorunları Esed'in gitmesiyle çözülecek. Uluslararası toplum, Esed'i göndermekten aciz mi? Esed'in kendi gücü zayıf. İran ve Rusya'nın himayesinde yaşıyor. Öte yandan ABD, Avrupa Birliği gibi büyük güçler Suriye halkının dostlarının yanında. Bunların Esed'i göndermeye gücü yok mu?" dedi.

- Rusya ve ABD'nin ortak Suriye açıklaması

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye krizi için askeri bir çözümün mümkün bulunmadığı yönündeki ortak açıklamasına değinen Seyf, şu değerlendirmede bulundu:

"Siyasi çözümün bazı şartları var. Rusya ve ABD, siyasi çözümde anlaştığında bunu tam olarak benimsemeliler. Ancak o zaman başarı sağlanır. Söz konusu iki ülke açıklamada, net bir siyasi çözüm ortaya koymadı. Başta ABD ve Rusya olmak üzere uluslararası bir irade gerek. Ortada çıkar alışverişi var biz bunu Suriye halkının kabulleri doğrultusunda anlayabiliriz. İlk şart siyasi çözümde anlaşma sağlamakla beraber ikinci şart, Suriye halkının kırmızı çizgilerine dokunmamak."

Seyf, söz konusu açıklamanın Putin'in çözüm alternatifi olduğunu ancak Putin'in seçtiği çözümün Esed'in kalmasını, yönetime devam etmesini ve meşruiyet kazanmasını sağladığını aktardı.

- Gerginliği azaltma bölgeleri

Gerginliği azaltma bölgeleri hakkında Seyf, "Eğer garantör kendisi uçaklarla bu bölgeleri bombalama hakkı buluyorsa gerginliği azaltma bölgeleri siyasi çözüme hizmet etmez. Rus uçakları, Halep'in Etraib ilçesini bombaladı. Onlarca kişi hayatını kaybetti. Doğu Guta'daki hava saldırıları devam ediyor. Siyasi çözüm, Cenevre ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına bağlı kalmaktır." dedi.

Geçici hükümetinin muhaliflerin kontrolündeki bölgelerdeki duruma dair Seyf, "Finans sıkıntısı yaşanıyordu. Ancak son aylarda düzeldi. Türk kardeşlerimiz mümkün olan her türlü kolaylığı sağlıyor. Suriye-Türkiye sınırındaki Babu's Selame sınır kapısının kontrolünün teslimi gibi. İleride diğer kapılar da teslim edilecek. Kurtarılmış bölgelerde yapıcı bir işbirliği var." diye konuştu.

Seyf, Türkiye'nin geçici hükümete destek verdiğini dile getirerek, şahsi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türkiye'nin desteğine minnettar olduklarını kaydetti.
Kaynak: AA