'Dünyanın Kemanları' Festivali

Konserler ve söyleşi programlarıyla 3 gün süren festival, kapanış söyleşisi ve 'Orta Doğu'nun Kadim Geleneği' konseriyle son buldu.

Keman virtüözleri, müzisyenler ile keman yapım ustalarının katıldığı "Dünyanın Kemanları" festivali, söyleşi programı ve "Orta Doğu'nun Kadim Geleneği" isimli konserle sona erdi.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda (CRR), moderatörlüğünü keman virtüözü Cihat Aşkın'ın yaptığı kapanış söyleşisinde konuşan İranlı sanatçı Farhat Shidfar, İran müziğinin inceliklerini ve detaylarını anlattı.

Shidfar, İran müziği denildiği zaman, Doğu-Batı ayrımı yapılmaması gerektiğini dile getirerek, "Doğu-Batı olmadan insan vardı çünkü doğada, müzik vardı. Çok eskilerde sınırlar daha belirgin olmadığı zamanlarda, insan tüm sanatları nasıl geliştirdiyse, müziği de öyle geliştirdi." dedi.

İnsanların doğayı taklit ederek müziği keşfettiğini aktaran Shidfar, şöyle konuştu:

"İnsanlar, doğada olan ritimleri ve sesleri taklit edip yansıtarak ilerletti ve daha sonra ülkeler oluşup, sınırlar çizildiği zaman kimlik ve aidiyet dediğimiz konu işin içine girdi. Böylece müzik, farklı bir renge, kimliğe ve kategoriye bürünmeye başladı. Dikkat edersek müzikte insanların ava çıkarken yürümelerini, koşmalarını, zıplamalarını ve temposunu birebir hissediyoruz. Bu da Doğu'nun mu yoksa Batı'nın mı kategorisine giriyor, bilmiyorum. Sonuçta ortada tek gerçek olarak insan ve müzik var."

Shidfar, İran'da, okullarda müzik eğitiminin olmadığını belirterek, "İran'da 40 senedir müzik eğitimi yasaktır. Bizim okullarımızda müzik dersi diye bir şey yok. Müzik, eğer izin alabilmişse sadece dershanelerin verdiği eğitimlerle ve özel dersler sayesinde öğretilir." diye konuştu.

- "İran'da çok kadim bir medeniyet var"

Cihat Aşkın da her kültürün kendine göre bir renginin olduğunu dile getirerek, festivalin son gününde "Orta Doğu'nun Kadim Geleneği" başlığıyla İran ve Türk müziği arasında köprü kurulduğunu vurguladı.

Her toplumda kültürel farklılıklardan kaynaklanan yasaklamaların olabileceğine dikkati çeken Aşkın, şunları kaydetti:

"Her ülkenin sosyolojik tarihinde bazı yasaklamalar olagelmiştir, İran'da da olmuştur. İnanıyorum ki İran'dan, müzik alanında bundan sonra çok güzel haberler alacağız çünkü bu akşam konser verecek olan sanatçı kardeşlerimizin özel dershaneler yoluyla müzisyenlerin sayısını çoğaltması çok önemli bir gelişmedir. Kültür, her zaman yaşar, daima yaşadı. İran'da çok kadim bir medeniyet var ve kültürde, sinemada, edebiyatta, şiir ve müzik alanında en güzel ürünleri vermişler, verecekler ve bundan sonra da vermeye devam edecektir. Bu akşam bu kültürün en güzel örneklerini yaşayacağız."

İranlı Behrang Hasani ise festivale daveti nedeniyle Cihat Aşkın'a ve ekibine teşekkür ederek, "İran'daki keman hikayesini anlatmam gerekirse, en önemli tarzımız makamsal tarzdır ve İran'da 7 makam vardır." dedi.

Söyleşinin ardından "Orta Doğu'nun Kadim Geleneği" konseri gerçekleştirildi.

Orkestra şefliğini Cihat Aşkın'ın yaptığı konserde, geleneksel İran ve Azeri müziğinin önde gelen kadın seslerinden Parisa Arsalani ve geleneksel İran müziğin temsilcilerinden keman virtüözü Behrang Hasani, sanatseverlere müzik ziyafeti sundu.

Piyanoda Rustam Mahmudov, kamançada Uğur Önür, perküsyonda ise Farhood Khademi'nin yer aldığı konsere, "Aşkın Ensemble" eşlik etti.

Konserde, "Cutcu", "Ay Işığında", "Segah Mukhalej", "Ayrılık", "Gel Ey Seher", Shur", "Ateş Dansı", "Garaçi", "Hapsana", "Ovashari", "Almani attım Kharala" ve "Sarı Gelin" gibi türküler seslendirildi.
Kaynak: AA