Darbe Sanığından 'Trafik Sıkışınca Geldim' Savunması

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Harp Okulunda yaşanan eylemler nedeniyle 75'i tutuklu 239 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi Eski Dekan Yardımcısı Albay Nazar, annesini ziyaretinin ardından evine dönerken Milli Kütüphane civarında yoğun bir trafikle karşılaştığını, sıkışıklıktan kurtulmak için okulun Kirazlıdere tarafındaki 3 nolu nizamiyesinden girip, 4 nolu nizamiyeden çıkarak evine geçmeyi düşündüğünü ancak içerideki hareketliği görünce okulda kaldığını öne sürdü Nazar, darbe girişimi sırasında okula gelen dekanlık personelinin kendisine sorularak içeri alındığı iddiasını kabul etmedi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Kara Harp Okulunda (KHO) yaşanan eylemler nedeniyle 75'i tutuklu 239 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde eski Dekan Yardımcısı Albay Ramazan Nazar hakim karşısına çıktı.

Darbe girişiminin gerçekleştiği dönemde Kayıt Kabul Genel Kurulunda görevli olduğunu ve öğrenci alımları nedeniyle sık sık mesai yaptıklarını belirten Nazar, 15 Temmuz'da saat 20.00 sularında mesaiden çıkıp, İskitler'e tansiyon hastası annesini ziyarete gittiğini söyledi.

Ziyaretin ardından evine dönerken Milli Kütüphane civarında yoğun trafikle karşılaştığını anlatan Nazar, trafik sıkışıklığından kurtulabilmek için okulun Kirazlıdere tarafındaki 3 no'lu nizamiyesinden girip 4 no'lu nizamiyeden çıkarak evine geçmeyi düşündüğünü anlattı.

Nazar, 3 no'lu nizamiyede görevlilerce durdurulduğunu, kimlik göstermesine rağmen içeri alınmadığını, komutanları arayarak içeri girebildiğini belirterek, "İçerideki hareketliliği de görünce özel durum olduğunu değerlendirerek evime geçmek için girdiğim okuldan çıkmayıp dekanlığa geçtim." diye konuştu.

Bu sırada eski Kurmay Başkanı Albay İlhami Polat'ın kendisine dekan Kerim Acar ve dekanlık personelinin de okulda bulunduğunu söylediğini anlatan Nazar, doğrudan Acar'ın odasına geçtiğini ancak dekanı odasında bulamadığını öne sürdü.

- "Telefonumu oraya yazmış olabilirler"

Acar'ı Bozpark bölgesinde gördüğünü dile getiren Nazar, "Bize, 'Alarm durumu var. Herkes giyinsin, gelsin.' dedi. Emir üzerine odama geçtim. Saat 23.30'da tekrar Bozpark'a geldim. Saat 23.42'de kısa süre dekanlık önü ve kafeteryada bekledim. Buradan odama geçtim. Odam dekan odasının yanında. Burada televizyondan gelişmeleri takip ettim. O gece yaşananlardan haberi olmayan pek çok kişi bilgi almak için odama geldi. Çıkmak için izin isteyenler de odama uğradı. Saat 08.00'de herkesin eve gideceğinin söylenmesi üzerine dekandan izin alarak evime geçtim." diye konuştu.

Nazar, eski Kurmay Başkanı Polat'ın talimatıyla okula geldiği yönündeki iddiayı kabul etmeyerek, okula trafikten kurtulmak için girdiği savunmasını tekrarladı. Sanık, darbe faaliyeti kapsamında okula gelen dekanlık personelini kafeteryada topladığı ve sivil halka karşı dekanlık personeline silah alma talimatı verdiği iddiasını da reddetti.

Eski 2'nci Tabur Komutanı kurmay binbaşı Hasan Hüseyin Eçik'in WhatsApp mesajında telefon numarasını yazarak, "Mesaiye gelen kişilerin içeri alınıp alınmayacağını Ramazan Nazar'a sorun" dediği iddiasının sorulması üzerine Nazar, "Ben bu yönde bir faaliyette bulunmadım. Beni tanıyor olabilirler. Okuldaki en eski personelden biriyim. Çıkanlara müsaade ettim ama girişlere müdahil olmadım. Dekanın emrini sordum. 'Mağdur olanları gönderin.' dedi. Mazeretli olanları gönderdim. Girişlerle ilgili konu bana sorulmadı. Numaramı bulabilirler. Uzun süredir dekanlıkta çalışıyorum. Telefonumu oraya yazmış olabilirler." dedi.

- "Gelsen iyi olur"

Eski Albay Vedat Tecer de savunmasında, 11 Temmuz'da Kara Harp Okuluna tayin edildiğini, yeni görev yerini tanımaya çalışırken 15 Temmuz'da komando eğitimi gören Eğirdir'deki okula bağlı bir taburu komuta etmesinin istendiğini söyledi.

16 Temmuz Cumartesi günü Eğirdir'e gitmeyi planladığını anlatan Tecer, gece saat 23.00 sularında bir konu için Albay Rafettin Öztürk'ü telefonla aradığını belirterek, "Öztürk, yolda olduğunu, bir hareketlilikten dolayı okula gittiğini söyledi. Yardımcı olabilirim düşüncesiyle komutana okula gelebileceğimi söyledim. Onun 'Gelsen iyi olur.' demesi üzerine aynı yerde görev yapan eniştemle okula geçtim." diye konuştu.

Alay karargahına geçerken yolda kalabalık bir grup gördüğünü anlatan Tecer, Albay Öztürk'ün odasına geçip hareketliliğin nedenini sorduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kurmay Başkanının okula emir geldiğini, TSK'nın yönetime el koyduğunu söylediği bilgisi iletildi. Emri görmek için okul nöbetçi amirliğine geçtim. Fakat burada kimse yoktu. Tekrar Albay Öztürk'ün odasına geçtim. Televizyondan TSK içindeki küçük bir grubun kalkışması olduğunu duydum. Daha misafir olarak bulunduğum bu ortamda daha fazla bulunmak istemedim ama dışarıdaki çatışmalar nedeniyle okuldan çıkamadım. Sabaha kadar alay karargahından ayrılmadım. Kaos ortamında kimin ne yaptığını anlamakta zorlandım. Suç teşkil edecek kanunsuz hiçbir şey yapmadım. Ne kimseye emir verdim ne de kimseden emir aldım. Zaten resmen göreve başlamadım. Darbeci olduğu iddia edilen kişilerle emir komuta zinciri içine girmedim. Sabah saatlerinde eniştemle buluştuk, beraberce eve döndük."

Silah aldığı iddiasını yalanlayan Tecer, yurt dışı çıkışlarının ise Türkiye ile Yunanistan arasındaki geri kabul anlaşmasına askeri temsilci olarak katılmasından kaynaklandığını söyledi.

- "Tesadüfen karşılaştım"

Sanıklardan eski KHO dekanı Kerim Acar ile dekanlık binasında bulundukları, birlikte nizamiyelere geçip burada tedbir aldıkları öne sürülen sanık Zafer Alkurt da darbe girişiminin ardından 30 Ağustos 2016'da albay rütbesiyle emekli olduğunu, daha sonra gözaltına alınıp tutuklandığını, rütbesinin de geri alındığını anlattı.

Alkurt, 2010'dan itibaren Kara Harp Okulu komutanlığı Beden Eğitimi ve Spor Grup Başkanlığında görevlendirildiğini belirterek, "Ben muharip birlik komutanı değilim. Yaptığım tek şey spor tesislerinin işletilmesi için emrime verilen askerlerin emniyetini almak maksadıyla Kara Harp Okuluna gelmekti. Tek maksadım, hizmet erlerinin ve tesislerin emniyetini sağlamaktı." dedi.

Askeri hareketliliği öğrenince komutan refleksiyle hareket edip birliğine geldiğini öne süren Alkurt, darbe girişimi kapsamında herhangi bir eylemi olmadığını, kimseye hukuksuz ve kanunsuz bir emir vermediğini, kimseden emir de almadığını iddia etti.

Alkurt, neler olduğunu öğrenmek için geçtiği dekanlık binasında eski dekan Acar ile tesadüfen karşılaştıklarını, nizamiye bölgesine geçen dekanı yalnız bırakmak istemediği için eşlik ettiğini ve birlikte nizamiyeye geçtiklerini savundu.

Zafer Alkurt'un savunmasının ardından mahkeme heyeti, yarın devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.
Kaynak: AA