3. Çevreci Tesis Ödül Töreni
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Türel: 'Çevrenin korunması bir lütuf değildir, yaradana karşı, tabiata karşı, kainata karşı, milletimize karşı büyük bir sorumluluk ve vazifedir' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Uysal: 'Kentlerimiz sağlıklı bir şekilde güzelleşirken, özel sektörün de muhakkak katkı sağlaması gerekiyor'.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, "Çevrenin korunması bir lütuf değildir, yaradana karşı, tabiata karşı, kainata karşı, milletimize karşı büyük bir sorumluluk ve vazifedir." dedi.
Sanayi tesislerinin çevre yönetimi konusunda duyarlılığını artırmak amacıyla iki yılda bir düzenlenen "Sağlıklı Kentler Birliği Çevreci Tesis Ödül Töreni", Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği üye belediye başkanları ve firma temsilcilerinin katılımıyla bir otelde düzenlendi.
Türel, tören açılışında, geçen hafta birlik başkanlığı görevini devraldığını hatırlatarak, çevreci tesis ödül törenini başlatan önceki başkanlarla ödülü almaya hak kazanan tesis ve firma yetkililerine teşekkür etti.
Sağlıklı Kentler Birliğinin hedeflerini, "sağlıklı kentleşmeyle halkın sağlığını korumanın ötesinde, sosyal açıdan ve çevresel açıdan kapsayıcılığı ve sürdürülebilirliği başarmak" şeklinde açıklayan Türel, "çevreci tesis ödülü"nün sağlık ve sürdürülebilirlik açısından birliğin hedefleriyle örtüştüğünü söyledi.
Türel, ödül almaya hak kazanan tesislerin çoğunluğunun, İstanbul, Bursa, Gebze, Bilecik, İzmir ve Denizli gibi sanayinin en yoğun olduğu bölge ve illerimizden olduğuna işaret ederek, "Ağır sanayinin yoğun olduğu bölgelerde çevreyi koruma sorumluluğu çok daha ağırdır. Bu tesislerimizin örnek olmasını, bu yarışmamızın coğrafi kapsamının giderek genişlemesini temenni ediyorum." dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova ve Düzce’de 38 organize sanayi bölgesinde 27 bin fabrika bulunduğunu, Bursa ve Tekirdağ da ilave edildiğinde sanayi sektörünün yüzde 80'inin bu bölgede bulunduğunu kaydeden Türel, şöyle devam etti:
"Son verilere göre ülkemizde 217 faal organize sanayi bölgesi var. Atıksu arıtma tesisi sayımız ise 91. Bu sebeple akarsularımız, denizimiz üzerinde ciddi bir baskı oluşmaktadır. Birliğimiz genel kurulunda bir örnek verdim. Antalya'da 2004’te 1 tane arıtma tesisimiz vardı, şu anda 30 arıtma tesisimiz var ve denizimizi kirletecek bir damla suyu arıtmadan denize bırakmıyoruz. Bu konuda bütün şehirlerimizde benzeri gelişmelerin olduğunu ifade etmek isterim. Hep birlikte, belediyeler ve sanayiciler olarak bu meseleyi ne pahasına olursa olsun çözmemiz gerekiyor. Çevrenin korunması bir lütuf değildir, yaradana karşı, tabiata karşı, kainata karşı, milletimize karşı büyük bir sorumluluk ve vazifedir. Doğa bize, hem Allah'ın hem gelecek nesillerin emanetidir. Bu emaneti korumanın maliyeti ne olursa olsun buna katlanmak mecburiyetindeyiz."
Türel, dünya genelinde insanların çevreci ürünleri tercih ettiğini ve çevre dostu ürün üretiminin bir işletmenin başarısının vazgeçilmezi haline geldiğini belirterek, Türkiye'nin de bu konuda daha büyük hedefleri başarılacak nokta olarak görmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Kendimize yüksek hedefler koyacağız"
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, dün Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün anıldığını hatırlatarak, "Bazıları Atatürk’e ilgimizin yeni olduğunu söylüyorlar. Ancak benim geçmişteki bütün konuşmalarıma bakıp, 2004'ten bu yana bizim konuşma ve etkinliklerimizi şöyle bir gözden geçirmelerini istirham ederim. Ben her zaman Türkiye için çağdaş uygarlık hedefini, Antalya için ise Atatürk'ün 'Antalya dünyanın en güzel yeridir' sözünü ve hedefini hatırlatarak, bunun için çalıştığımızı hep söyledim, söylüyorum. Bunu siyasi yaşamımdan önce söylüyordum, siyasi yaşamımda da her zaman dile getirdim." diye konuştu.
Sağlıklı, sürdürülebilir, kapsayıcı şehirleşmenin çağdaş uygarlık hedefleri olduğunu belirten Türel, şunları kaydetti:
"Avrupa şehirlerinde tuvalet bile yokken, Osmanlı orduları dağ başlarında tuvalet kuruyorlardı. Günde 5 vakit abdest almakla temizliği farz kılan bir dinin mensupları akarsularını da suyunu da çevresini de temiz tutmak mecburiyetindedir. Benim şehrimin dünyanın en temiz şehirleri arasında olması, ülkemizin dünyanın en temiz ülkeleri arasında olması inancımızın da bir gereğidir, bir Türk olarak çağdaş uygarlık hedefimizin de gereğidir. Bizler günü kurtarma peşinde olamayız, bizler küçük hedefler peşinde koşmamalıyız. Yol uzun, zaman kısa. Kendimize yüksek hedefler koyacağız, çıtayı yüksek tutacağız ve hep birlikte daha hızlı koşacağız."
- İstanbul güzelleşiyor
Sağlıklı Kentler Birliği Çevresi Tesis Ödülleri'ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da Sağlıklı Kentler birliği çalışmalarının ülke adına ne kadar büyük bir çalışma olduğunu görme adına, İstanbul'un geçmişine bakmak gerektiğini anlattı.
İstanbul'un 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehir olduğunu, Asya ve Avrupa Yakası'nda kurulmuş ve aynı zamanda bir geçiş köprüsü olduğunu kaydeden Uysal, şunları kaydetti:
"İstanbul'da 1980 ve 1990'lı yıllarda gazetelerin gaz maskeleri dağıttığı, temiz hava solumada zorlandığımız, Haliç'in toprakla doldurulup meydan yapılmasının planlandığı dönemler yaşanmış. Nüfus artmış sanayileşme olmuş, bunun getirdiği sıkıntıları İstanbullar olarak birebir yaşamışız. Pekala hem şehirleşip hem de güzel yaşayabilir miyiz? Bunun örneğini 1994 yılından sonra özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra, belediyeler sağlıklı kent adına neler yapabilir, bunun somut örneklerini İstanbul'da yaşamaya başladık."
İstanbul'un havasının temizlendiğini, kentin diğer şehirlere örnek olduğunu dile getiren Uysal, çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
"Haliç'in şu an geldiği noktaya baktığımızda, etrafında uluslararası kongrelerin yapılabildiği turizm adına güzel yatırımının olduğu bir Haliç. Kentlerimiz sağlıklı bir şekilde güzelleşirken, özel sektörün de muhakkak katkı sağlaması gerekiyor. Özel sektörün temsilcilerine de teşekkür ediyorum. Sizlerle beraber, eğer bu ülkeyi yaşanabilir güzel bir şehir, ülke haline getirebileceksek özel sektörle beraber yapacağız. Bu konuda ödül alanlara da tebriklerini sunmak istiyorum. İnşallah bu ödüller teşvik edici olacak ve daha güzel çalışmalar olacak."
Törende, 11 üye belediyeden 38 tesis çevreye duyarlılıklarından dolayı ödüllendirildi.
İstanbul, Bursa ve Denizli'den beşer, İzmir, Hatay ve Gebze'den dörder, Bilecik ve Nilüfer'den üçer tesis ödüllendirilirken, Malkara ve Mezitli'den ikişer, Kırşehir'den de 1 tesis ödül aldı.
Kaynak: AA
Sanayi tesislerinin çevre yönetimi konusunda duyarlılığını artırmak amacıyla iki yılda bir düzenlenen "Sağlıklı Kentler Birliği Çevreci Tesis Ödül Töreni", Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği üye belediye başkanları ve firma temsilcilerinin katılımıyla bir otelde düzenlendi.
Türel, tören açılışında, geçen hafta birlik başkanlığı görevini devraldığını hatırlatarak, çevreci tesis ödül törenini başlatan önceki başkanlarla ödülü almaya hak kazanan tesis ve firma yetkililerine teşekkür etti.
Sağlıklı Kentler Birliğinin hedeflerini, "sağlıklı kentleşmeyle halkın sağlığını korumanın ötesinde, sosyal açıdan ve çevresel açıdan kapsayıcılığı ve sürdürülebilirliği başarmak" şeklinde açıklayan Türel, "çevreci tesis ödülü"nün sağlık ve sürdürülebilirlik açısından birliğin hedefleriyle örtüştüğünü söyledi.
Türel, ödül almaya hak kazanan tesislerin çoğunluğunun, İstanbul, Bursa, Gebze, Bilecik, İzmir ve Denizli gibi sanayinin en yoğun olduğu bölge ve illerimizden olduğuna işaret ederek, "Ağır sanayinin yoğun olduğu bölgelerde çevreyi koruma sorumluluğu çok daha ağırdır. Bu tesislerimizin örnek olmasını, bu yarışmamızın coğrafi kapsamının giderek genişlemesini temenni ediyorum." dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova ve Düzce’de 38 organize sanayi bölgesinde 27 bin fabrika bulunduğunu, Bursa ve Tekirdağ da ilave edildiğinde sanayi sektörünün yüzde 80'inin bu bölgede bulunduğunu kaydeden Türel, şöyle devam etti:
"Son verilere göre ülkemizde 217 faal organize sanayi bölgesi var. Atıksu arıtma tesisi sayımız ise 91. Bu sebeple akarsularımız, denizimiz üzerinde ciddi bir baskı oluşmaktadır. Birliğimiz genel kurulunda bir örnek verdim. Antalya'da 2004’te 1 tane arıtma tesisimiz vardı, şu anda 30 arıtma tesisimiz var ve denizimizi kirletecek bir damla suyu arıtmadan denize bırakmıyoruz. Bu konuda bütün şehirlerimizde benzeri gelişmelerin olduğunu ifade etmek isterim. Hep birlikte, belediyeler ve sanayiciler olarak bu meseleyi ne pahasına olursa olsun çözmemiz gerekiyor. Çevrenin korunması bir lütuf değildir, yaradana karşı, tabiata karşı, kainata karşı, milletimize karşı büyük bir sorumluluk ve vazifedir. Doğa bize, hem Allah'ın hem gelecek nesillerin emanetidir. Bu emaneti korumanın maliyeti ne olursa olsun buna katlanmak mecburiyetindeyiz."
Türel, dünya genelinde insanların çevreci ürünleri tercih ettiğini ve çevre dostu ürün üretiminin bir işletmenin başarısının vazgeçilmezi haline geldiğini belirterek, Türkiye'nin de bu konuda daha büyük hedefleri başarılacak nokta olarak görmesi gerektiğini dile getirdi.
- "Kendimize yüksek hedefler koyacağız"
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, dün Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün anıldığını hatırlatarak, "Bazıları Atatürk’e ilgimizin yeni olduğunu söylüyorlar. Ancak benim geçmişteki bütün konuşmalarıma bakıp, 2004'ten bu yana bizim konuşma ve etkinliklerimizi şöyle bir gözden geçirmelerini istirham ederim. Ben her zaman Türkiye için çağdaş uygarlık hedefini, Antalya için ise Atatürk'ün 'Antalya dünyanın en güzel yeridir' sözünü ve hedefini hatırlatarak, bunun için çalıştığımızı hep söyledim, söylüyorum. Bunu siyasi yaşamımdan önce söylüyordum, siyasi yaşamımda da her zaman dile getirdim." diye konuştu.
Sağlıklı, sürdürülebilir, kapsayıcı şehirleşmenin çağdaş uygarlık hedefleri olduğunu belirten Türel, şunları kaydetti:
"Avrupa şehirlerinde tuvalet bile yokken, Osmanlı orduları dağ başlarında tuvalet kuruyorlardı. Günde 5 vakit abdest almakla temizliği farz kılan bir dinin mensupları akarsularını da suyunu da çevresini de temiz tutmak mecburiyetindedir. Benim şehrimin dünyanın en temiz şehirleri arasında olması, ülkemizin dünyanın en temiz ülkeleri arasında olması inancımızın da bir gereğidir, bir Türk olarak çağdaş uygarlık hedefimizin de gereğidir. Bizler günü kurtarma peşinde olamayız, bizler küçük hedefler peşinde koşmamalıyız. Yol uzun, zaman kısa. Kendimize yüksek hedefler koyacağız, çıtayı yüksek tutacağız ve hep birlikte daha hızlı koşacağız."
- İstanbul güzelleşiyor
Sağlıklı Kentler Birliği Çevresi Tesis Ödülleri'ne katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da Sağlıklı Kentler birliği çalışmalarının ülke adına ne kadar büyük bir çalışma olduğunu görme adına, İstanbul'un geçmişine bakmak gerektiğini anlattı.
İstanbul'un 3 imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehir olduğunu, Asya ve Avrupa Yakası'nda kurulmuş ve aynı zamanda bir geçiş köprüsü olduğunu kaydeden Uysal, şunları kaydetti:
"İstanbul'da 1980 ve 1990'lı yıllarda gazetelerin gaz maskeleri dağıttığı, temiz hava solumada zorlandığımız, Haliç'in toprakla doldurulup meydan yapılmasının planlandığı dönemler yaşanmış. Nüfus artmış sanayileşme olmuş, bunun getirdiği sıkıntıları İstanbullar olarak birebir yaşamışız. Pekala hem şehirleşip hem de güzel yaşayabilir miyiz? Bunun örneğini 1994 yılından sonra özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra, belediyeler sağlıklı kent adına neler yapabilir, bunun somut örneklerini İstanbul'da yaşamaya başladık."
İstanbul'un havasının temizlendiğini, kentin diğer şehirlere örnek olduğunu dile getiren Uysal, çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
"Haliç'in şu an geldiği noktaya baktığımızda, etrafında uluslararası kongrelerin yapılabildiği turizm adına güzel yatırımının olduğu bir Haliç. Kentlerimiz sağlıklı bir şekilde güzelleşirken, özel sektörün de muhakkak katkı sağlaması gerekiyor. Özel sektörün temsilcilerine de teşekkür ediyorum. Sizlerle beraber, eğer bu ülkeyi yaşanabilir güzel bir şehir, ülke haline getirebileceksek özel sektörle beraber yapacağız. Bu konuda ödül alanlara da tebriklerini sunmak istiyorum. İnşallah bu ödüller teşvik edici olacak ve daha güzel çalışmalar olacak."
Törende, 11 üye belediyeden 38 tesis çevreye duyarlılıklarından dolayı ödüllendirildi.
İstanbul, Bursa ve Denizli'den beşer, İzmir, Hatay ve Gebze'den dörder, Bilecik ve Nilüfer'den üçer tesis ödüllendirilirken, Malkara ve Mezitli'den ikişer, Kırşehir'den de 1 tesis ödül aldı.