Kaldırımda Yürüyen Kadına Saldıran Sanığa Hapis Cezası

Ataşehir'de, kaldırımda çarpıştığı kadını darbettiği iddiasıyla yargılanan Hakan Dündar, "kasten yaralamak" suçundan 5 ay 16 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Dündar ile avukatı katıldı. Duruşmaya katılmayan şikayetçi Aycan Çelik'i ise avukatı KADEM Hukuk Komisyonu üyesi Şengül Karslı temsil etti.

Duruşmada AK Parti Ataşehir İlçe Kadın Kolları Başkanı Neslihan Yurdagül de izleyici olarak hazır bulundu.

Kimlik tespiti yapılan sanık Dündar, bekar olduğunu ve markette çalıştığını söyledi.

Savunmasında, üzerine atılı suçlamayı kabul ettiğini kaydeden sanık Dündar, şunları söyledi:

"Olay günü ikametimden çıktım. Annemle kavga etmiştim. Sinirliydim işe doğru gidiyordum. Benim psikolojik sorunlarım vardır. Esasında başarılı bir öğrenciydim. Tıp fakültesinde öğrenim görüyordum. Ancak bir süre sonra tıkandım. Okulda hala kaydım vardır. Ancak devam etmiyorum. Yolda giderken kaldırımda bayanı gördüm. Kaldırım dardı. Park etmiş araçlar da vardı. Sinirliydim. Bayana çarptım. Çok sert çarpmadığımı düşünüyorum. Devamında bayan bana 'geri zekalı' şeklinde söylemde bulundu. Ben de sinirli olduğum için döndüm 'sen kime geri zekalı diyorsun' dedim. Omuzundan bayanı ittim. Biraz kuvvetli olmam ve karşımdaki bayanın zayıf olması nedeniyle yere düştü. Sonrasında olay yerinden ayrıldım." dedi.

Mahkeme hakimi Rasim Uhrağ'ın "Kasten mi çarptın" şeklinde sorduğu soruya Dündar, "Sinirli bir şekilde gidiyordum. Bayana çarptım." cevabını verdi.

Sanık Dündar'ın avukatı Refik Timuçin Bektaş da müvekkilinin tıp fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek, "Okul birincisi olarak eğitimine devam etmiş üstün zekalı birisidir. Üçüncü sınıftan sonra psikolojik sıkıntıları başlamıştır. Bu nedenle Ankara Üniversitesi'nde tedavi görmüş, iki gün hastanede yatmış, devamında Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde tedavisine devam edilmiştir. Müvekkilimin yargılama bozukluğu ile ilgili araştırma yapılmıştır. Sıkıntısı öfke kontrolüne yöneliktir. Öfke kontrol sistemiyle ilgili sıkıntıları var. Bununla ilgili testlerin yapılması gerekir." dedi.

- "Kadına şiddet bir insanlık suçudur"

Müşteki Aycan Çelik'in avukatı Şengül Karslı da müvekkilinin yaşadığı olayın travması nedeniyle, sanıkla karşılaşmak istemediğinden duruşma salonunda hazır olmadığını söyledi.

Sanıktan şikayetçi ve davaya katılma taleplerinin olduğunu belirten Karslı, şöyle devam etti:

"Sanığın eylemi dosya kapsamındaki kamera kayıtları ile tespit edilmiştir ve sabittir. Beyanlarında belirttiği üzere müvekkile çarpmıştır. Açık ve net beyanına göre yumruk atmış. Müvekkilim kadın olmasının ötesinde önce insandır. Müvekkilim bir direk değildir, ağaç değildir. Bir kadına cinsiyeti için, belki de bilemiyorum başörtülü olduğu için yumruk atmıştır. Benim müvekkilim sinirini atacağı bir kum torbası değildir. Sizin kızınız, eşiniz de yarın evde eşiyle tartışmış birinin saldırısına maruz kalabilir. Öncelikle kadına şiddet bir insanlık suçudur. Sanığın eylemi kamusal alanda işlenmiştir. Bu eylemi nefret suçu olarak kabul edilmelidir çünkü cinsiyete dayalı bir eylemdir. Müvekkilimin, olay nedeniyle psikolojisi bozulmuş, dışarıya dahi çıkamaz hale gelmiştir. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Olayın yalnızca basit kasten yaralama olarak değerlendirilmesi hatalıdır.. Müvekkilin vücudundan morluklar geçebilir ancak olayın yarattığı travma ve algı bozukluğu halen devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

Tekrar söz verilen sanık Dündar, "Ben bayana yumruk atmadım omuzundan itekledim. Bunu müştekinin de kabul etmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Mahkeme hakimi Uhrağ'ın "Akıl sağlığınla ilgili bir sıkıntın olduğunu, suça etki ettiğini düşünüyor musun?" diye sorduğu Dündar, "Psikiyatrik olarak her hangi bir sıkıntım olduğunu düşünmüyorum Ancak olay anında psikolojim normal değildi. Bana 'geri zekalı' demişti. Başarılı bir öğrenci olmama rağmen bu şekilde beyanda bulununca eylem gerçekleşti." cevabını verdi.

- İlk celsede karar

Mahkeme hakimi Uhrağ, davayı karara bağlayacağını belirterek, sanığa son beyanlarını sordu.

Sanık Dündar da "Ben yumruk atmadım kesinlikle. Yalnızca elimle itekledim. Ben bayanın başörtülü olması nedeniyle bir eylemde bulunmadım. Benim kardeşlerim de başörtülüdür. Yalnızca söylenen söze tepki gösterdiğim için olay gerçekleşti." diye konuştu.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme hakimi, sanık Dündar'ı "basit kasten yaralamak" suçunu işlediği gerekçesiyle alt sınırdan uzaklaşarak, önce 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı.

Sanığın, mahkemeye yönelik saygı boyutunu aşan eyleminin mevcut olmadığı ve cezanın geleceği üzerindeki etkilerini takdiri indirim nedeni sayan hakim, cezayı 5 ay 16 güne indirdi.

Hakim, sanığa verilen cezanın 2 yılın altında olduğu, sabıkasının bulunmadığı, duruşmadaki tutum ve davranışlarını ve ileride suç işlemekten çekineceği konusunda mahkemede olumlu kanaat oluştuğu gerekçeleriyle, kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vererek, sanık Dündar'ın tahliyesine hükmetti.

- İddianameden

Ataşehir Ferhatpaşa Mahallesi'nde kaldırımda yürüyen Aycan Çelik, kendisine çarpan ve "Yavaş olur musunuz" şeklinde uyardığı kişinin saldırısına uğramış, olay yerindeki güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, Çelik'i darbeden kişinin eşkâlini belirlemişti.

Şüphelinin, olayın gerçekleştiği mahallede yaşadığını belirleyen polis ekipleri, düzenledikleri operasyonda tıp fakültesi öğrencisi Hakan Dündar'ı (24) gözaltına almıştı.

Sanık Dündar, daha sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Hakan Dündar'ın "basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.