İş Dünyası Örgütleri, ABD Ve Türkiye'nin Vizeyi Karşılıklı Askıya Almasını Değerlendirdi

MÜSİAD Genel Başkanı Kaan: 'Ülkemiz, uluslararası arenada eşit bir şekilde varlığını sürdürüyor. Dolayısıyla kendisine yönelik yapılan yaptırımlara elbette tepkisiz kalmayacaktır' ASKON Genel Başkanı Cesur: 'ABD yetkililerinin bu tutarsız davranışlarını tekrardan gözden geçirmelerini temenni ediyor, nasıl kendi hukuklarına saygı gösterilmesini bekliyorlarsa Türk Hukukuna da aynı şekilde saygı göstermelerini bekliyoruz İKV Başkanı Zeytinoğlu: 'ABD'den, vize başvurularını askıya almak gibi gerilimi artıracak ve iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyecek kararlar yerine, yapıcı ve ılımlı bir tutum benimsemesini beklerdik' TÜSİAD: 'ABD'nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik seyahat vizesi işlemlerini durdurması kararı, son derece talihsiz bir gelişmedir'

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasına ilişkin, "Ülkemiz, uluslararası arenada eşit bir şekilde varlığını sürdürüyor. Dolayısıyla kendisine yönelik yapılan yaptırımlara elbette tepkisiz kalmayacaktır." açıklamasını yaptı.

İş dünyası örgütleri, ABD'nin Türkiye'den vize hizmetlerini askıya alması ve Türkiye'nin buna verdiği vize misillemesini AA muhabirine değerlendirdi.

MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, mütekabiliyet esasının, devletlerarası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibini gerektirdiğini belirterek, "Türkiye, şerefli ve güçlü bir ülke olarak, ABD'nin vize başvurularını askıya almasına karşılık, bu esasa dayanarak vizeleri kaldırma kararı aldı." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin, uluslararası arenada eşit bir şekilde varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Kaan, dolayısıyla kendisine yönelik yapılan yaptırımlara elbette tepkisiz kalmayacağını kaydetti.

Kaan, Türkiye ile ABD arasındaki vize krizinin ekonomiye yansımasının olabileceğine dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"Yaklaşık 18,5 trilyon dolarlık büyüklüğüyle ABD ekonomisi, Türkiye gibi ihracatını sürekli geliştiren ve hedeflerini yüksek tutan bir ülke için çok değerli bir pazar konumunda yer alıyor. Nitekim 2016'da en çok ihracat yaptığımız 5. ülke olan ABD ile ikili ticaret hacmimiz 17,5 milyar dolara kadar yükselmişti. Bu bağlamda ABD ile olan ticari ilişkilerimizi rasyonel bir şekilde sürdürmemiz ve daha ileri seviyelere taşımamız gerekiyor. Bu nedenle iş dünyasının temsilcileri olarak bizlerin temennisi, bu gerilimin iki ülke arasındaki ekonomik ilişki ve işbirliğine asgari düzeyde etki etmesidir."

- "ABD, pire için yorgan yakmaktadır"

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da ABD'nin vize hizmetlerini askıya alması kapsamında öne sürdüğü "personel güvenliğimiz yok" şeklindeki açıklamasının, tatmin etmediğini ve tutarsız olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin hukuksal çerçeve içinde gerekli delil ve açıklamalarını ortaya koyduğunu vurgulayan Cesur, şunları kaydetti:

"ABD ise içi boş bir söylemle adeta bir pire için yorgan yakmaktadır. ABD'nin bu içi boş gerekçesi Türk halkı tarafından unutulmaz. ABD açıkçası Türk halkının güven duygusunu tamamen yıkmaktadır. Her daim dilinden müttefik ve dost ülke Türkiye açıklaması çıkan ABD yetkililerinin, iş uygulamalara gelince Türkiye düşmanı olan terör gruplarına nasıl silah dağıtıp onları güçlendirdiğini, Türkiye'de sivil insanların canlarına kıyarak darbe kalkışmasında bulunan, insanlığın utanç vesikaları pirelere nasıl sahiplendiğini çok rahatlıkla gözlemlemekteyiz. Bütün bunlar bize ABD politikalarının tutarsızlığını ortaya koymaktadır. ABD'nin Türkiye'ye saygı göstermesi gerekmektedir. Bu saygı da sözde ve uygulamada tutarlı olmaktan geçmektedir. ABD yetkililerinin bu tutarsız davranışlarını tekrardan gözden geçirmelerini temenni ediyor, nasıl kendi hukuklarına saygı gösterilmesini bekliyorlarsa Türk Hukukuna da aynı şekilde saygı göstermelerini bekliyoruz."

Cesur, Türk hükümetinin aldığı kararların yerinde ve doğru olduğunu dile getirerek, bu konuda ABD'nin gerekçesini "altı boş" şeklinde nitelendirdi.

Son dönemlerde ABD'nin bölge coğrafyasında yürüttüğü politikalara bakıldığında, ABD'nin bu çıkışının bir olaya indirgenmemesi gerektiğine işaret eden Cesur, bu nedenle ülke çıkarlarına yönelik bugünden tepkisini ortaya koyan hükümeti desteklediklerini bildirdi.

Cesur, ABD'nin bu kararı sonrası piyasalarda ilk anda tepki olmasının gayet normal olduğunu aktararak, "Türkiye istikrarlı ve güçlü bir ekonomiye sahip. Bu ilk tepkiler yerini sağduyuya bırakacaktır. Bu nedenle kriz baronlarına pirim vermeyelim. Türkiye daha önce olduğu gibi bu badireden de güçlenerek çıkacaktır." değerlendirmesini yaptı.

- "ABD'den yapıcı ve ılımlı bir tutum benimsemesini beklerdik"

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu iseABD'nin Türkiye'den göçmen olmayan vize başvurularını askıya almasının, ilişkilerde ciddi bir krize işaret ettiğini kaydetti.

Buna mukabil, Türkiye'nin de benzer bir karar almasının, uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet ilkesi açısından bakıldığında haklı bir tutum olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin özellikle 15 Temmuz sonrasında, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele konusunda ABD'den son derece anlaşılabilir talepleri olmuştu. ABD tarafından YPG'ye verilen destek de ilişkilerde sıkıntı yaratan diğer bir konu oldu. Türkiye, ABD için eğer önemli bir müttefikse bu haklı endişelerini gidermeye yönelik adımlar atmalı. Türkiye'nin yanında olduğunu hissettirmeli. Ne yazık ki bugüne kadar bu desteği göremedik. ABD'den, vize başvurularını askıya almak gibi gerilimi artıracak ve iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyecek kararlar yerine, yapıcı ve ılımlı bir tutum benimsemesini beklerdik."

- "ABD'nin kararı, son derece talihsiz bir gelişmedir"

Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneğinden (TÜSİAD) konuya ilişkin yapılan açıklamada da şu ifadelere yer verildi:

"ABD'nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik seyahat vizesi işlemlerini durdurması kararı, son derece talihsiz bir gelişmedir. Türkiye ile ABD, siyasal, ekonomik ve tarihi açıdan güçlü ve köklü bağlara sahiptir. NATO müttefikliği çerçevesinde bölgesel ve küresel istikrar açısından iki ülke ilişkileri belirleyicidir. Dün gece başlayan vize krizini itidal içinde çözecek diplomatik süreçler bir an evvel başlatılmalıdır. Uluslararası ilişkilerde müttefik ülkeler arasında, belirli konular üzerinde anlaşmazlık ya da öncelik farklılıklarının bulunması doğaldır ancak bu anlaşmazlık ve farklılıklar, sağduyulu diplomasi ile çözüme kavuşturulmalıdır.

ABD Büyükelçiliği tarafından alınan bu karar ve mütekabiliyet ilkesinin doğurduğu sonuçlar çerçevesinde, iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların esas sorumlusu olmayan vatandaşlar ve de ülkeler arasındaki ekonomik, sosyal, kültürel ve akademik ilişkiler zarar görecektir. Bu krizin ikili ilişkilerin temellerini sarsmadan, karşılıklı güven ve yapıcı diyalog eşliğinde hafifletilmesi, akabinde de yaşanan anlaşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesi öncelikli beklentimizdir."

- "Diplomasiye şans tanımalıyız"

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ise söz konusu gelişmeyle ABD ve Türkiye arasında stratejik, siyasi ve ekonomik ilişkilerin zarar göreceğini ifade etti.

Bu durumun, her iki ülke vatandaşları arasında seyahat özgürlüğü noktasında da telafi edilmesi zor sıkıntılar doğuracağını vurgulayan Kadooğlu, şunları kaydetti:

"ABD ve Türkiye hükümetleri arasında tırmanan gerilimin geldiği son noktayı endişeyle izliyoruz. Türkiye ile ABD aralarındaki 70 yılı aşan bir ekonomik ve politik iş birliği sürecinde sorunları diplomatik alanda çözmenin gayreti içinde oldu. Alınan kararlar Türkiye ve ABD için herhangi bir yarar sağlamayacağı gibi, mevcut ve potansiyel iş ilişkilerinde yaratacağı engeller nedeniyle iki ülke arasındaki stratejik, siyasi ve ekonomik ilişkilere ciddi bir zarar verme niteliği taşımaktadır. Türkiye ile ABD arasında iş dünyasından akademiye kadar pek çok karşılıklı iş birliği gerçekleştirildiğini de hatırlatmak isteriz. İş dünyası olarak bizleri üzen bu sürecin, iki ülke hükümeti arasında sağduyu ile sağlanacak uzlaşı ile bir an önce normale dönmesini bekliyoruz. Diplomasiye şans tanımalıyız. İletişim kanallarını açık bırakmak da büyük yarar görüyoruz."

Kaynak: AA