'Elma İhracatı Arttırılmalı'
TZOB Genel Başkanı Bayraktar: 'Elma ihracatını ikiye, üçe katlayacak potansiyel var. Dünyada elmaya talep bulunurken, potansiyelin kullanılmaması ülke ekonomisi açısından büyük kayıptır' 'İhracatı artırmak için üretimden pazarlamaya her aşamada gereken yapılmalı, elma ihracatı arttırılmalı'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, elma ihracatında önemli potansiyel bulunduğunu belirterek, "Dünyada elmaya talep bulunurken, potansiyelin kullanılmaması ülke ekonomisi açısından büyük kayıptır. İhracatı artırmak için üretimden pazarlamaya her aşamada gereken yapılmalı, elma ihracatı artırılmalı." ifadelerini kullandı.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, ekolojik olarak elma yetiştiriciliğine uygun iklim şartlarına sahip olan Türkiye'nin elmanın gen kaynakları arasında yer aldığını, dünyadaki 6 bin 500 üzerindeki elma çeşidinden 500'e ülkede bulunduğunu belirtti.
Türkiye'nin geçen yıl 2,9 milyon tonluk elma üretimi gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, bunun dünyadaki toplam üretimin yaklaşık yüzde 3'üne karşılık geldiğini ifade etti.
Bayraktar, elmada iç talebin azalması, ihracat yetersizliğine dayalı pazarlama sorunları nedeniyle Türkiye'nin Çin, ABD'den sonra üçüncü olduğu üretimde, Polonya ve Hindistan'a da geçilerek beşinci sıraya gerilediğine dikkati çekti.
Türkiye'nin yıllık 140 bin ton elma ihraç ettiğine işaret eden Bayraktar, "Elma ihracatını ikiye, üçe katlayacak potansiyel var. Dünyada elmaya talep bulunurken, potansiyelin kullanılmaması ülke ekonomisi açısından büyük kayıptır. İhracatı artırmak için üretimden pazarlamaya her aşamada gereken yapılmalı, elma ihracatı artırılmalı." ifadesini kullandı.
Elmanın sadece taze olarak değil işlenerek de ihraç edildiğine işaret eden Bayraktar, elmanın konsantre, marmelat gibi ürünlerin yanı sıra kozmetik sanayinde de kullanıldığını belirtti.
Bayraktar, elmada en önemli sorunların ürün kayıpları ve pazarlama olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Elmada üretim aşamasından başlayarak hasat, depolama, pazarlama aşamaları boyunca devam eden ve yüzde 30-40'lara varan ürün kayıpları yaşanmaktadır. Bu kayıpların en önemli nedenleri arasında, hasadın uygun zamanda yapılmaması, işleme, paketleme, depolama ve taşıma aşamalarındaki yetersizlikler sayılabilir. Bu şartlar tam olarak sağlandığında meyve alanlarını genişletmeye bile gerek kalmadan piyasaya daha fazla miktarda kaliteli ve sağlıklı meyve arzı mümkün olabilecektir."
Kaynak: AA
Bayraktar, yazılı açıklamasında, ekolojik olarak elma yetiştiriciliğine uygun iklim şartlarına sahip olan Türkiye'nin elmanın gen kaynakları arasında yer aldığını, dünyadaki 6 bin 500 üzerindeki elma çeşidinden 500'e ülkede bulunduğunu belirtti.
Türkiye'nin geçen yıl 2,9 milyon tonluk elma üretimi gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, bunun dünyadaki toplam üretimin yaklaşık yüzde 3'üne karşılık geldiğini ifade etti.
Bayraktar, elmada iç talebin azalması, ihracat yetersizliğine dayalı pazarlama sorunları nedeniyle Türkiye'nin Çin, ABD'den sonra üçüncü olduğu üretimde, Polonya ve Hindistan'a da geçilerek beşinci sıraya gerilediğine dikkati çekti.
Türkiye'nin yıllık 140 bin ton elma ihraç ettiğine işaret eden Bayraktar, "Elma ihracatını ikiye, üçe katlayacak potansiyel var. Dünyada elmaya talep bulunurken, potansiyelin kullanılmaması ülke ekonomisi açısından büyük kayıptır. İhracatı artırmak için üretimden pazarlamaya her aşamada gereken yapılmalı, elma ihracatı artırılmalı." ifadesini kullandı.
Elmanın sadece taze olarak değil işlenerek de ihraç edildiğine işaret eden Bayraktar, elmanın konsantre, marmelat gibi ürünlerin yanı sıra kozmetik sanayinde de kullanıldığını belirtti.
Bayraktar, elmada en önemli sorunların ürün kayıpları ve pazarlama olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Elmada üretim aşamasından başlayarak hasat, depolama, pazarlama aşamaları boyunca devam eden ve yüzde 30-40'lara varan ürün kayıpları yaşanmaktadır. Bu kayıpların en önemli nedenleri arasında, hasadın uygun zamanda yapılmaması, işleme, paketleme, depolama ve taşıma aşamalarındaki yetersizlikler sayılabilir. Bu şartlar tam olarak sağlandığında meyve alanlarını genişletmeye bile gerek kalmadan piyasaya daha fazla miktarda kaliteli ve sağlıklı meyve arzı mümkün olabilecektir."