Büyükada İddianamesinde Şüphelilerden Elde Edilen Dijital Materyaller Dikkat Çekti

Büyükada toplantısına ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü İdil Eser’e ait dijital verilerde darbe girişimi sonrasında insan haklarının ağır tehlike altında olduğu iddiası ile Türkiye’ye gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğine yazılmış belgelerin bulunduğu belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 5 Temmuz 2017’deki Büyükada toplantısına ilişkin 11 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelilerden ele geçirilen dijital materyaller dikkat çekti. İddianamede Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörlüğü görevini yürüten şüpheli İdil Eser’in üst ve oteldeki eşya aramalarında elde edilen dijital materyallerin incelemelerinde DHKP-C terör örgütü içerisinde faaliyet göstermek suçundan tutuklanan Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili belgelerin olduğu belirtildi. Geçtiğimiz aylarda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ile irtibatlı olduğu tespit edilen Eser’den elde edilen materyaller arasında, darbe girişimi sonrasında insan haklarının ağır tehlike altında olduğu iddiası ile Türkiye’ye gaz ihracatının yapılmaması için Güney Kore Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğine yazılmış belgelerin bulunduğuna dikkat çekildi.

Şüphelilerden Muhammed Şeyhmus Özbekli’nin Mazlumder Hak İnisiyatifi isimli dernek adına faaliyet yürüttüğü, FETÖ’ye yönelik bir operasyonda yakalanarak tutuklanan ByLock kullanıcısı Adnan Gül adlı şahıs ile görüşme ve mesajlaşmalarının bulunduğu ifade edildi.

"Gizli" ibareli MİT evrağı ele geçirildi

Yurttaşlık Derneğinde proje danışmanı olarak görev yapan şüpheli Nalan Ekrem’in ise İzmir’deki bir FETÖ soruşturmasında tutuklanan Bedriye İştar Tarhanlı adlı kişiyle görüşmelerinin olduğunun tespit edildiği belirtilerek, şüpheli Ekrem üzerinden elde edilen dijital verilerde Gizli-MİT (Özel Kuvvetler Komutanlığı).12929.pdf isimli Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının TBMM Araştırma Komisyonuna sunmuş olduğu "Gizli" ibareli bir belge bulunduğu kaydedildi. Şüphelilerden Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Üyesi ve Koordinatörü olarak faaliyet yürüten Nejat Taştan’ın ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen Asuman Doğan ile görüşme kayıtlarının bulunduğu anlatıldı.

İnsan Hakları Gündemi Derneğinin yönetim kurulu üyelerinden ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesinin kurucularından şüpheli Günal Kurşun’un ByLock kullanıcısı olduğu bildirilen ancak henüz herhangi bir adli işlem yapılmamış olan Ali Çamkömürü adlı şahısla görüşme kayıtlarının bulunduğu ve terör örgütsel arşiv tetkiki sonucunda Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesince terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından yargılanma kaydının olduğu belirtildi.

“İlk ödeviniz telefonları otele kadar açmayacaksınız”

Toplantıyı organize eden ve Yurttaşlık Derneği üyelerinden olan Özlem Dalkıran’ın üst ve oteldeki eşya aramalarında elde edilen dijital materyallerin incelemelerinde terör örgütünün toplumsal taban kazanmak için propaganda faaliyeti yürüttüğü şahıslarla ilgili toplumsal yürüyüşlerin ilçelere nasıl yayılacağı şeklinde yazıların olduğuna değinildi. Şüpheli Dalkıran’ın cep telefonu incelemesinde toplantıya katılacak kişilere atılan “ilk odeviniz-vapura binmeden once tum teknolojik aletlerinizi kapatacaksiniz. Telefon, laptop, tablet, smart saat vs. Etrafı seyrederek, keyfini cikararak seyahat ederek otele girinceye kadar acmayacaksiniz. Okuyan ok desin ki herkesin gordugunden emin olalim” şeklindeki uyarı mailine yer verildi.



“Toplumda kaos oluşturacak olaylar çıkarmayı amaçladılar”

İddianamede, grup arasındaki maillerde ve elde edilen dökümanlardaki verilere ilişkin, “Ülkedeki mevcut siyasi ortamın terör örgütlerinin başrol oynadığı, sivil toplum örgütleri görünümü altında organize edilen Gezi Parkı olayları benzeri ayaklanma olaylarına ne şekilde evrileceğinin tartışıldığı, bu amaçla faaliyetlerde bulunulduğu, şüphelilerin yakalanması sırasında gerçekleşmekte olan ve düzenleyen kitlece ’Adalet’ ismiyle isimlendirilen yürüyüşün Gezi Parkı olayları benzeri şiddet içeren ve toplumda kaos oluşturacak olaylara dönüştürülmesinin amaçlandığı açıkça anlaşılmıştır” denildi.

Yabancı uyruklu şüphelide bölünmüş Türkiye haritası ele geçirildi

İsveç uyruklu Ali Ghravi ve Almanya uyruklu Peter Frank Steudtner’in ise toplantıda “dijital güvenlik, stres vb.” konularını anlatan eğitimci sıfatıyla yer aldıkları, Ali Ghravi’nin üst ve oteldeki eşya aramalarında elde edilen dijital materyallerin incelemelerinde Asya kıtasına ait olan ve detaylı bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer alan Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin etimolojik olarak ve ayrıca ayrı bir devlete ait topraklarmış gibi gösterilen haritanın bulunduğu belirtildi.

“Konuşmacılar şifreleme yöntemlerini anlatıyordu”

İddianamede, soruşturma aşamasında ifadesi alınan gizli tanığın yabancı uyruklu 2 şüpheli hakkındaki beyanlarına yer verilerek, konuşmacı olan şüphelilerin Suriye konusunda analizler yaptıkları, bununla ilgili bir resim çizildiği, anlatıcıların genellikle bilişim güvenliği, veri saklama, şifreleme, bilgilerin polis veya başka şahıslar tarafından ele geçirilmesinin nasıl engellenebileceği hususlarından bahsedildiği, anlatıcıların da bununla ilgili şifreleme yöntemlerinden ve haberleşmede hangi programların kullanılması gerektiği hususunda anlatımlarda bulunduklarını içeren bilgilere yer verildi.

Gizli tanığın, ifadesinde toplantıya katılan kişilerin haberleşmede kullandıkları yöntemlerin ve haberleşme içeriklerinin polisler veya diğer kişiler tarafından ele geçirilmesinden endişe ettiklerini, toplantıya katılanların güvenli haberleşme programlarından bahsettiklerini, Signal, Wire ve Wahtsapp isimli programları karşılaştırdıklarını, ByLock isimli programdan bahsettiklerini içeren beyanlarına da değinildi.
Kaynak: İHA