Şankıti'den Kürt Elitlerine 'Ortak Medeniyet Çatısı Altında Birlik' Çağrısı

Moritanyalı düşünür Şankıti: 'Referandumun zamanlamasının kötü olduğunu düşünüyorum. Çünkü referanduma destek veren uluslararası güçler, yeni bir çatışma odağını aktif hale getirmeye çalışıyor olabilir' 'Milliyetçiliğe inanmıyorum. Ortak medeniyet çatısı altında birleşmeye inanıyorum. İslam tarihi, önceki medeniyetlerin hiçbirinde olmadığı kadar kültürel kaynaşmalara tanık oldu. Arkamızda birlikte yaşama ve kaynaşmanın olduğu uzun bir tarih bıraktık. Milliyetçi çatışmalarla bu geçmişimizi unutmamamız gerekir' 'Katar ablukası çok başarısız oldu. Amacı bir darbe yapmaktı. Siyasetleri değil, yönetimi değiştirme çabası vardı. Katar'da olanlar, Türkiye'deki başarısız darbe girişimine benziyor. Orada da Türkiye'nin politikalarını değiştiremeyeceklerini anlayınca yönetimini değiştirmeye çalışmışlardı'

MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Katar'daki Hamad bin Halife Üniversitesi Öğretim Üyesi Moritanyalı düşünür Muhammed bin Muhtar eş-Şankıti, Avrupa Birliği'ni (AB) örnek göstererek, Kürt elitlerini ortak medeniyet çatısı altında birleşme üzerinde düşünmeye davet etti.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayarak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) gayrimeşru referandumu yorumlayan Şankıti, Kürt elitlere bölgenin tarihi ve geleceğini düşünme, asırlarca bölge halklarını birbirine bağlayan dini ve tarihi bağları unutmama çağrısı yaptı.

IKBY ile alakalı bölgede yaşanan gerginliğin, iki boyutlu olduğunu belirten Şankıti, bunlardan birincisinin, Kürtlerin beklentileriyle ikincisinin ise bölgedeki stratejik gelişmeler ve zamanlamayla ilgili olduğunu ifade etti.

Şankıti, "Referandumun zamanlamasının kötü olduğunu düşünüyorum. Çünkü referanduma destek veren uluslararası güçler, yeni bir çatışma odağını aktif hale getirmeye çalışıyor olabilir. Jeostratejik açıdan ise uluslararası güçler için önemli olan, Türkiye, İran, Katar ve Kuveyt gibi bazı Körfez ülkeleri arasında muhtemel bir stratejik yakınlaşmayı önlemek." dedi.

Körfez krizi sonrasında bölgede yeni bir eksenin oluştuğunu, Türkiye ile İran arasında büyük bir stratejik yakınlığın meydana geldiğini kaydeden Şankıti, "Bölgede güçlü eksenlerin oluşmasını engellemek isteyenler var." ifadesini kullandı.

Ülkelerin parçalanmasının kolay bir şey olmadığına dikkati çeken Şankıti, IKBY ile ilgili herhangi bir şeyin karşılıklı rızayla yapılmasının, Kürtler, Iraklılar, Türkiye, İran ve Suriye gibi komşu ülkeler için daha iyi olacağını dile getirdi.

Şankıti IKBY'deki Kürtlerin milliyetçi çabalarının Suriye'ye olumsuz etkileri de bulunduğunu belirterek, "Farklı görüşlerde olan bazı siyasi elitler, 20'nci yüzyıl aklıyla düşünüyor. Ama biz 21'inci yüzyıldayız. Halkları yakınlaştıran bir çağ bu. Milliyetçilik asrı değil. O devir bitti. Bu halkların aralarındaki tarihi ve dini bağları unutmamasını umuyorum. Bugün dış güçlerin sizi destekliyor oluşu, hep destekleyeceği anlamına gelmiyor. Yarın desteğini çekip bir başkasının yanında durabilir. Bunu herkese yapıyorlar." diye konuştu.

Kürt elitlerin tarihi bir bilinçle düşünmelerini, geleceğe bu bilinçle bakmalarını ve fanatizmden kurtulmalarını umduğunu aktaran Şankıti, Kürtlerin yanı sıra Arap, Türk ve İranlı elitleri de ortak medeniyet çatısı altında birleşme üzerinde düşünmeye davet etti.

Şankıti, "Milliyetçiliğe inanmıyorum. Ortak medeniyet çatısı altında birleşmeye inanıyorum. İslam tarihi, önceki medeniyetlerin hiçbirinde olmadığı kadar kültürel kaynaşmalara tanık oldu. Arkamızda birlikte yaşama ve kaynaşmanın olduğu uzun bir tarih bıraktık. Milliyetçi çatışmalarla bu geçmişimizi unutmamamız gerekir." ifadelerini kullandı.

Bu kapsamda ikinci dünya savaşında milliyetçi güdülerle birbirleriyle savaşan Avrupa ülkelerinin bugün geldiği durumu örnek gösteren Şankıti, daha önce yaptıkları savaşlara rağmen bu ülkelerin, Avrupa Birliği çatısı altında birlikte kardeş gibi yaşadığını söyledi.

- "Katar ablukası çok başarısız oldu"

Körfez krizine ilişkin de konuşan Şankıti, "Katar ablukasının çok başarısız olduğunu" belirterek, "Amacı bir darbe yapmaktı. Siyasetleri değil, yönetimi değiştirme çabası vardı. Katar'da olanlar, Türkiye'deki başarısız darbe girişimine benziyor. Orada da Türkiye'nin politikalarını değiştiremeyeceklerini anlayınca yönetimini değiştirmeye çalışmışlardı." dedi.

Abluka uygulayan ülkelerin Katar'da ekonomik ve güvenlik krizi oluşturmak istediklerini ancak bunları gerçekleştiremediklerini, dolayısıyla ablukanın başarısız olduğunu kaydeden Şankıti, İslam ümmeti için güçlü bir "çekirdek" oluşturmak adına Suudi Arabistan'ın Türkiye gibi bölgedeki büyük ülkelerle koordine olması gerektiğini ancak Riyad yönetiminin bunun aksine, bir dereceye kadar iç birlik sağlamış son bölgesel oluşum Körfez İşbirliği Konseyi'ni (KİK) parçaladığını belirtti.

Şankıti Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) izlediği politikaları da eleştirerek, "BAE, bölgedeki tüm halklara savaş açıyor. Katar halkına yönelik saldırıları da bu tutumun bir parçası." dedi.

Ablukanın çok sürmeyeceğini, ABD'nin yeni bölgesel eksenlerin ortaya çıkmasından memnun olmadığını dile getiren Şankıti, "Kriz, Türkiye ile İran arasında stratejik bir ortaklık doğurdu. Katar, Kuveyt, İran, Türkiye arasında büyük çapta bir ekonomik çıkar yakınlığına yol açtı. Bu da ABD'nin istemediği bir şey. Kriz, Türkiye'ye körfezdeki askeri ve stratejik denklemin bir parçası olma kapısını açtı. ABD bunu da istemiyordu." şeklinde konuştu.

ABD'nin krizin bitmesi için baskı yapacağı ancak aceleci davranmayacağı, Suudi Arabistan'dan sonra Katar'dan da para almak istediği, Kuveyt ile BAE arasında kriz çıkararak buradan da maddi kazanç elde etmeye çalışacağı tahminlerinde bulunan Şankıti, Başkan Donald Trump'ın ABD'nin borçlarını Körfez ve Avrupa ülkelerine ödetme şeklindeki seçim vaatlerini hatırlattı.
Kaynak: AA