'Bilinçsiz Zayıflama Öldürebilir'
Diyetisyen Doç. Dr. Esen: 'Sosyoekonomisi yüksek toplumların yüzde 5'inde bu hastalığı görebiliyoruz. Oranı en çok genç kızlar yükseltiyor. Bilinçsiz kilo vermek öldürebilir' '(Beyin gücüyle kilo verebilirsin) deniliyor, inanıp tatlıları götürüyoruz. Kebabın üstüne künefe yiyerek zayıflayamazsın. Bilinçli beslenmek bu yüzden çok önemli. Sağlıklı bir ömür geçirmek için sağlıklı beslenmemiz şart'
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi (ESOGÜ) diyetisyeni Doç. Dr. Figen Esen, sosyoekonomisi yüksek toplumların yüzde 5'inde "anoreksiya" denilen zayıflama hastalığının görüldüğünü, bu oranı en çok genç kızların yükselttiğini belirterek, bilinçsiz kilo vermenin öldürücü olabileceğini söyledi.
Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilinçsiz diyetlerin vücut direncini düşürdüğünü ve ileriki evrelerde organ yetmezliğine sebep olabildiğini belirtti.
Özellikle "mankenlik, oyunculuk" gibi meslekleri icra edenlerin bu tarz diyet yöntemlerini uyguladıklarını anlatan Esen, bu tür bilinçsiz diyetlerin daha çok genç kızları etkilediğini dile getirdi.
Zayıflamanın çeşitli sebepleri olduğunu aktaran Esen, aşırı fiziksel aktivitenin, sindirimde yetersizliklerin, kanser ve hipertroizm hastalıklarının hızlı ve fazla kilo vermeye sebep olduğunu ifade etti.
Esen, kişilerin şişmanlıktan korkmasıyla oluşan yeme bozukluklarının hayati tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, "Sosyoekonomisi yüksek toplumların yüzde 5'inde bu hastalığı görebiliyoruz. Oranı en çok genç kızlar yükseltiyor. Bilinçsiz kilo vermek öldürebilir." diye konuştu.
Beden kitle endeksinin 20'nin altında olmasının ölüm riskini artırdığını dile getiren Esen, kişinin yeme alışkanlığı kontrolünü bir süre sonra kaybettiğini ve iştahın tamamen kapandığını söyledi.
- "Her şeyin dozu var. Beslenme ilaç gibidir"
İnsanların sağlıklı beslenerek "sağlıklı" olunabileceğini henüz misyon olarak edinmediklerini aktaran Esen, şöyle devam etti:
"Sağlıklı beslenirken proteini hiç eksik etmememiz gerekiyor. Proteinli gıdaları yiyeceğiz ama şekeri dikkatli tüketeceğiz. Ne kadar benzin o kadar yol. İhtiyacımız olan şekeri tüketmek zorundayız. Canımız istediği kadar hiçbir şeyi yiyemeyiz. 'Canınız istediği kadar pastırma yiyin, et yiyin.' diyemeyiz. Her şeyin dozu var. Beslenme ilaç gibidir. Nasıl ki ilaçların dozu var, beslenmenin de bir dozu var. Eğer çok fiziksel aktivitemiz yoksa şekerden uzak duracağız. Fakat her şeyi kesme, tiksinerek, kusarak kilo verme mantığı çok yanlış. Hayatı tehlikeye atmaya lüzum yok."
- "Kebabın üstüne künefe yiyip zayıflayamazsın"
Aşırı kilo vermenin yanı sıra aşırı kilo almanın da sağlığa ciddi zararları olduğunu belirten Esen, son dönemlerdeki "beyin gücüyle zayıflama yöntemi" diye adlandırılan uygulamanın yanlış olduğunu söyledi.
Özellikle Türk toplumunda yeme alışkanlığının yanlış olduğunu dile getiren Esen, "Kilo vermeyi de kilo almayı da sağlıklı beceremiyoruz. 'Beyin gücüyle kilo verebilirsin' deniliyor, inanıp tatlıları götürüyoruz. Kebabın üstüne künefe yiyerek zayıflayamazsın. Bilinçli beslenmek bu yüzden çok önemli. Sağlıklı bir ömür geçirmek için sağlıklı beslenmemiz şart." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilinçsiz diyetlerin vücut direncini düşürdüğünü ve ileriki evrelerde organ yetmezliğine sebep olabildiğini belirtti.
Özellikle "mankenlik, oyunculuk" gibi meslekleri icra edenlerin bu tarz diyet yöntemlerini uyguladıklarını anlatan Esen, bu tür bilinçsiz diyetlerin daha çok genç kızları etkilediğini dile getirdi.
Zayıflamanın çeşitli sebepleri olduğunu aktaran Esen, aşırı fiziksel aktivitenin, sindirimde yetersizliklerin, kanser ve hipertroizm hastalıklarının hızlı ve fazla kilo vermeye sebep olduğunu ifade etti.
Esen, kişilerin şişmanlıktan korkmasıyla oluşan yeme bozukluklarının hayati tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, "Sosyoekonomisi yüksek toplumların yüzde 5'inde bu hastalığı görebiliyoruz. Oranı en çok genç kızlar yükseltiyor. Bilinçsiz kilo vermek öldürebilir." diye konuştu.
Beden kitle endeksinin 20'nin altında olmasının ölüm riskini artırdığını dile getiren Esen, kişinin yeme alışkanlığı kontrolünü bir süre sonra kaybettiğini ve iştahın tamamen kapandığını söyledi.
- "Her şeyin dozu var. Beslenme ilaç gibidir"
İnsanların sağlıklı beslenerek "sağlıklı" olunabileceğini henüz misyon olarak edinmediklerini aktaran Esen, şöyle devam etti:
"Sağlıklı beslenirken proteini hiç eksik etmememiz gerekiyor. Proteinli gıdaları yiyeceğiz ama şekeri dikkatli tüketeceğiz. Ne kadar benzin o kadar yol. İhtiyacımız olan şekeri tüketmek zorundayız. Canımız istediği kadar hiçbir şeyi yiyemeyiz. 'Canınız istediği kadar pastırma yiyin, et yiyin.' diyemeyiz. Her şeyin dozu var. Beslenme ilaç gibidir. Nasıl ki ilaçların dozu var, beslenmenin de bir dozu var. Eğer çok fiziksel aktivitemiz yoksa şekerden uzak duracağız. Fakat her şeyi kesme, tiksinerek, kusarak kilo verme mantığı çok yanlış. Hayatı tehlikeye atmaya lüzum yok."
- "Kebabın üstüne künefe yiyip zayıflayamazsın"
Aşırı kilo vermenin yanı sıra aşırı kilo almanın da sağlığa ciddi zararları olduğunu belirten Esen, son dönemlerdeki "beyin gücüyle zayıflama yöntemi" diye adlandırılan uygulamanın yanlış olduğunu söyledi.
Özellikle Türk toplumunda yeme alışkanlığının yanlış olduğunu dile getiren Esen, "Kilo vermeyi de kilo almayı da sağlıklı beceremiyoruz. 'Beyin gücüyle kilo verebilirsin' deniliyor, inanıp tatlıları götürüyoruz. Kebabın üstüne künefe yiyerek zayıflayamazsın. Bilinçli beslenmek bu yüzden çok önemli. Sağlıklı bir ömür geçirmek için sağlıklı beslenmemiz şart." ifadelerini kullandı.